Bilimselolarak Salvia officinalis olarak bilinen adaçayı grimsi yeşil yaprakları ve odunsu bir sapı olan çok yıllık, yaprak dökmeyen bir çalıdır. Ballıbabagiller familyasından ( kekik , lavanta , nane , biberiye ile birlikte) olan bu şifalı bitki Orta Doğu ve Akdeniz bölgelerine özgüdür.
Hyoscyamus niger (Siyah banotu): Mayıs-eylül ayları arasında sarımsı renkli çiçekler açan, 30-80 cm boylarında, 2 senelik, otsu ve özel kokulu bir bitkidir. Gövdeleri dik, basit veya dallanmış ve yapışkan tüylüdür. Yaprakları, donuk yeşil renkli, kenarları girintilidir. Çiçekler çok kısa saplıdır. Çanak yaprakları
Bitkikuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. Toplama/Kurutma: Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır.
Gerda koyu mor yaprakları ve pembe çiçekleri olan 3,5 metre yüksekliğe kadar bir çalıdır. "Guincho Purple" - sonbaharda küçük bir çalıların koyu mor, parlak yaprakları kırmızı bir renk alır, sürgünler de mor, çiçek salkımları koyu pembedir. "Havva" mürver olarak da bilinen heyecan verici bir siyah mürver "Black Lace
6042 Şifalı bitki resim, telif ücretsiz lisans altında mevcuttur wasja Şifalı bitkiler, izole olan kadın. wasja. saman527 Renkli çiçekler,
Vay Tiền Nhanh. İlginç isimli bitkiler"Havacıva Otu", "Abdestbozan Otu", "Unutmabeni Çiçeği", "Venüssaçı", "Dulavrat Otu", ve "Baldırı Kara", mide rahatsızlıklarından, ishale, kabızlıktan, açık yaralara kadar pek çok hastalıkta yararlanılan bitkiler arasında yer hastalıklara şifa kaynağı olan bitkilerden bazıları, ilginç isimleriyle dikkati çekiyor."Bit Otu", bit ve kene gibi parazitleri öldürmede, "Danabağırtan" hayvan hastalıkların tedavisinde kullanıldığı, "Deniz Kadayıfı" ise deniz kıyısında yetiştiği için bu isimlerle anılıyor."Kadın tuzluğu", "Yahudi otu"Bazı ilginç isimli bitkiler ve özellikleri şöyleAbdestbozan OtuGülgillerden, siyah ve yeşil boya çıkartılan bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetreye ulaşır. Mide rahatsızlıklarında Ağaç Sedefotugillerden, 2-3 metre boyundaki bitkinin, ince kabuklarının üzerinde sarı benekler bulunur, çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenlemede sağlık...Adam Otu Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir. Ağrı kesici ve yatıştırıcı etkileri Üzümü Fundagillerden, küçük taneler halinde kırmızı renkli yemişleri bulunan ve tüylü bitki, 1-3 metre yüksekliğindedir. Çiçekleri pembe salkımlar halindeki Ayı Üzümünün, ishal kesici, idrar yollarını temizleyici etkileri Kara Eğreltiotugillerden, nemli yerlerde yetişen bitkinin yaprakları at yelesini andırır. Grip ve soğuk algınlığında rahatlatıcı etki Otu Çalılık ve fundalıklar arasında yetişen, uzun ömürlü, otsu bir bitkidir. 30-80 santimetre boyunda, gövdesi dört köşeli bitkinin, yaprakları sapsız, çiçekleri parlak sarı renktedir. İdrar ve balgam söktürdüğü, iştah açtığı Otu metre boyunda, tüylü bir meyvesi olan ve Mayıs-Haziran aylarında mavi-mor çiçekler açan bir bitkidir. Çok zehirli olduğundan dahilen kullanımı bugün terk edilmiştir. Önceleri tetanos, kuduz, sara gibi hastalıklarda yatıştırıcı olarak kullanılıyordu. Bugün bit, kene gibi vücut parazitlerini öldürmede sağlık...Çavdar Mahmuzu Buğdaygillere ve özellikle çavdarların üzerinde asalak olarak yaşayan bir mantardır. Bitkiden kanamaları dindirmede Çantası 30-40 santimetre boyunda, Mart ve Ekim ayları arasında beyaz çiçekleri olan otsu bir bitkidir. İdrar artırıcı, damarları daraltarak kanama dindirici ve kabız yapıcı etkisi Kışın yapraklarını dökmeyen, 50 santimetre boyunda, Mart-Eylül aylarında yeşilimsi beyaz çiçekler açan bir ottur. Bazı hayvan hastalıklarında, hayvanın derisi altına yerleştirilerek 4-6 santimetre koni biçiminde, açık esmer renkli, yakıcı ve keskin lezzetli olan meyveleri taze veya kurutulmuş halde baharat veya ilaç olarak sağlık...Deniz Kadayıfı Yosuna benzer bir bitkidir. Denizlerde yetişen bitki, Atlantik Okyanusu sahillerinde Avrat Otu Bahar aylarında yeşilimsi çiçekler açan, kırmızı meyvelere sahip bir bitkidir. Kök ve gövdesi taze olarak veya yıkanıp kurutulduktan sonra toz haline getirilerek kullanılır. Kurutulmuş bitki müshil, kusturucu ve idrar söktürücü olarak bilinir. Taze bitkinin kullanımı Avrat Otu 1 metre boyunda, yaz aylarında kırmızımsı çiçekler açan, büyük yapraklı bir bitkidir. Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını gidermede ve mide iltihaplarını iyileştirmede yardımcı Cehil Karpuzu Bitki, kabakgillerdendir. Elma iriliğinde meyvesi bulunur. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Romatizma ağrılarını dindirir, kaşıntıları sağlık...Eşek Hıyarı Haziran - Ağustos aylarında sarı renkli çiçekler açan, yol kenarlarında rastlanan bir bitkidir. Meyve ve köklerinden faydalanılır. Taze yapraklar basit yaralanmalarda kanamayı Çuhaçiçeğigillerden, tohumları kuşyemi olarak kullanılan bitkilerin cins ismidir. Güzel kokan çiçekli bitki, beyazımtırak erguvan 20-30 santimetre boylarında, otsu bir bitkidir. Çiçeksizdir. Kökleriyle yapraklarının idrar söktürücü, hafif ishal giderici ve yara iyileştirici etkileri OtuPatlıcangillerden, kireçli topraklarda yetişen bitki, 180 santimetre boyundadır ve birkaç sene yaşayabilir. Meyveleri yuvarlak ve siyahtır. İçeriğindeki atropin zehirlidir. Kalbi yavaşlatan, tansiyonu yükselten etkisi Otu 20-30 santimetre boyunda, Mayıs-Temmuz aylarında mavi çiçekler açan, kumlu topraklarda yetişen otsu bir bitkidir. Kökünde taşıdığı kırmızı boya maddesi, boyamada Yusuf 60 santimetre boyunda kırmızı çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri toplanıp kurutularak, kullanılacağı zaman suyla kaynatılarak içilir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde hanımlar bu bitkiden hazırlanan merhemleri renk vermesi için ciltlerine, özellikle yüzlerinde sağlık...Kadın Tuzluğu 2 metre boyunda, Mayıs-Haziran ayları arasında parlak sarı renkli, güzel kokulu çiçekler açan dikenli bir çalıdır. Kırmızı renkli meyveleri vardır. Olgun meyveleri ve kurutulmuş kökü kullanılır. Meyveler hoşaf ve reçel yapımında da tüketilir. Ateş düşürücü, arpacıklarda ise pansuman yapıcı olarak Mahmut 10-50 santimetre boyunda, yaz aylarında türüne göre değişik renkli çiçekler açan bir bitkidir. Acı lezzetiyle mideyi uyararak, iştah Dili 20-90 santimetre uzunluğunda, ilkbahar sonunda kırmızı çiçekler açan bir ottur. Mikrop öldürücü özelliğiyle basit yaralar üzerine taze yapraklarıyla kompres Haziran-Eylül aylarında küçük çiçekler açan, ortalama 50 santimetre yüksekliğinde bir bitkidir. Kurutulmuş kökleri ve yaprakları ilaç olarak, taze bitki ise salata malzemesi olarak tüketilir. Eski Mısır'dan beri yemek Otu Mayıs-Eylül aylarında, türüne göre değişik renkli çiçekler açan otsu bir bitkidir. Yaprakları genellikle kalp şeklindedir. Loğusa Otu'nun kurutulmuş kökleri toz haline getirildikten sonra, suda kaynatıp bal, pekmez veya şekerle tatlandırılarak ya da doğrudan bala konup macun haline getirilerek sağlık...Oğulotu Haziran-Eylül aylarında çiçek açan, limon kokulu 60-70 santimetrelik otsu bir bitkidir. Çiçekleri beyaz veya sarımsıdır. Limona benzer kokusu ve lezzeti ile hazmı kolaylaştırıcıdır. Ayrıca uykusuzluk için yatmadan önce banyo suyuna 2 yemek kaşığı oğulotu yağı eklenerek yıkanmak Bileşikgillerden, çayır ve ormanlarda yetişen ve papatyayı andıran bir Odunu 10-15 metre boyunda, oval yapraklı bir ağaçtır. Pelesenk odunu mobilyacılıkta oldukça değerlidir. Pelesenk reçinesi ağrı kesici ve ateş düşürücü etki Ağacı 15 metreye kadar yükselebilen bu ağaçlar, mavi çiçeklidir. Terletici ve uyarıcı olması nedeniyle soğuk algınlığında Yaprakları dikenli bir ağaçtır. Kozmetik olarak da kullanılabilen Güneş yanığı ve egzamada iyileştirici etkisi sağlık...Sinirliot20-30 santimetre yüksekliğinde, sulak yerleri seven ve Mayıs-Ekim aylarında türüne göre değişik renkli çiçekler açan otsu bitkidir. Taze yaprakları kanamaları durdurmada 3 metreye kadar yükselebilen, büyük ve parçalı yapraklı, sarı çiçekleri olan otsu bir bitkidir. İran, Hindistan gibi ülkelerde baharat olarak bilinen bitki, iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve sindirim sistemi gazlarını Memesi Maki ormanlarında bulunan, kışın yapraklarını dökmeyen, 1 metre boyunda, nohut kadar kırmızı renkli meyveli ve çiçekler açan bir ağaççıktır. Acı lezzetiyle iştah açıcı, ayrıca idrar söktürücü ve ateş Çiçeği Ballı baba familyasından, küçük yapraklı bir kır bitkisidir. Buna Aşkotu ve Güveyotu da denilir. İlkbaharda dallarının ucunda demetler halinde küçük pembe çiçekler açar. Dal uçları ve çiçek demetlerinin damıtılması ile elde edilen yağ, kozmetik sanayide yaygın olarak kullanılır. Çiçekleri ise sinirlilik hali, yarım baş ağrısı ve adet düzensizliklerinin tedavisinde sağlık...Venüssaçı Rutubetli ve serin yerlerde, dere kenarlarında yetişen ve 20-40 santimetre yüksekliğinde otsu bir bitkidir. Öksürük kesici, balgam söktürücü ve göğsü yumuşatıcı özellikleri Otu 30-50 santimetre boyunda, yaz sonunda sonbahar mevsimine uzanan altın sarısı renkli çiçekli papatya ailesine ait bir bitkidir. İdrar Yastığı Baharda kötü kokulu, çok açık yeşil çiçekler açan, gölgeli ve serin yerleri seven, sonbaharda mısır koçanı gibi turuncu-kırmızı meyveler veren bir bitkidir. Taze yaprak ve kökler sivilcelerdeki cerahati toplamak için ve basit yaralarda pansuman yapıcı olarak kullanılır. Taze bitkiyi yemek, bulantı, kusma, ishal ve kalpte ritm bozukluklarıyla ölüme yol açan zehirlenmelere neden 15-80 santimetre boyunda, tüm yaprakları sık ve sert tüylü, koyu mor çiçekli bir bitkidir. Mikrop öldürücü etkisi nedeniyle yaralara sağlık...
Morarmalar İçin Maydanoz - Bir tarafınızı bir yere çarptığınızda, derinin hemen altındaki kılcal damarlar çatlar ve deri altına kan yayılarak o bölgenin mor bir görüntü almasına neden olur. Maydanozun, morarma ve çürük izlerini geçirmede geleneksel bir şöhreti vardır. Buz ise şişlikleri indirmek için kullanılır. Bu ikisini birleştirdiniz mi, buzluğunuzda berelenme ve çürüklerin ilacı hazır demektir. 1/39 Bir avuç maydanoz ve dörtte bir bardak suyu, yarı erimiş kar görüntüsü alana kadar blendırda karıştırın. Sonra, buz kalıplarını yarısına kadar doldurun ve dondurun. İnce bir beze veya tülbente sardığınız maydanozlu buzu, berenin üzerinde gezdirin. Maydanozlu buz, küçük yanıklarda da işe yarar. 2/39 Nefes Kokusu İçin Nane Çayı - Naneye kendine özgü tadı ve kokuyu veren aromatik yağ, aslında nefes kokusuna neden olan mikropları öldüren güçlü bir antiseptiktir. İhtiyaç duyduğunuz her an, bir bardak nane çayı için 3/39 Peklik İçin Akdiken Kabuğu Cascara Sagrada - Akdiken kabuğu, onlarca peklik tedavisi reçetesinde kullanılan, etkisi uzun yıllardır bilinen tanınmış bir muhsildir. Yatmadan önce yarım çay kaşığı alın. Ama düzenli olarak kullanmayın; bağırsağınız tembelliğe alışabilir. 4/39 Kepek İçin Kekik - Kekik suyunu kepeğe çare olarak kullanabilirsiniz. Tepeleme dolu 4 çorba kaşığı kuru kekiği, alüminyum olmayan bir demlik kullanarak 2 bardak suda 10 dakika boyunca kaynatın. Süzgeçten geçirin ve soğutun. Elde ettiğiniz kekik suyunu, yeni şampuanlayıp duruladığınız saçınıza yavaşça dökerken, yumuşak hareketlerle iyice ovalayıp kafa derinize ulaşmasını sağlayın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz durulayabilirsiniz de. 5/39 Kepek İçin Biberiye - Bir fincan kaynar suya en az 2 çorba kaşığı kuru biberiye yaprağı atarak, kuvvetli bir biberiye çayı yapın. En az 20 dakika demledikten sonra, süzün ve soğutun. İsterseniz çaya birkaç damla biberiye yağı da damlatabilirsiniz. Bu çayı, saçınızı şampuanladıktan sonra durulama suyu olarak kullanın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz birkaç dakika sonra durulayabilirsiniz de 6/39 İshal İçin Tarçın - Eğer ishal şiddetliyse, vücudunuz susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya demektir. Tarçın, diyareyi kısa sürede kesen, doğal bir ilaçtır. Kurutulup toz haline getirilmiş tarçın kabuğundan bir çorba kaşığı dolusunu bir bardak sıcak suya karıştırın. 10-15 dakika demlenmeye bırakın. Tarçını bu şekilde sadece kısa süreli olarak kullanın. 7/39 Ateş Düşürmek İçin Civanperçemi - Gözeneklerinizi açıp bol miktarda terleterek, ateşinizin düşmesine yardımcı olan uçucu yağlar içerir. Fincan başına 1 çorba kaşığı kullanarak civanperçemi çayı yapın ve 10 dakika boyunca kapalı bir kapta demlenmeye bırakın. Bu çaydan bir ya da iki fincan içince terlemeye başlarsınız. Terlemeye başlayınca yeteri kadar içmişsiniz demektir. 8/39 Ateş Düşürmek İçin Mürver Çiçeği - Bu bitki, gözenekleri açıp terlemeye yol açması nedeniyle, yüksek ateş için birebirdir. Ayrıca mürver çiçeği özü, genellikle üşütme ve nezle nedenli yüksek ateşle birlikle görülen burun tıkanıklığını açmaya yardımcı olan bileşenler içerir. Kurutulmuş mürver çiçeğinden çay yapmak için, bir fincana koyduğunuz 2 çay kaşığı bitkinin üzerini kaynar suyla doldurun. Üstünü bir bezle kapatarak 15-20 dakika demlenmeye bırakın. İhtiyaca göre, günde üç fincan için. 9/39 Gaz İçin Rezene - Karın ağrısına yol açan fazla gazlardan kurtulmak için, yarım çay kaşığı rezene tohumu çiğneyin. Rezene, vücutta biriken gazın çözülmesine yardımcı olan bir gaz sökücüdür. Ayrıca, kas spazmlarını gevşeterek sindirim rahatsızlıklarını gidermekte de yardımcı olur 10/39 Baş Ağrısı İçin Zencefil - Zencefil çayı, başınızda zonklayan damarları yatıştırır. Ayrıca, vücudun ağrı-algılayıcı kimyasallarının üretimini yavaşlatır ve dolaşımı kolaylaştırır. Çayı hazırlamak için, 1/3 çay kaşığı toz zencefili veya kıyılmış taze zencefili bir fincan sıcak suya karıştırın. Soğumaya bırakın, süzün ve ilk baş ağrısı belirtisinde için. 11/39 Baş Ağrısı İçin Akırkarha feverfew - Koyungözü de denilen bir çeşit kasımpatı olan bu bitki, yüksek ateş nedenli ağrıyı dindirmekte o kadar etkilidir ki, “baş ağrısı bitkisi” diye anıldığı bile olmuştur. Ağrıyı geçirmek veya gelecek bir ağrının önüne geçmek için, iki adet taze akırkarha yaprağı çiğneyin. Veya, 2 ila 3 çorba kaşığı kuru akırkarhayı bir fincan sıcak suya karıştırıp çayını da yapabilirsiniz. En az 10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzün ve damak zevkinize göre tatlandırın. En iyi etki için, günde iki fincan taze demlenmiş akırkarha çayı için 12/39 Yüksek Tansiyon İçin Sarımsak - İşte, dünyanın belki de en popüler şifalı bitkisi. Tabi, bu şöhreti boşuna değil. Sağlığa sayısız faydasının yanı sıra, sarımsak kandaki kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürmek için de kullanılır. Bolca taze sarımsak yiyin veya günde bir ya da iki kez 320 miligram sarımsak özsuyu için 13/39 Mide Ekşimesi İçin Zencefil Çayı - Zencefil bir spazm önleyicidir. Mide kaslarını rahatlatarak, mide asidinin yukarı çıkmasını önler. Ama önceden uyaralım, mideniz hassassa tadını çok keskin bulabilirsiniz. Mide ekşimenizi önlemek için, yemeklerden 20 dakika önce bir bardak zencefil çayı için. Zencefili hem kök hem toz halinde kullanabilirsiniz. 14/39 Papatya Çayı - Bu bitki, diyafram salgısını yatıştıran hafif bir sakinleştiricidir. Papatya çayı yapmak için, bir yemek kaşığı kurutulmuş papatya çiçeğini bir bardak suya koyup karıştırın. 15 dakika demlendirin, süzün ve her gün için. Bazı bitki uzmanları, demliğinizi ve bardağınızı buhar kaçmayacak şekilde kapatmanızı tavsiye eder. Buharda bulunan uçucu yağlar, papatyanın aktif bileşenlerindendir 15/39 Adet Sancıları İçin Kara Alıç - Bu şifalı bitkinin, ağrıyı azaltan, aspirine benzer bir bileşimi vardır. Fincan başına 2 çay kaşığı kurutulmuş kara alıç ekleyerek bir çay yapın. 10 dakika kaynadıktan sonra soğutun, süzün ve günde en fazla üç çay fincanı için. Eğer şiddetli ağrılar çekiyorsanız, adet döneminizin birkaç gün öncesinden bu çayı içmeye başlamanız önerilir 16/39 İdrar Yolları Enfeksiyonları İçin Maydanoz - Bu bitki mükemmel bir idrar söktürücüdür. Çay yapmak için, birkaç dal ezilmiş taze maydanozun veya bir çay kaşığı kuru maydanozun üzerine, bir bardak kaynar su dökün. 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzün ve için. Enfeksiyon geçene kadar günde iki ya da üç kez bir bardak tüketin 17/39 Boğaz Ağrısı İçin Kuşburnu - Bu bitki C Vitamini yüklüdür ve çay olarak içildiğinde hızla kana karışır. Alüminyum olmayan bir kaba iki çorba kaşığı kuşburnu koyun ve bir bardak su ekleyerek üzerini kapatın. 20-30 dakika kaynatın. Bir kahve filtresinden geçirip süzdürerek, taze sıkılmış limon suyu ekleyin ve balla tatlandırın 18/39 Boğaz Ağrısı İçin Adaçayı ve okaliptüs - Bu bitkiler karıştırılarak çayı yapıldığında, yanmayı engelleyici ve antibakteriyel özellikleri sayesinde, boğaz ağrısını hem yatıştırıcı hem de tedavi edici etki sağlarlar. Yaklaşık 250 ml kaynar suya iki çay kaşığı adaçayı ve okaliptüs yaprağı atıp 20-30 dakika demlendirin. Soğuduktan sonra, gün içinde ihtiyaç duyduğunuzda gargara yapın. 19/39 Hafıza İçin Biberiye - Hafif konsantrasyon problemleri ve unutkanlık için biberiye yağı koklayabilirsiniz. Bir mendile birkaç damla biberiye yağı damlatıp koklayın. Cebinizde veya çantanızda taşıyıp, ara sıra koklayın. Bu bitkinin hafızayı ve konsantrasyonu iyileştirici ve geliştirici özelliği yüzyıllar öncesinden biliniyor 20/39 Soğuk Algınlığı İçin Zencefil - Zencefil çayının içindeki virüs öldürücü maddeler enfeksiyonu önler, ağrıyı ve ateşi düşürür, öksürüğü bastırır. Hafif sakinleştirici özelliğiyle dinlenmenizi sağlar. Zencefil çayı yapmak için, cm uzunluğundaki taze zencefil kökünü dilimleyin. Alüminyum olmayan bir kaba koyup iki bardak su ekleyin. Kabın ağzını sıkıca kapatıp 20 dakika kaynatın. İçine yarım limon suyu sıkıp, balla tatlandırın. 21/39 Yanıklar İçin Aynısafa Çiçeği ve Eşekkulağı - Küçük yanıklar iyileşmeye başladıklarında, aynısafa çiçeği ve eşekkulağı ile yapılmış bir merhem deride daha az iz kalmasını sağlayacaktır. Her iki şifalı bitki de derinin onarılmasında geleneksel olarak kullanılır 22/39 Bunun, sadece küçük yanık ve haşlanmalar için bir tedavi olduğunu, kızarıklık, şişkinlik, sızıntı gibi belirtileri olan enfeksiyonlu yanıklarda kullanılmaması gerektiğini unutmayın. Eşekkulağı deri hücre yenilenmesini o kadar hızlandırır ki, yanık yüzeyini iyileştirerek enfeksiyonlu bölgenin altta kalmasına neden olabilir. 23/39 Pamukçuk İçin Greyfurt - Eğer ağzınızda pamukçuk varsa, greyfurt yemek bir işkence olabilir. Buna karşılık, greyfurt özütü harikalar yaratır. Bir aktarda bulabileceğiniz özütü, günde birkaç kez doğrudan pamukçuğun üzerine damlatın. Veya, bir bardak suya 5 damla damlatıp, günde üç kez ağzınızı bu karışımla çalkalayın. 24/39 Diş Ağrısı İçin Karanfil Yağı - Eğer dişiniz ağrıyorsa, yapmanız gereken şey bir dişçiye görünmektir. Ama bu arada çektiğiniz rahatsızlığı en aza indirmek için, ağrıyan dişinizi bir damla karanfil yağı ile ovalayın 25/39 Kulak Ağrısı İçin Sarımsak - İyi bir bakteri savaşçısı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemine de yardımcı olur. Ağrıyan kulağınızı doğrudan 3 damla sarımsak yağı damlatın. Bunu günde üç veya dört kere, ağrı geçene kadar tekrarlayabilirsiniz. Ancak, aklınızda bulunsun, eğer kulak zarınızın yırtık olduğunu biliyor veya şüpheleniyorsanız, kulağınız için şifalı bitkilerle hazırlanmış hiçbir şey kullanmamalısınız. 26/39 Alerji İçin Göz Otu - Eğer alerjileriniz gözünüzün devamlı sulanmasına neden oluyorsa, göz otunu deneyin. Bitki uzmanlarına göre, bu şifalı bitki gözün arkasındaki oküler zarları kuvvetlendirerek, göz sulanmasını önlüyor. İhtiyacınız olduğunda, günde üç kere 1 ila 4 miligram göz otunu suda eritip için. 27/39 Romatizma Ağrısı İçin Aksöğüt Kabuğu - Aksöğüt, aspirinin orijinal kaynağı olmakla birlikte, mideyi o kadar rahatsız etmez. Bir fincan aksöğüt kabuğu çayı, ağrılı bir eklemi rahatlatmakta mucizeler yaratabilir. Çayı yapmak için, bir çay kaşığı aksöğüt kabuğunu kaynayan suya karıştırıp, üstü kapalı olarak 15 dakika bekletin. Kabuklarını süzüp, günde üç kere, bir fincan için. 28/39 Romatizma Ağrısı İçin Dulavratotu ve Karahindiba - Bitki uzmanları, karaciğer fonksiyonları uyarılıp safra akışı geliştirildiğinde, romatizma ağrılarının azaldığı görüşündeler. Dulavratotu ve karahindiba, işte tam da bu işleri yapıyorlar. Romatizma ağrısı yatıştırıcı bir çay yapmak için, birer çay kaşığı kurutulmuş dulavratotu kökü ve kurutulmuş karahindiba kökünü, 3 bardak suda 5 dakika boyunca kaynatın. Bu çayı gün boyunca, bir gelişme fark edinceye kadar her gün için. Ancak, tadı biraz acı gelebilir. İçine biraz bal katabilirsiniz. 29/39 KasıkotRomatizma Ağrısı İçin Kasık otu, romatizma ağrısına iyi gelen geleneksel bir ilaç olarak bilinir. Ağrıyı ve yanma hissini azaltmada etkili olan harika bir bitkidir. Ağrıyı dindirmek için ihtiyaç duyuldukça, günde üç kereye kadar, bir bardak suya 1-3 damla kasıkotu ruhu damlatılması tavsiye edilir. 30/39 Astım İçin Meyan Kökü - Meyan içeriğinde, astım krizini hafifletebilen çeşitli bileşenler vardır. Öksürük kesici bir meyan kökü çayı yapmak için, dilimlenmiş veya toz halde tepeleme bir çorba kaşığı dolusu meyan kökünü 10 dakika boyunca kaynatın. Süzüp, sıcak olarak için. Zaman kazanmak için 3 fincanlık kaynatıp daha sonra ısıtarak içebilirsiniz. Uyarı Meyan kökünü, özellikle yüksek tansiyonu olanların uzun süreli kullanması önerilmez. Uzun süreli kullanımlarda tansiyonu yükselttiği bilinmektedir. 31/39 Sırt Ağrısı İçin Öküzgözü - Dağ papatyası olarak da bilinen öküzgözünün, ağrı dindirici, antiseptik ve yanma giderici özellikleri vardır. Aktarda bulabileceğiniz öküzgözü yağını, ağrıyı gidermesi için sırtınıza sürebilirsini 32/39 Kesik ve Çizikler İçin Aynısafa Çiçeği - Kadife Çiçeği olarak da bilinen bu sarı-turuncu çiçekli güzel bitki, iyileşmeyi kolaylaştıran doğal bir antiseptiktir. Çok derin olmayan, yüzeysel kesik ve çiziklerin tedavisinde, yarayı su ve sabunla temizledikden sonra, alkol-tabanlı olmayan aynısafa çiçeği özünden birkaç damlayı günde iki veya üç kez yaranın üzerine damlatın. 33/39 Bitkinlik İçin Cinseng ginseng - Enerji veren bitkilerin yıldızı cinsengdir. Bu Uzakdoğu bitkisinin Kore kökenli olanını da, Sibirya’da yetişenini de denemeye değer. Çayını yapmak için, bir fincan kaynar suya 1 çay kaşığı cinseng karıştırın. Yaklaşık 5 dakika demlenmeye bırakıp, süzgeçten geçirin ve için. Günde bir fincandan fazla içmeyin. Olumlu etkilerini gözlemlemek için bir ay veya daha fazla cinseng çayı içmeniz gerekebilir. 34/39 Düzensiz Regl İçin Tarçın - Tarçın kabuğu, aylık döngüyü düzenlemeye yardımcı olur. Çayını yapıp içebilir, ya da bir parça kabuk çiğneyebilirsiniz. Basit bir şekilde yemeklerinizin üzerine toz tarçın serpmek bile faydalı olur. 35/39 Siğil İçin Kayın kabuğu - Dünyanın her yerinde, yüzyıllardır siğil tedavisinde kullanılan bir şifalı bitki. Eğer taze kayın kabuğu bulabiliyorsanız, yaş olan iç kısmı aşağıya gelecek şekilde doğrudan siğilin üstüne yerleştirin. Taze kabuk bulamazsanız, bir-iki çay kaşığı toz haline getirilmiş kayın kabuğunu bir fincan kaynar suda 10 dakika demlendirip için ya da siğilin üzerine sürün. 36/39 Siğil için Fesleğen - Bu bitki, siğillerin iyileşmesine yardımcı olan birçok anti-virüs bileşeni ihtiva eder. Tek yapacağınız, ezilmiş yaprakları siğilin üzerine koyup bir bandajla sarmak. Taze fesleğeni 5 ila 7 gün kullanabilirsiniz 37/39 Sedef Hastalığı İçin Keten tohumu yağı - Keten tohumu yağı, sedef hastalığı da dahil bazı deri rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Yiyeceklere veya içeceklere günde bir çorba kaşığı ekleyin. 38/39 Böcek Isırığı Ve Sokması İçin Nane - Hızlı bir şekilde rahatlamak için, böcek tarafından ısırılan yerin tam merkezine bir damla nane ruhu damlatın. Nane ruhu, lokal anestezik ve antiseptik özellikleri nedeniyle yıllardır geleneksel olarak kullanılmaktadır. Kaşınmayı ve ağrıyı azaltır, ısırılan bölgeyi ferahlatır. Uygulamadan sonra, gözünüze bulaşmaması için ellerinizi yıkayın. 39/39
0841 Son Güncelleme 1546 AA muhabirinin derlemelerine göre, "Havacıva Otu", "Abdestbozan Otu", "Unutmabeni Çiçeği", "Venüssaçı", "Dulavrat Otu", "Ebu Cehil Karpuzu" ve "Baldırı Kara", mide rahatsızlıklarından, ishale, kabızlıktan, açık yaralara kadar pek çok hastalıkta yararlanılan bitkiler arasında yer isimlere sahip bitkilerden "Adam Otu", ismini, köklerinin insan vücuduna benzemesinden alıyor."Bit Otu", bit ve kene gibi parazitleri öldürmede, "Danabağırtan" hayvan hastalıkların tedavisinde kullanıldığı, "Deniz Kadayıfı" ise deniz kıyısında yetiştiği için bu isimlerle ilginç isimli bitkiler ve özellikleri şöyle -Abdestbozan Otu Gülgillerden, siyah ve yeşil boya çıkartılan bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetreye ulaşır. Mide rahatsızlıklarında Ağaç Sedefotugillerden, 2-3 metre boyundaki bitkinin, ince kabuklarının üzerinde sarı benekler bulunur, çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenlemede Otu Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir. Ağrı kesici ve yatıştırıcı etkileri Üzümü Fundagillerden, küçük taneler halinde kırmızı renkli yemişleri bulunan ve tüylü bitki, 1-3 metre yüksekliğindedir. Çiçekleri pembe salkımlar halindeki Ayı Üzümünün, ishal kesici, idrar yollarını temizleyici etkileri Kara Eğreltiotugillerden, nemli yerlerde yetişen bitkinin yaprakları at yelesini andırır. Grip ve soğuk algınlığında rahatlatıcı etki Otu Çalılık ve fundalıklar arasında yetişen, uzun ömürlü, otsu bir bitkidir. 30-80 santimetre boyunda, gövdesi dört köşeli bitkinin, yaprakları sapsız, çiçekleri parlak sarı renktedir. İdrar ve balgam söktürdüğü, iştah açtığı Otu metre boyunda, tüylü bir meyvesi olan ve Mayıs-Haziran aylarında mavi-mor çiçekler açan bir bitkidir. Çok zehirli olduğundan dahilen kullanımı bugün terk edilmiştir. Önceleri tetanos, kuduz, sara gibi hastalıklarda yatıştırıcı olarak kullanılıyordu. Bugün bit, kene gibi vücut parazitlerini öldürmede Mahmuzu Resimdeki Buğdaygillere ve özellikle çavdarların üzerinde asalak olarak yaşayan bir mantardır. Bitkiden kanamaları dindirmede Çantası 30-40 santimetre boyunda, Mart ve Ekim ayları arasında beyaz çiçekleri olan otsu bir bitkidir. İdrar artırıcı, damarları daraltarak kanama dindirici ve kabız yapıcı etkisi Kışın yapraklarını dökmeyen, 50 santimetre boyunda, Mart-Eylül aylarında yeşilimsi beyaz çiçekler açan bir ottur. Bazı hayvan hastalıklarında, hayvanın derisi altına yerleştirilerek 4-6 santimetre koni biçiminde, açık esmer renkli, yakıcı ve keskin lezzetli olan meyveleri taze veya kurutulmuş halde baharat veya ilaç olarak Kadayıfı Yosuna benzer bir bitkidir. Denizlerde yetişen bitki, Atlantik Okyanusu sahillerinde Avrat Otu Bahar aylarında yeşilimsi çiçekler açan, kırmızı meyvelere sahip bir bitkidir. Kök ve gövdesi taze olarak veya yıkanıp kurutulduktan sonra toz haline getirilerek kullanılır. Kurutulmuş bitki müshil, kusturucu ve idrar söktürücü olarak bilinir. Taze bitkinin kullanımı Avrat Otu 1 metre boyunda, yaz aylarında kırmızımsı çiçekler açan, büyük yapraklı bir bitkidir. Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını gidermede ve mide iltihaplarını iyileştirmede yardımcı Cehil Karpuzu Bitki, kabakgillerdendir. Elma iriliğinde meyvesi bulunur. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Romatizma ağrılarını dindirir, kaşıntıları Hıyarı Haziran - Ağustos aylarında sarı renkli çiçekler açan, yol kenarlarında rastlanan bir bitkidir. Meyve ve köklerinden faydalanılır. Taze yapraklar basit yaralanmalarda kanamayı Çuhaçiçeğigillerden, tohumları kuşyemi olarak kullanılan bitkilerin cins ismidir. Güzel kokan çiçekli bitki, beyazımtırak erguvan 20-30 santimetre boylarında, otsu bir bitkidir. Çiçeksizdir. Kökleriyle yapraklarının idrar söktürücü, hafif ishal giderici ve yara iyileştirici etkileri Otu Patlıcangillerden, kireçli topraklarda yetişen bitki, 180 santimetre boyundadır ve birkaç sene yaşayabilir. Meyveleri yuvarlak ve siyahtır. İçeriğindeki atropin zehirlidir. Kalbi yavaşlatan, tansiyonu yükselten etkisi Otu 20-30 santimetre boyunda, Mayıs-Temmuz aylarında mavi çiçekler açan, kumlu topraklarda yetişen otsu bir bitkidir. Kökünde taşıdığı kırmızı boya maddesi, boyamada Yusuf 60 santimetre boyunda kırmızı çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri toplanıp kurutularak, kullanılacağı zaman suyla kaynatılarak içilir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde hanımlar bu bitkiden hazırlanan merhemleri renk vermesi için ciltlerine, özellikle yüzlerinde kullanırdı. -Kadın Tuzluğu Resimdeki 2 metre boyunda, Mayıs-Haziran ayları arasında parlak sarı renkli, güzel kokulu çiçekler açan dikenli bir çalıdır. Kırmızı renkli meyveleri vardır. Olgun meyveleri ve kurutulmuş kökü kullanılır. Meyveler hoşaf ve reçel yapımında da tüketilir. Ateş düşürücü, arpacıklarda ise pansuman yapıcı olarak Mahmut 10-50 santimetre boyunda, yaz aylarında türüne göre değişik renkli çiçekler açan bir bitkidir. Acı lezzetiyle mideyi uyararak, iştah Dili 20-90 santimetre uzunluğunda, ilkbahar sonunda kırmızı çiçekler açan bir ottur. Mikrop öldürücü özelliğiyle basit yaralar üzerine taze yapraklarıyla kompres Haziran-Eylül aylarında küçük çiçekler açan, ortalama 50 santimetre yüksekliğinde bir bitkidir. Kurutulmuş kökleri ve yaprakları ilaç olarak, taze bitki ise salata malzemesi olarak tüketilir. Eski Mısır'dan beri yemek Otu Mayıs-Eylül aylarında, türüne göre değişik renkli çiçekler açan otsu bir bitkidir. Yaprakları genellikle kalp şeklindedir. Loğusa Otu'nun kurutulmuş kökleri toz haline getirildikten sonra, suda kaynatıp bal, pekmez veya şekerle tatlandırılarak ya da doğrudan bala konup macun haline getirilerek Haziran-Eylül aylarında çiçek açan, limon kokulu 60-70 santimetrelik otsu bir bitkidir. Çiçekleri beyaz veya sarımsıdır. Limona benzer kokusu ve lezzeti ile hazmı kolaylaştırıcıdır. Ayrıca uykusuzluk için yatmadan önce banyo suyuna 2 yemek kaşığı oğulotu yağı eklenerek yıkanmak Bileşikgillerden, çayır ve ormanlarda yetişen ve papatyayı andıran bir Odunu 10-15 metre boyunda, oval yapraklı bir ağaçtır. Pelesenk odunu mobilyacılıkta oldukça değerlidir. Pelesenk reçinesi ağrı kesici ve ateş düşürücü etki Ağacı 15 metreye kadar yükselebilen bu ağaçlar, mavi çiçeklidir. Terletici ve uyarıcı olması nedeniyle soğuk algınlığında Yaprakları dikenli bir ağaçtır. Kozmetik olarak da kullanılabilen Güneş yanığı ve egzamada iyileştirici etkisi 20-30 santimetre yüksekliğinde, sulak yerleri seven ve Mayıs-Ekim aylarında türüne göre değişik renkli çiçekler açan otsu bitkidir. Taze yaprakları kanamaları durdurmada 3 metreye kadar yükselebilen, büyük ve parçalı yapraklı, sarı çiçekleri olan otsu bir bitkidir. İran, Hindistan gibi ülkelerde baharat olarak bilinen bitki, iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve sindirim sistemi gazlarını Memesi Maki ormanlarında bulunan, kışın yapraklarını dökmeyen, 1 metre boyunda, nohut kadar kırmızı renkli meyveli ve çiçekler açan bir ağaççıktır. Acı lezzetiyle iştah açıcı, ayrıca idrar söktürücü ve ateş Çiçeği Ballı baba familyasından, küçük yapraklı bir kır bitkisidir. Buna Aşkotu ve Güveyotu da denilir. İlkbaharda dallarının ucunda demetler halinde küçük pembe çiçekler açar. Dal uçları ve çiçek demetlerinin damıtılması ile elde edilen yağ, kozmetik sanayide yaygın olarak kullanılır. Çiçekleri ise sinirlilik hali, yarım baş ağrısı ve adet düzensizliklerinin tedavisinde Rutubetli ve serin yerlerde, dere kenarlarında yetişen ve 20-40 santimetre yüksekliğinde otsu bir bitkidir. Öksürük kesici, balgam söktürücü ve göğsü yumuşatıcı özellikleri Otu 30-50 santimetre boyunda, yaz sonunda sonbahar mevsimine uzanan altın sarısı renkli çiçekli papatya ailesine ait bir bitkidir. İdrar Yastığı Baharda kötü kokulu, çok açık yeşil çiçekler açan, gölgeli ve serin yerleri seven, sonbaharda mısır koçanı gibi turuncu-kırmızı meyveler veren bir bitkidir. Taze yaprak ve kökler sivilcelerdeki cerahati toplamak için ve basit yaralarda pansuman yapıcı olarak kullanılır. Taze bitkiyi yemek, bulantı, kusma, ishal ve kalpte ritm bozukluklarıyla ölüme yol açan zehirlenmelere neden 15-80 santimetre boyunda, tüm yaprakları sık ve sert tüylü, koyu mor çiçekli bir bitkidir. Mikrop öldürücü etkisi nedeniyle yaralara Notu Burada belirtilenler bilgi amaçlıdır. Her türlü bitkinin doktor teşhisi ve tavsiyesi olmadan kullanılması sakıncalıdır.
Share Pin Tweet Send Share Send Mor rengi seviyor musun? Sonra renkli yaprakları ve sıcak dokusuyla tanınan bu 15 MUHTEŞEM mor ev bitkisini büyütün!1. Mor OxalisBrezilya'ya özgü Oxalis bitkileri, benzersiz, fırıldak yaprakları ve çok sayıda yıldızlı çiçekler sergiler. Bazı çeşitler, daha derin vurgu işaretlerine sahip mor yapraklar veya yapraklar üretir. Narin yaprakları ve zarif çiçekleri onu hem kaplar hem de iç mekanlar için ideal bir seçim haline getirir. Küçük, üçgen broşürler geceleri kapanır ve bu da onu evin etrafında olması eğlenceli bir bitki ColeusColeus, çeşitli renk ve stillerde bulunan güzel, gösterişli bir bitkidir. Çoğunlukla açık bahçeler için yıllık olarak kullanılır, iç mekan bitkisi olarak da yetiştirilmesi çok kolaydır. Renklerinin canlılığı, yeterli miktarda güneş ışığı almasından gelir. Işık ne kadar fazla olursa renkler o kadar canlı olur. Bununla birlikte, gölge, biraz bastırılsa da, renklerin de oluşmasına izin verir. Coleus'un yayılması oldukça kolaydır. Göz alıcı, süslü yapraklar donuk bir çizim odasını canlandırabilirken, kompakt yapı, yer kısıtlaması olan köşelere iyi bir şekilde adalet Namaz BitkisiAlışılmadık, morumsu kahverengi yaprak işaretleriyle dua bitkisi, evin etrafında olması için eğlenceli küçük bir bitkidir. Tavşan izleri olarak da bilinen, yeşil ve kırmızı olmak üzere iki farklı çeşidi vardır. İkincisi, işaretlerin yanında koyu kırmızı yaprak damarlarına sahiptir. Geceleri yapraklar kapanır, böylece dua eden ellerin görünümünü oluşturur. Dua bitkisi, orta derecede yüksek nem ve eşit olarak sulanan topraklarda iyi gelişir. Ancak kışın daha kuru bir tarafta kalmayı takdir Tatlı Caroline "Mor" Patates AsmaBunu seviyoruz! KONTEYNER BAHÇELERİ için etrafındaki en güzel ve çok yönlü bitkilerden biri olan tatlı patates asması, hem kısmi güneşte hem de gölgede iyi performans gösterir ve konteyner bahçelerinde, bordürlerde, bahçe yataklarında ve manzaralarda güzel görünür. Bitki esas olarak, kireç, mor, bronz, siyah veya bakırın farklı renklerde bulunan parlak yapraklarıyla sevilir. Güzelliği yaprağından geldiğinden, çiçeklerin ortaya çıkmasını beklemek zorunda kalmadan tüm yıl boyunca bitkinin tadını çıkarabilirsiniz. Tatlı patates asması en iyi nemli ve iyi drene edilmiş toprakta yetişir. Işık gereksinimlerine göre oldukça Gezici YahudiEşsiz, yetiştirmesi kolay bir ev bitkisi olan Gezici Yahudi, hem büyümesi kolay hem de asılı bir sepet içinde ve aynı zamanda bir budama biçiminde harika görünen popüler bir ev bitkisidir. Bu asmanın en yaygın çeşidi, üstte karakteristik zeytin ve gümüş işaretler ile işaretlenmiş yapraklara ve alt kısımlarda koyu morumsu kestane rengine sahiptir. Bazı çeşitler, yaprakların her iki yüzeyinde de morumsu bir renk gösterir. Gezici Yahudi, orta ila parlak düşük ışıkta ve düzenli olarak sulanan topraklarda iyi gelişir. Bu bitkiyi suya veya nemli bir saksı toprağına sıkışmış kök kesimlerinden yetiştirebilirsiniz. Sulama büyüleri arasında toprağın kurumasına izin verilmesi Ti FabrikasıTi bitkisi, gösterişli renkli yaprakları ve zarif bir çekiciliği olan şaşırtıcı bir kırmızı-mor renkli ev bitkisidir; ti bitki, odanızın iyi aydınlatılmış bir köşesine renk, stil ve dram katmak için mükemmel bir seçimdir. Çeşitlerin çoğu, farklı renklerde sıcak pembe, beyaz, krem veya daha koyu mor tonlarında parlak çizgilerle alacalı, şerit benzeri yapraklara sahiptir. Ti bitkisi güneş ışığı konusunda seçici ve kısmi güneş alan bir noktada olmayı Rex BegonyaRex begonya bitkileri, çarpıcı biçimde renklendirilmiş ve dokulu yaprakları nedeniyle sevilir. Yapraklar geniş bir renk, şekil ve şerit yelpazesine sahiptir. Çiçekler önemsiz olsa da, gümüş, kırmızı, mor, beyaz ve pembenin eşsiz yaprak şekilleri ve çekici renk kombinasyonları bunu telafi ediyor. Rex begonia, çoğunlukla kapalı bahçecilik için uygun kılan gölgeli bahçelere sahiptir. Islak toprak ve aşırı gübre kullanımı anında çürümeye neden olurken, uzun süreli ıslak yapraklar onları enfeksiyona duyarlı hale getirir. Bunları aklınızda tutarsanız, Rex begonya bitkinizin bakımı çok kolay Mor Tutku Gynura AurantiacaBu sevimli houseplant, mor tüyleri ve kenarları olan bulanık yeşil yapraklara sahiptir. Herhangi bir nötr renkli ev bitkisinde büyütün ve diğer ev bitkilerinden nasıl farklı olacağını göreceksiniz. Karakteristik mor parlaklığı, bir miktar güneş ışığı ile dokunduğunda ortaya çıkar. Mor tutkunun gençken dürüst bir alışkanlığı vardır ve olgunlaştıkça daha asmaya benzer ve yayılır. Bu, onu hem asılı sepetleri hem de küçük kafesleri süslemek için mükemmel bir seçim yapar. Bitki parlak ışığa ve eşit derecede nemli toprağa KaladyumKaladyumlar, kırmızı, pembe, mor ve krem renklerinde değişen desenlere sahip büyük, ince yapraklı güzel tropikal bitkilerdir. Kalpler, mızraklar veya oklar gibi alışılmadık şekillerde ve ayrıca kırmızı, pembe, gül ve beyazın göz alıcı renk kombinasyonlarında mevcut olduğu için bu bitkinin parlak yaprakları USP'sidir. Gölgeli bir bitki olduğundan, her gün en az 3-4 saat filtrelenmiş ışık gerektirmesine rağmen iç mekanlarda büyümeyi Waffle FabrikasıGözleme bitkisi, mor renkte metalik bir tona sahip renkli yaprakları, çarpıcı görünümü ile evinize veya ofisinize mükemmel bir katkı sağlayan güzel, minik bir ev bitkisidir. Küçük yapısı onu sıkışık masaları veya tezgahları dekore etmek için ideal hale getirirken, düşük büyüyen yapısı onu ficus ağaçları gibi daha büyük iç mekan bitkilerinin altında yer örtüsü olarak kullanıma uygun hale getirir. Waffle bitkisi iç mekanlarda orta ila parlak ışıktan faydalanır. Yeterli güneş ışığı almazsa canlı mor rengini kaybedebileceğini unutmayın. Bununla birlikte, yapraklar ağartabileceğinden ve güneş yanığına maruz kalabileceğinden doğrudan ışık bir tehlikedir. Klasik bir çekicilik için waffle bitkisinin parlak yeşilliklerini pişmiş toprak kapla Kırmızı AglaonemaKırmızı aglaonema, çarpıcı, mor veya kırmızı renkli yaprakları olan muhteşem bir Çin yaprak dökmeyen bitkisidir. Büyümesi en kolay ev bitkilerinden biri olan kırmızı aglaonema, ev bitkileri dünyasına yeni ve şık bir giriştir. Bu güzellik, parlak kırmızı, mor veya pembe çizgilerle zarif bir şekilde işaretlenmiş koyu yeşil yaprakları gösterir. Renkli yaprakları, yatak odalarında masa, masa, sehpa ve yan sehpaları dekore etmeye uygun hale getirir. Ayrıca bu sezon Atatürk çiçeği yerine kullanmayı da düşünebilirsiniz. Uzun ömürlü ev bitkisi yıl boyunca rengini korur ve bu süreçte çok az bakım CalatheaCalathea, renkli vurgularla herhangi bir odayı aydınlatma potansiyeline sahip en güzel ev bitkilerinden biridir. Kırmızı, mor, yeşil ve krem yapraklara karşı özel beyaz damarları işaretleyen calathea, evinize heyecan verici ve modaya uygun bir dokunuş katar. Çeşitlerin çoğu, yaprakların alt kısımlarında kırmızımsı mor renge sahiptir, bu da onları hem yukarıdan hem de aşağıdan bakıldığında çekici Demir Haç BegonyaBenzersiz iç mekan bitkileri yetiştirmeyi seviyorsanız, bu güzel Yeni Gine türü sizin için bir zorunluluktur. Yaprakları, koyu yeşil zemine karşı iyi bir şekilde öne çıkan ve yaprak kenarlarına kadar yayılan geniş, çikolata-kahverengi lekelere sahiptir ve bu nedenle Alman demir haçını andırır. Kaba, çakıllı bir doku ile düz yeşile karşı ayarlanan güzel renklendirme, evinizi diğerlerinden farklı olarak canlandıracak çok asil bir görünüm sağlar. Bitki nemli koşulları tercih eder, ancak yapraklarda sararma veya kahverengileşme fark ederseniz su miktarını azaltmanız en Kauçuk Ağacı Ficus elasticaKauçuk ağacından söz edilmesi, hemen kabuklardan sızan lateks görüntülerini çağrıştırır. Doğru, ama günümüzün en popüler ev bitkilerinden biri ve neden iç mekanlarda etkileyici görünmüyor ve havayı da temizlemiyor. Yaprakları olgunlaştığında koyu mor, genç ve açıldığında parlak kırmızı görünür. Kauçuk ağacı saksı bitkisinin nasıl yetiştirileceğini buradan öğrenin!Ayrıca Oku Dinlendirici Uyku Bitkiler15. Gümüş SquillGümüş alaca, isminin aksine sert küçük bir bitkidir. Güney Afrika'nın Cape Eyaleti'nden gelen bu bitki kuru habitatlarda büyüyor ve nemi yoksun bırakan toprağa karşı bir adaptasyon taktiği olarak sulu, ampul benzeri saplarında nemi depoluyor. Eşsiz yapısı ve rengarenk yapraklarıyla, bol miktarda göz yuvarlağı çekeceği kesin olan alışılmadık bir houseplant haline gelir. Bitki, adını yapraklardaki güzel, gümüş renkli puantiyelerden ve gövdelerin zengin mor alt kısımlarından alır. Gölgede büyütmeniz şartıyla bakımı da Share Pin Tweet Send Share Send Videoyu izle MUTFAĞINIZDA YETİŞTİREBİLECEĞİNİZ 15 BİTKİ ÇEŞİDİ Ağustos 2022.
Kadir PÜRLÜ Bitkilerin insan ve diğer canlılara etkisi büyüktür. İnsanlar, yiyecek ve giyecek hazırlamak, bir takım alet ve eşyalar yapmak, hastalıklarını sağaltmak ve hayvanlarını beslemek gibi bir çok hayati ihtiyaçlarını bitkilerden yararlanarak karşılarlarken, konuyla ilgili büyük bir kültürel birikim de oluşmuştur. Kadim bir kültür merkezi olan Sivas “halk botaniği” açısından oldukça zengindir. Doğada bulunan bitkilerin önemli bir kısmı halk tarafından adlandırılmış, bunlardan nasıl yararlanılacağı belirlenmiş ve bu alanda oluşan yüzyılların birikimi tecrübeler nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu yazıda Sivas halk botaniğinin sadece doğal olarak yetişen ve halk tarafından yenilen bitkileri konusu ele alınmıştır. Bu bitkilerin şifa amaçlı kullanılması oldukça geniş bir konu olduğundan ve konuyla ilgili ayrı bir yazı hazırlamakta olduğumuzdan şimdilik bu alana girilmemiştir. Öncelikle bir ömür boyu biriktirdiğimiz kişisel tecrübeler, görüştüğümüz çok sayıda kaynak kişi ve halktan aldığımız sözlü bilgiler ışığında kaleme alınan bu yazımızda yer alan bitkiler birtakım yazılı kaynaklardan da araştırılarak sözlü ve yazılı bilgilerin karşılaştırılması yapılmıştır. Sivas İl Merkezi, İlbeyli Yöresi ve sınırlı olmak üzere diğer merkez köylerde yaptığımız alan araştırmasında konumuzla ilgili 118 bitki tespit edilmiştir. Şehir merkezinde tecrübeli kişilerce, kırsal kesimde ise genellikle halk tarafından kök, gövde, yaprak, çiçek, meyve ve tohumlarından yiyecek olarak yararlanılan bu bitkileri üç sınıfa ayırarak şu başlıklar altında açıklamak mümkündür A. Otsu Bitkiler. B. Çalı Formunda Bitkiler. C. Ağaççık ve Ağaçlar. A. OTSU BİTKİLER Halkımız tarafından genellikle “ot” olarak tanımlanmış olan ve yenilen bu bitkilerden tespit edebildiklerimiz şunlardır 1. Akgül Ağgül Yabani Hatmi veya Tıbbi Hatmi bitkisidir. Beyaz çiçeklerinin altında oluşan ve dolgun bir düğmeyi andıran tohumu yeşil ve yumuşak durumdayken çiğ olarak yenilir. Tohum yenilmeden önce yeşil renkli dış kılıfı kabuğu soyup atmaya dikkat etmek gerekmektedir. Ayrıca, bu bitkinin beyaz renkli çiçekleri, başta astım olmak üzere, nefes darlığı, öksürük, ses kısıklığı ve tüm solunum yolları hastalıklarına karşı kaynatılarak içilir. 2. Ak Hardal Ağ Hardal Yabani Hardal otunun bir çeşididir. Yaprakları kül renginde olup sarı çiçek açar. Yaprakları ve sertleşmemiş gövdesi tıpkı tere, roka gibi çiğ olarak yenilir. Zeytinyağı ve sirke ilave edilmek suretiyle salatası yapılır. 3. Ak Sormuk Ağ Sormuh Beyaz Ballıbaba bitkisidir. Sormuk, ağızda sorulan emilen yiyecek demektir. Bu bitkinin beyaz çiçeklerinin dibindeki öz su emildiğinde ağızda şekere benzer güzel bir tat bırakır. Bu yüzden “sormuk” adını almıştır. Dikenleri arasına gizlenmiş olan uzun çiçeği yerinden çıkarırken dikenlerin parmağa batmamasına dikkat edilmelidir. Çiçek yerinden alındıktan sonra dışındaki yeşil renkli yaprağa benzeyen koruma katmerleri temizlenir. İşaret, orta ve baş parmaklar arasına sıkıştırılan çiçeğin dip kısmı dudaklar arasına alınıp emilerek özsuyu tadılır. Bu özelliğinden dolayı sormuk özellikle çocukların ilgisini çeken bir şifalı bitkidir. 4. Aptal Otu Bkz. Gelin Parmağı 5. Areyşin Kökü yenilen bir çiğdem türüdür. Sarı çiçek açar ve kökü diğer çiğdemlere göre daha iridir. Kök üzerindeki kahverengi kabuk soyulduktan sonra geriye kalan beyaz kısım yenilir. 6. Aş Otu Bir yıllık otsu bir bitkidir. 25-30 cm kadar boylanır ve beyaz yada pembe çiçek açar. Reyhana benzer güzel bir kokusu vardır. Çiçek halindeyken toplanıp güneşte kurutulur. Kurutulmuş gövde, bir bez veya muşamba üzerine silkelendiğinde yaprak ve çiçekler buraya dökülür. Bu şekilde ayrılan yaprak ve çiçekler bir kavanoz veya küleğe doldurulup baharat olarak kullanılır. İlbeyli yöresinde “Bulamaşı” adı verilen yoğurtlu çorbaya katılan aş otu bu çorbaya güzel bir tat ve koku verir. 7. Bağa Yaprağı Bağa yada Kurbağakaşığı adlı bitkidir. Özellikle sulak yerlerde ve su kenarlarında yetişir. Şifalı bir bitkidir. Yaprakları sıcak suda haşlandıktan sonra bir kez de soğuk suyla yıkanır. Bu şekilde hazırlanan yapraklardan etli veya bulgurlu sarma yapılır. Yaprakları çiğ olarak olgunlaşmış çıban üzerine sarılırsa çıbanı patlatır. Mide rahatsızlığı çekenler bu bitkinin yapraklarını suda haşlayıp tereyağı ile kavurmak suretiyle yerler. 8. Baldırcan Yazılı kaynaklarda Baldıran olarak geçen bitkidir. Zehirli olmasına rağmen, bu bitkinin bir türünün taze gövdesi Merkez Karalar Köyü’nde kabuğu soyulduktan sonra çiğ olarak yenilir. 9. Biyam-Biyan Meyan bitkisidir. Kökü aktarlarda meşhur “meyan kökü” olarak satılır. Bu bitkinin kökleri Sivas halk pazarlarında ve şehir merkezindeki Sebze Hali’nde köylüler tarafından satılmaktadır. Meyan Kökü şekerli olup daha çok ağza tat vermek için küçük parçalar halinde ya ağızda gezdirilir yada ön kısmı soyulmuş küçük bir kök parçasının ucu ısırılarak öz suyu emilir. Taze Meyan kökü eskiden özellikle çocukların aradığı bir lezzetti. 10. Cıtlık Cıtlıh Otu Yüksek rakımlı ve kumlu-killi arazilerde yetişir. Yaprakları külrengidir. Bitkinin siyah renkli kökü sökülerek o anda ortaya çıkan sütünden “cıtlıh sakızı” adı verilen kahverengi ve farklı bir tadı olan sakız elde edilir. Genellikle yaz aylarında kırsal kesimde yaşayan çocukların aradığı bir bitkidir. 11. Cıtlık Cıtlıh Süpürgesi Radika bitkisidir. Sütü sakız, gövdesi ise ev süpürgesi yapımında kullanılır. Kökünden sökülen bitkinin gövdeleri önce demet haline getirilip bağlanır. Daha sonra kök kısımları kesilip atılarak geriye kalan gövde ve dallar süpürge haline getirilir. Kökündeki sütten elde edilen ve “Cıtlıh Sakızı” adı verilen kahverengi sakız kırsal kesimdeki çocuklar ve hanımlar tarafından büyük bir zevkle çiğnenirdi. Cıtlık sakızı ayrıca bağırsak kurtlarını dökmek ve ağız kokusunu gidermek amacıyla da çiğnenir. 12. Çalık Otu Bkz. Pırçalık-Pirçelik 13. Çay Otu Merkez Karalar Köyü’nün doğusunda bulunan ve “Daşınbaşı”- “Kepez” adlarıyla anılan tepenin doruğundaki kayaların arasında yetişir. Kökü kaynatılarak çay gibi içildiği için bu adı almıştır. Yaprakları kül, kökü işlenmiş çay rengindedir. Solunum yolları hastalıklarına iyi geldiğine inanılan bitkinin aynı zamanda sakinleştirici bir etkiye sahip olduğu da bilinmektedir. 14. Çayır Kuzukulağı Kuzukulağı bitkisinin, yaprakları ok ucuna benzeyen türüdür. Daha çok çayırlık alanlarda yetiştiği için bu adı almıştır. Taze gövdesi ve yaprakları çiğ olarak yenilir. Oldukça ekşi bir tada sahiptir. Toplanan yaprakları küçük demetler haline getirilerek kullanılır. Birkaç yaprağı yeşillik ve çeşni olarak salataların içerisine doğranabilir. Çayır Kuzukulağının böbrek taşlarına ve şeker hastalığına iyi geldiğine inanılır. 15. Çayır Pirçeliği Havucu Kökü şeklen havuca benzeyen ancak sarımtırak renkte olan bir bitkidir. Kök kısmı çiğ olarak yenilir. 16. Çayır Soğanı Suvanı Yaprakları soğana benzeyen ve 40-50 cm boy yapan bir bitkidir. Genellikle çayırlık ve sulak alanlarda yetişir. Kendisi soğana benzemesine rağmen tadı sarımsağı andırır. İştah açmak amacıyla çiğ olarak yenilir. 17. Çayır Yemliği Çayırlık alanlarda yetişen yemlik türüne yörede bu ad verilir. Tarla Yemliğine göre boyu daha çok uzar ve 40-50 cm ye ulaşır. Taze gövdesi ve yaprakları çiğ olarak yenilir. Geniş bilgi için bkz. Yemlik 18. Çıtlık Bkz. Cıtlık 19. Çiğdem Bilinen çiğdem bitkisidir. Sivas’ta kanarya yada altın sarısı renginde çiçek açan çiğdem türleri yetişir. Güzel sarı çiçeklerinden süs olarak yararlanıldığı gibi, hoş bir tadı olan kökü de şifa için çiğ olarak yenilir. 20. Çilek Otu Yabani Çilek bitkisidir. Kızarmış meyveleri toplanarak yenilir. Şifa amaçlı olarak yaprakları suda kaynatılıp çocuğu olmayan kadınlara içirilir. 21. Çiriş Otu Bilinen çiriş otunun bir çeşididir. Bitki gövdeleşmemiş haldeyken elle dipten koparılıp yıkandıktan sonra aynen pırasa gibi doğranıp yemeği pişirilir. Bazı yörelerde ise bulgur pilavının içerisine katılarak “çirişli pilav” yapılır. 22. Çoban Döşeği Yerden yüksekliği 2-3 cm’yi geçmeyen çok yıllık ve sürünücü bir bitkidir. Nisan ayında beyaz ve pembe çiçekler açar. Üzerine oturulduğunda tıpkı minder-döşek gibi insan kendisini rahat hissettiğinden bu adı almıştır. Çiçekleri çiğ olarak yenilir. 23. Çoban Kavurgası Merkez köylerde “yapışkan” adı verilen bitki türünün esmere yakın yeşil ve eliptik yapraklı çeşididir. Bitkinin tohum kısmı sıyrılmak suretiyle gövdeden alınır. Daha sonra avuç içine konularak iki elin arasında bastırılmak suretiyle iyice ovalanır. Bu işlem sonunda kılıf toz haline gelerek siyah renkli tohumlar ortaya çıkar. Tohumlar bir elden diğerine aktarılırken aynı zamanda üzerine üfürüldüğünde kılıfın tozları uçar ve avuç içinde bitkinin tohumları kalır. Oldukça yağlı olan, tadı Çedene’ye benzeyen ve çerez gibi yenilen bu tohumlar çok lezzetlidir. Bu şekilde yenilmesinden dolayı “çoban kavurgası” adını almış olması muhtemeldir. 24. Daydırıh Gövdesi yenilen bir otsu bitkidir. Bedirli Nahiyesinde bol olarak yetişir. 25. Deve Dikeni Yazılı kaynaklarda geçen “devedikeni” bitkinin bir çeşidi olup yaprakları kül rengindedir. Bitki gövde gelişmesini tamamladığında gövdenin uç kısımları kesilip dikenleri ayıklandıktan sonra kabuğu soyularak yenilir. 26. Ebegümeci Ebem Komeci Yaprakları ve küçük bir düğme şeklindeki yeşil meyveleri çiğ olarak yenilir. Tereyağında kavrularak yenildiği gibi ıspanağa benzer şekilde çorbası pişirilir. 27. Emcek Karçiçeğinden sonra ortaya çıkan ilk koyu yeşil renkte ve yere yapışık durumda olup rokaya benzer. Genellikle güney yamaçlarda ve kumlu arazilerde yetişir. Bitki henüz gövdelenmemiş durumdayken kökünden sökülerek toplanır. Toprağı ya da çamuru yıkandıktan sonra beyaz köküyle birlikte yaprakları çiğ olarak yenilir. 28. Eşkicek Yazılı kaynaklarda Kaya Koruğu veya Ömür Otu olarak geçen bitkidir. Genellikle yüksek rakımlı tepelerin yumuşak topraklı kuzey yamaçlarında yetişir. Güneş gören kısımları kırmızımsı ve diğer kısımları yeşil renkte olan yapraklar bir alttakilerin içine gizlenmiş olup ince bir gövde üzerinde kat kat yükselirler. Gövdenin uç kısmında kırmızı renkli çiçekleri görülür. Rozet şeklindeki yaprakları etli ve suludur. Sıcak havalarda susuzluğa karşı yenilen ve tadı ekşi olan bu bitkiye tadından dolayı “eşkicek” adı verilmiştir. Bu bitkinin “Kaya Eşkiceği” adı verilen ve yenilen bir benzer çeşidi daha mevcuttur. 29. Eşek Işkını Eşşek Işgını Yazılı kaynaklarda Ova Eşekdikeni, Boğadikeni olarak geçen bitkidir. 30-50 cm boy yapar. Yaprakları çok parçalı ve kenarları dikenlidir. Dalları budanıp geriye kalan gövdenin kabuğu soyulduktan sonra çiğ olarak yenilir. Bu haliyle kenger bitkisinin ışkınına benzediğinden “eşek ışkını” adını almıştır. Mide ağrısını dindirmek ve ayrıca peynir mayası yapmak için de kullanılır. Eskiden uzak mesafede sağılıp köye taşınan dolu süt kaplarının içerisine çalkanmayı önlemek için bu bitki yerleştirilirdi. Bazı köylerde bu bitki “şeker dikeni” olarak bilinir. 30. Eşek Turpu Eşşek Turpu Yazılı kaynaklarda “hardal otu” yada “turp otu” olarak geçen bitkinin bir çeşididir. Tadı turp bitkisini andırdığından bu adı almıştır. Toplanan yaprakları iyice yıkandıktan sonra çiğ olarak yenilir veya istenildiğinde salataların içerisine doğranır. 31. Evelik Yazılı kaynaklarda Lâbada olarak geçen bitkidir. Haşlanmış yapraklarından bulgur veya et sarması yapılır. Ekşiye yakın bir tada sahiptir. Öksürüğe, bronşite, mayasıla ve nefes yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği inancıyla tohumu çay gibi kaynatılarak içilir. 32. Ezentere Yazılı kaynaklarda Anason olarak geçen bitkinin Anadolu’da bol yetişen türüdür. Bu bitkiden daha çok şifa amaçlı yararlanılır. Soğuk algınlığı ve sancıya iyi geldiği inancıyla suyu kaynatılarak içilir. Ayrıca çocuklardaki gaz sıkışmasını giderdiği inancıyla tohumu kaynatılarak çocuğa içirilir. 33. Gâvur Pancarı Bkz. Livik İlivik 34. Gelin Parmağı Gelin Barnağı Bir yıllık otsu bitkidir. Külrengi yaprakları elips şeklindedir. Boyu 3-4 cm’ye ulaştığında, toprak seviyesinden bıçakla kesilerek toplanır. Bıçakla kıyılıp yağda kavrulduktan sonra, açılmış hamur arasına konularak “gılik-gilik” adı verilen özel ekmeği yapılır veya yağda kavrulmak suretiyle yenilir. Ayrıca, bu bitkinin “çoban kavurgası” adı verilen siyah ve yağlı tohumları da yenilir. Yaz geldiğinde tohumları meraklıları tarafından aranan bir bitkidir. 35. Gomeç-Gömeç Bkz. Ebegümeci Ebem Komeci 36. Gözenek Çiğdem bitkisinin biraz daha geç çiçek açan bir türüdür. Merkez Apaköy’de bol yetişir ve kökleri çiğ olarak yenilir. 37. Guzuğlah Bkz. Kuzu Kulağı 38. Gürlevik-Gürleyük Otu Yaprakları geniş, parçalı ve koyu yeşil renkte bir bitkidir. Merkez Karalar köyünün Karatepe mevkiinde yetişir. Haşlanmış yapraklarından bulgur sarması yapılır. Kendine has bir tadı ve çok hoş bir kokusu vardır. 39. Hardal Yabani hardal otudur. Yörede başlıca üç türü yetişir. Yaprakları kül rengi olana “ağ ak hardal”, koyu yeşil ve esmer renkli olana “kara hardal”, tadı turpa benzeyen türe ise “eşek turpu” adı verilir. Bu üç hardal türünün yaprakları çiğ olarak yenilir ve gerek görüldüğünde salatalara da katılabilir. 40. Höşmerim Yazılı kaynaklarda Tilkikuyruğu olarak geçen bitkidir. Bitki 3-5 cm boyundayken toplanır ve yaprakları tereyağında kavrulduktan sonda “gılik” adı verilen özel ekmeği yapılır. 41. Isırgan Isırgı Yaprakları ıspanak gibi pişirilerek yemeği yapılır. Kıyılmış yaprakları tereyağında kavrulmak suretiyle de yenilir. Yine, yaprakları ince ince kıyılarak salata yapılır ve şifa amacıyla yenilir 42. Işkın Kenger bitkisinin gövdeleşmiş haline bu ad verilir. Bir yiyecek olarak ışkın dibinden koparılıp dalları ve yaprakları budanmış kenger gövdesidir. Bu haliyle etli ve hafif sulu bir sebze özelliğinde olan ışkın kabuğu soyulmak suretiyle çiğ olarak yenilir. Genellikle Mayıs ayında yaygın bir şekilde yenilen ışkının mide rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılır. 43. İlivik-İliğik Bkz. Livik 44. İt Üzümü Yazılı kaynaklarda, “it üzümü”, “köpek üzümü”, “herdemtaze” olarak geçen bitkidir. Meyveleri 4-5 mm çapında yuvarlaktır. Siyah meyveli olanı zehirli olup yenilmez. Ancak, kırmızı yada turuncu meyveli olanı, ağızda bıraktığı mayhoş tat için, tadımlık olarak yenilir. 45. Kangal Konumuzla ilgili kitaplarda Eşek Dikeni olarak geçen dikenli bir bitkidir. 50-100 cm arasında boylanır. Kül rengi yapraklarının kenarı ile pembe çiçeklerinin etrafı dikenlidir. Dallanmamış gövdesi dipten bıçakla kesildikten, dal ve yaprakları budanıp kabuğu soyulduktan sonra çiğ olarak yenilir. Etli ve hafif sulu olan kangal, ağızda çok hoş bir tat bırakır. Mayıs-Haziran aylarında Sivaslılar tarafından özellikle karaciğer hastalıklarına iyi geldiği inancıyla bol bol yenilir. Sivas’ın Kangal ilçesi büyük bir ihtimalle adını bu bitkiden almıştır. 46. Kara Diken Yazılı kaynaklarda Deve Dikeni veya İskoç Dikeni olarak geçen bitkidir. 50-100 cm arasında boylanır. Gövdesi, parçalı yapraklarının kenarı ve pembe çiçeklerinin etrafı dikenlidir. Dallanmamış taze gövdesinin kabuğu soyulduktan sonra tıpkı “ışkın” ve “kangal” gibi yenilir. Ayrıca, çiçeklerinin tüyleri alındıktan sonda dipte kalan beyaz renkli kısmı dikenlerden ayıklanıp çiğ olarak yenilir. 47. Kara Hardal Bkz. Hardal 48. Kara Yağalca Adaçayı bitkisinin değişik bir türüdür. İlbeyli Yöresinde, benzer türlerin hepsine birden “Yapışkan” adı verilmiştir. 30-40 cm boylanır. Gövdesi kare, yaprakları yürek şeklinde olup mor çiçek açar. Yapraklarının siyaha yakın bir renkte olmasından dolayı bu adı almıştır. Kabuğu soyulmak suretiyle gövdesi çiğ olarak yenilir. Mide ağrılarına iyi geldiğine inanılan şifalı bir bitkidir. 49. Kara Yapışkan Bkz. Kara Yağalca 50. Kasnı “Ferula szowitsiana DC. Umbelliferae türünün gövdesine Sivas bölgesinde verilen ad. Bu tür 30-70 cm yükseklikte, çok yıllık, otsu, özel kokulu, parçalı yapraklı ve sarı çiçekli bir bitkidir…” . Kasnı aslında “çakşır otu”nun bir çeşididir. Gövdesi dipten koparılıp kabuğu soyulduktan sonra kalan kısmı çiğ olarak yenilir. Ağızda hoş bir tat bırakan kasnının mide ağrılarına iyi geldiğine inanılır. 51. Kaya Eşkiceği Yüksek rakımlı kayalıkların kaya aralarında ve yarıklarında yetişen bir eşkicek çeşididir. Yukarda hakkında bilgi verilmiş olan eşkicek bitkisine göre boyu daha kısa, ortası boş ve tadı biraz acımsıdır. Oldukça etli ve sulu olan yaprakları çiğ olarak yenilir. 52. Kazan Karası Bkz. Kara Yağalca 53. Kedi Elması Adaçayı bitkisinin değişik bir türüdür. Yaprakları eliptik olup, beyaz veya pembe renkli çiçek açar. Özel kokulu bu bitkinin 2-3 cm çapındaki meyvesine “kedi elması” adı verilir. Salatalığı hatırlatan farklı bir tada sahip olan bu meyve çiğ olarak yenilir. 54. Kekik Kekiğin birçok türü Sivas’ta bol olarak yetişir. Özel kokulu ve şifalı bir bitki olan kekiğin taze yaprakları kurutulup baharat olarak kullanılır. Ayrıca, karın ağrısı, mide ağrısı, şeker, öksürük gibi bir çok hastalığa iyi geldiği inancıyla kaynatılarak suyu içilir. 55. Kenger Bilinen Kenger bitkisidir. Sivas’ta 20-40 cm boylanan türü yaygın olarak yetişir. Çok yıllık, otsu ve sütlü bir bitkidir. Yaprakları mızrak ucu şeklinde, parçalı ve kenarları dikenlidir. Birkaç yaprağının toprak üstüne çıktığı dönemde “kenger” olarak adlandırılır. Kengerin siyah renkli kökü kabuğu soyulduktan sonra çiğ olarak yenilir. Farklı bir tada sahiptir. Ayrıca kökündeki sütten “Kenger Sakızı” adı verilen sakız elde edilir. Yine kengerin birkaç yapraktan ve yaprakların birleştiği “cil” adı verilen kısmı çiğ olarak taze sebze gibi yenilir. Kengerin uzayıp gövdeleşmiş şekline “ışkın” adı verilir ve ışkın kabuğu soyulmak suretiyle çiğ olarak yenilir. Ayrıca kengerin tohumları kavrularak “Kenger Kahvesi” adı verilen kahve elde edilir. Gövdesinin mide ağrılarına, kökünün iç hastalıklarına ve sakızının ise ishale iyi geldiğine inanılır. 56. Kızılca Yaprakları pancara benzeyen bir bitkidir. Yaprak sapı ve ortası şerit halinde kırmızı renktedir. Bitki gövdelenme dönemine girmeden toplanan taze yapraklar bıçakla ince ince kıyıldıktan sonra tereyağında kavrulup yenilir. Bu şekilde kavrulan kızılcanın içine bir de yumurta kırılırsa daha lezzetli olur. Yağda kavrulmuş kızılca hamurun arasına konulmak suretiyle “Kızılca gıliği” adı verilen özel bir ekmek pişirilir ki bu da çok lezzetli olur. 57. Kirtikli Sivas ve çevresinde “çakır dikeni” adı verilen bitkinin henüz gövdeleşmemiş yapraklı halidir. Havuca benzeyen kökü sökülüp çiğ olarak yenilir. 58. Kormen Yabani soğan çeşididir. Daha çok çayırlık alanlarda yetişir. Sarımsağa benzer bir tada sahip olup dalları çiğ olarak yenilir. Bu bitkiye merkez köylerde “Suvanah” da denilmektedir. 59. Kurt Kulağı Navruz bitkisinin gonca haline bu ad verilir. Tatlımsı bir lezzete sahip olan soğanı sökülüp çiğ olarak yenilir. 60. Kuş Üzümü İt Üzümü Chenopodium foliosum bitkisidir. 25-50 cm boylanır. Meyveleri yeşil renkten kırmızıya dönüşüp olgunlaştığında çiğ olarak yenilir. Tatlıya yakın çok değişik bir tadı vardır. 61. Kuşkuşu Yazılı kaynaklarda “kuşkuş otu”, “çoban çantası” olarak geçen bitkidir. 4-50 cm arasında boy yapar. Yaprakları parçalı ve sapın dip kısmındadır. Beyaz çiçek açar ve meyveleri rozet şeklindedir. Baharda ilk olarak ortaya çıkan bitkiler arasındadır. Gövdeleşmeye geçmeden toplanan bitkinin taze yaprakları çiğ olarak yenilir. Mevsimin ağza vurulan ilk otları arasında olduğu için meraklıları tarafından Nisan-Mayıs aylarında ısrarla aranır. 62. Kuzu Göbeği Yazılı kaynaklarda “evlek mantarı”, “koyun göbeği” olarak geçen ve yenilen mantar türünün şapkalaşmamış ve gövdeye yapışık bir görünüm sergileyen haline bu ad verilir. Bu haliyle toplanan kuzu göbeği bıçakla kuşbaşı şeklinde doğrandıktan sonra tereyağında kavrulup yenilir. Ayrıca kuşbaşı şeklinde parçalanarak bulgur pilavının içine katılır ve Sivas’ta “mantarlı pilav” adı verilen çok lezzetli bir pilavda çeşni olarak kullanılır. 63. Kuzukulağı Kuzuğlah Bilinen Kuzukulağı bitkisidir. Sivas’ta bu bitkinin üç türünün yenildiği tarafımızca gözlemlenmiştir. Bunlar, yaprakları oval olan ve yaygın olarak tanınan kuzukulağı, yaprakları ok ucuna benzeyen çayır kuzukulağı ve iğne yapraklı olan kuzukulağıdır. Oval yapraklı kuzukulağı daha çok kıraç ve kumlu yerlerde yetişir. Bunların nemli kayalıklar arasında ve kuzey yamaçlarda yetiştiği de tarafımızca gözlemlenmiştir. Çayır kuzukulağı ise genellikle çayırlık alanlarda veya su kenarlarında yetişir. İğne yapraklı olan kuzukulağı ise daha çok ormanlık alanların içinde bulunan nemli alanlarda yetişir. Türü ne olursa olsun bütün kuzukulağı bitkilerinin yaprakları ve taze gövdesi çiğ olarak yenilir. Limona yakın oldukça ekşi bir tada sahiptir. Bahar geldiğinde meraklıları tarafından ısrarla aranan ve yenilen Kuzukulağının aynı zamanda iştah açtığına, idrarı artırdığına, böbrek kumlarını döktüğüne, kanı temizlediğine ve bağırsakları yumuşattığına inanılır. 64. Livik İlivik-İliğik Yazılı kaynaklarda “yılanyastığı”, “livik”, “danaayağı” ve “adi yılan kökü” şeklinde geçen bitkidir. Bu bitkiye merkez köylerde “gavur pancarı” adı verilmiştir. Boyu 30-40 cm ye kadar yükselir. Geniş yapraklı ve mor göbeklidir. Meyvesi gövdenin ucunda olup şeklen mısır koçanını andırır. Ancak, bu bitkinin tohum taneleri turuncu yada kırmızı renklidir. Zehirli bir bitki olduğundan çiğ olarak yenilmez. Kurutulmuş yaprakları, haşlanıp suyu döküldükten sonra çorba yapılmak suretiyle yenilir. Zehirlemesinden korkulduğundan çorbanın içerisine tedbir olarak bir miktar yoğurt katılır. Bazı köylerde bu bitkinin yaprakları toplanır, saç örgüsü gibi örülerek güneşte kurutulur ve bu haliyle kışlık yiyecek olarak saklanır. Şifalı bir bitki olduğuna inanılan livik zehirli olduğu için mutlaka kurutulmalı ve usulüne uygun pişirilmelidir. 65. Madımak “Madımak, polygonacae familyasına mensuptur ve polygonum Cognatum Meissn. veya Sinonimi Polygonum alpestre Bieb. İsimleriyle bilinmektedir” Çok yıllık, sürünücü, otsu ve pembe çiçekli bir bitkidir. Taze gövdesi veya gövdenin uç kısımları sebze olarak yenilir. Yöre kadınları için madımak toplamak vazgeçilmez bir iştir. Bu iş bazen bir eğlenceye dönüşür. Madımak toplamak için bir araya gelen kadınlar, birbiriyle şakalaşır, türküler söyler ve günlük sıkıntılarını bir nebze de olsa atmaya çalışırlar. Toplanan madımaklar ayıklanıp yıkandıktan sonra, ya madımak teknesinde keserin ağzıyla yada bir tahta üzerinde bıçakla ince ince kıyılır. Bu şekilde hazırlanan madımak ya çorba gibi pişirilir yada yağda kavrulmak suretiyle “mıhlama”sı yapılır. Ispanağa benzer ve biraz ekşiye çalan çok hoş bir tadı vardır. Madımak yemeğinin içerisine kurutulmuş kemik ya da pastırma katılırsa daha da lezzetli olur. Sivas’ta madımak yemeği pişirmeden mevsimi geçiren bir ev kadınını bulmak oldukça güçtür. İhtiyaç fazlası madımaklar gölgede kurutulmak veya taze olarak dondurucuya konulmak suretiyle kışlık yiyecek olarak saklanır. 66. Mantar Mantarın Sivas’ta bir çok çeşidi yetişir. Ancak, Sivas şehir merkezi ve civar köylerde sadece, yazılı kaynaklarda “evlek mantarı” ya da “koyun göbeği” olarak geçen türü yenilir. Bu mantarın gövde ve şapkasının dış rengi beyaz veya kirli beyaz renkte olup sap kısmı oldukça kalındır. Şapka kısmı yuvarlak, etli ve içi kahverengidir. Bu mantarın henüz şapkalaşmamış ve gövdeye yapışık haline “Kuzu Göbeği” adı verilir. Araziye dikkatli bakıldığında mantar yetişen alanlar fark edilebilir. “Mantar Evleği” adı verilen bu alanlarda otların rengi siyaha yakın bir görünüm sergiler. Yaklaşık 30-40 cm eninde ve 5-6 m uzunluğundaki mantar evleklerinde yetişen mantara bu yüzden Sivas yöresinde “Evlek Mantarı” adı verilmiştir. 67. Narpız Yarpuz Nane bitkisinin bir çeşididir. Çok yıllık otsu bir bitki olup 25-60 cm boylanır. Beyaz çiçekler açar ve özel kokulu bir ottur. Taze yaprakları çiğ olarak yenildiği gibi, kurutulmuş çiçek ve yaprakları baharat olarak kullanılır. Taze gövdesi ve yaprakları salata, çökelek, peynir, yumurta gibi yiyeceklerin arasına katılarak birlikte yenir. 68. Navruz Nevruz Yazılı kaynaklarda “navruz”, “nevruz çiçeği”, “süsen” şeklinde geçen bitkinin bir çeşididir. Sivas’ta yaygın olarak bu bitkinin “Iris persica” adı verilen mor çiçekli türü görülür. Tatlımsı bir lezzete sahip olan kahverengi soğanı sökülüp çiğ olarak yenilir. Ancak, Nevruz, yenmesinin dışında süsü için de toplanır. Küçük bir demetinin seyrine doyum olmaz. Bu yüzden “Navruz derki ben nazlıyım / Sarp kayalarda gizliyim/ Mavi donlu gök gözlüyüm/ Bende âlâ çiçek var mı ?”. şeklinde bir çok türküye konu olmuştur. Yörede “Eşşek Navruzu” adı verilen değişik bir tür daha yetişir ki, bu bitki yenilmez. 69. Pırçalıh Yazılı kaynaklarda “bırçalık” olarak geçen bitkinin bir çeşididir. 5-6 cm boylanır. Çok yıllık, köksaplı ve sarı çiçek açan bir bitkidir. Kenger kökü gibi kahverengi olan kökün kabuğu soyularak geriye kalan beyaz kısmı yenilir. Bu bitkinin Sivas halkındaki hatırası büyüktür. Şiddetli kıtlık yaşanan seferberlik yıllarında “pırçalık” çoğu köylerde ekmek yerine yenilmiştir. Bir seferberlik ağıdındaki şu dörtlük çok anlamlıdır “Pırçalığın aşı tatlı/ İstiyor kolu kuvvetli/ Kadanız alıyım eller/ Arpa buğday pek fiyatlı” 70. Pirçelik Bkz. Pırçalıh 71. Pur Soğanı Yüksek yerlerde, kayalık ve jipsli alanlarda yetişen bir çeşit yabani soğan türüdür. İnce dalları çiğ olarak yenilen bu bitkiye bazı köylerde “Suvanah” denilir. 72. Sarı Sormuk Sormuh Yazılı kaynaklarda “ayıpençesi” olarak geçen bitkidir. Sarı çiçeklerinin dibindeki özsu ağızda sorularak emilerek alındığı için bu ad verilmiştir. Sadece ağızda bıraktığı şekere benzeyen tadı için çiçekleri koparılarak dip kısmı emilir. Özellikle köy çocuklarının büyük ilgisini çeken bir bitkidir. 73. Sığır Dili Yazılı kaynaklarda da “sığırdili” olarak geçen otsu bitkidir. 50-60 cm boylanır. Gövdesi ve yaprakları dikene benzeyen beyaz tüylerle kaplıdır. Yaprakları elips şeklinde olup, mavi veya menekşe renginde çiçek açar. Gövdesi toprak hizasından kesildikten sonra dal ve yaprakları bir bıçakla budanır. Bu şekilde ortaya çıkarılan gövdenin daha sonra kabuğu soyulur ve kalan kısmı çiğ olarak yenilir. Ağızda hoş bir tat bıraktığından ve salatalığa benzer bir lezzete sahip olduğundan meraklıları tarafından arazide ısrarla aranır. 74. Sormuk Sormuh Otu Sivas merkez köylerinde “ballıbaba” bitkisinin bütün çeşitlerine aşağı yukarı bu ad verilir. Pembe veya pembeye yakın çiçekleri koparılarak dip kısmındaki özsu dudaklar arasında sorulduğundan emildiğinden “sormuk” emzik adını almıştır. Çiçeklerinin özsuyu ağızda şekeri andıran bir tat bıraktığı için meraklıları tarafından arazide ısrarla aranır ve bulunduğunda mutlaka tadılır. 75. Su kangalı Bkz. Kara diken 76. Su Teresi Yazılı kaynaklarda da “su teresi” olarak geçen bitkidir. Genellikle yüksek yerlerdeki su kaynaklarının kenarlarında ve su içinde yetişen otsu bir bitkidir. Yaprakları sebze gibi çiğ olarak yenilir. Bu bitkinin her türlü iç hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. 77. Suvanah Bir çeşit yabani soğan türüdür. Çayırlık alanlarda ve nemli yerlerde bol olarak yetişir. Yaprakları soğana benzer. Yaprakları çiğ olarak yenilen bu bitkinin tadı sarımsağı andırır. 78. Şeker Dikeni Bkz. Eşek ışkını 79. Şeker Kangalı Bkz. Kara Diken 80. Taş Üzümü Genellikle kayalık alanlarda yetişen bir bitkidir. Kırmızımsı küçük yaprakları silindirik, etli ve suludur. Yaprakları çiğ olarak yenilir. Mide ağrısını dindirdiğine inanıldığından şifa amaçlı da yenilir. 81. Teke Sakalı Yemlik bitkisinin bir çeşididir. Yaprakları şerit halinde veya parçalıdır. Yaprakları çiğ olarak yenilir. Madımak, yemlik, evelik gibi yaygın olarak yararlanılan bir bitkidir. 82. Tellice Telce Yazılı kaynaklarda “tel pancarı”, “sirken”, “akpazı” olarak geçen bitkidir. Yaprakları üçgen şeklinde ve ilk çıktığında beyaza yakın bir renktedir. Bahar geldiğinde, gerek tereyağda kavurarak yemek, gerekse “gilik” adı verilen özel ekmeğini yapmak için ısrarla aranır. Madımak, kızılca, evelik gibi yaygın olarak yararlanılan bir bitkidir. 83. Tombul Yazılı kaynaklarda “incirop”, “adol”, “hatol”, “gıncırop”, “topalak” olarak geçen bitkinin bir çeşididir. Yaprağı bir sapın ucunda şemsiye gibi etrafa açılır ve pembe yada beyaz çiçekler açar. Baharın çift sürülürken toprak üstüne çıkan yuvarlak yumruları toplanıp çiğ olarak yenilir. Şekerli bir tada sahiptir. Yumruları siyah ve beyaza yakın renkte olmak üzere iki çeşittir. Siyah yumrular nohut gibi yuvarlak, beyaza yakın renkli yumrular ise badem gibi yassıdır. Bilhassa çocuklar tarafından çerez gibi yenilen “tombul”un aynı zamanda mide bulantısına iyi geldiğine inanılır. 84. Topbaş Yazılı kaynaklarda “topuz”, “kirpibaşı”, “kirpidikeni” olarak geçen bitkinin bir çeşididir. 30-80 cm boylanır. İki yıllık veya çok yıllık dikenli ve otsu bitkidir. 4-5 cm çapındaki çiçekleri yeşil renkli olup, gövdenin veya dalın ucunda küçük bir dikenli top gibi durur. Bu yüzden “topbaş” adını almıştır. Dallanmamış gövdenin kabuğu soyulduktan sonra kalan kısmı çiğ olarak yenilir. Yine, çiçek kısmı bir taşın üzerine konularak başka bir taşla vurulmak suretiyle ezilir ve ortasından çıkan beyaz kısım çiğ olarak yenilir. Özellikle bu kısmı çocuklar tarafından çok sevilir. 85. Üçgül Yazılı kaynaklarda yine “üçgül” veya “tırfıl” olarak geçen yabani yonca türüdür. Üç yaprakçıktan meydana gelen yaprakları koyu yeşil renkte olup mor veya pembe çiçek açar. Bu bitkinin çiçeği parmak uçlarıyla koparılarak yenilir. Tatlımsı bir lezzete sahiptir. 86. Yağlıkara Bkz. Kara Yapışkan, Kara Yağalca 87. Yağlı Yapışkan Bkz. Yapışkan 88. Yapışkan Adaçayı bitkisinin değişik bir türüdür. Merkez köylerde, benzer türlerin hepsine “yapışkan” adı verilmiştir. 30-40 cm boylanır. Gövdesi kare, yaprakları yürek şeklindedir. Yaprak rengi siyaha çalan türe “kara yapışkan”, “kara yağalca”; açık yeşil olana ise, “yağlı yapışkan” adı verilir. Kara yapışkanın çiçek rengi mor; yağlı yapışkanınki ise pembeye yakındır. Yapışkan denildiği zaman akla daha çok “yağlı yapışkan” gelir. Yapraklarının üzerinde yapışkan bir madde bulunması ve dokunulduğunda hafifçe ele yapışmasından dolayı bu adı almıştır. Dipten koparılan bitkinin dal ve yaprakları elle koparılarak gövde ortaya çıkarılır. Daha sonra gövdenin kabuğu diş yardımıyla soyulup kalan kısmı çiğ olarak yenilir. 89. Yar Yaprağı Yazılı kaynaklarda “kabalak” yada “öksürükotu” şeklinde geçen çok yıllık otsu bitkidir. Yürek şeklindeki yaprakları el ayası gibi geniş ve kenarlarında sivri çıkıntılar bulunur. Meyilli, nemli alanlar ile küçük yarlarda bol olarak yetiştiği için bu adı almıştır. Suda hafif olarak haşlanan yapraklardan et veya bulgur sarması yapılır. 90. Yemlik Yazılı kaynaklarda da “yemlik” olarak geçen bitkidir. Sivas’ta farklı dört-beş türü yetişir. Bilinen bütün türleri yenilmekle birlikle, yörede yaygın olarak “tarla yemliği”, “katır yemliği” ve “çayır yemliği” adı verilen türleri, tuza batırılmak veya üzerine tuz serpilmek suretiyle çiğ olarak yenilir. Bahar geldiğinde her Sivaslı birkaç tane de olsa mutlaka yemlik tatmak ister. Bu kaçınılmaz bir alışkanlıktır. Yemlik, başta mide ve bağırsak rahatsızlıkları olmak üzere daha bir çok hastalığa karşı kullanılan şifalı bir bitkidir. Ayrıca, yemliğin midedeki kılları erittiğine inanılır. 91. Yenen Yağlı ve siyah renkli tohumları yenilen bir yıllık otsu bitkidir. Ekin tarlalarının içerisinde bol miktarda yetişir. Yazın ekinler olgunlaşmaya başladığında bu bitkinin tohum kılıfları toplanarak avuç içinde ezilir. Daha sonra avuç içerisine üfürüldüğünde kılıf parçaları uçar ve geriye siyah renkli tohumlar kalır. Bu şekilde elde edilen tohumlar çiğ olarak kavurga gibi yenilir. B. ÇALI FORMUNDAKİ BİTKİLER 92. Badem Başta “Taşlıdere” olmak üzere Sivas’ın birçok yöresinde bol olarak yetişen bu bitkinin meyveleri güzün meraklıları tarafından toplanarak yenilir. 93. Cıtgana Sivas Merkez köylerinde “kara çalı”nın portakal renkli küçük bir boncuk tanesini andıran meyvelerine bu ad verilir. Aşırı ekşi olan bu meyveler güzün toplanarak yenilir. Bkz. Kara çalı 94. Kadın Göbeği Bir çeşit yabani gül olup, Rosa hemisphaerica adı verilen tür olması kuvvetli ihtimaldir. 30-150 cm arasında boy yapar. Sarı çiçek açar ve “kadın göbeği” adı verilen altı sarı, üst kısmı kırmızı renkte olan meyveleri çiğ olarak yenilir. Bu meyve, mayhoş elma tadını andırır ve içinden aynen “kuşburnu”da olduğu gibi tüyler ve çekirdekler çıkar. 95. Kara Çalı Yazılı kaynaklarda “çıçırgan” olarak geçen çalıdır. Yörede yetişen türünün Hippophaë rhamnoides L. Elaeagnaceae olması kuvvetli ihtimaldir. 60-200 cm arasında boylanır. Gövde ve dallarının sert dikenlerle kaplı olması ve gövde renginin siyaha çalması nedeniyle “kara çalı” adı verilmiştir. Bu bitkiye ayrıca “sincan çalısı” da denilir. Turuncu renkteki meyvelerine “cıtgana” adı verilir. Bu meyveler çiğ olarak yenilir ve çok ekşidir. Aşırı ekşiyen yiyecek ve içeceklere kırsal kesimde “cıtgana gibi olmuş” denmesinin sebebi budur. Kara çalı çok sert ve uzun süre çürümeyen bir bitki olduğu için ev ve bahçelerde çit olarak ve ayrıca toprak yapılarda da tavan malzemesi olarak kullanılır. Binayı kar yağmur gibi dış etkilerden koruyan üstteki çamur malzeme kara çalının üzerine dökülür ve çatı böylece sağlamlaştırılmış olur. Kara çalının “cıtgana” adı verilen meyvesi, başta şeker hastalığı ve yüksek tansiyon olmak üzere daha değişik bir çok hastalığa karşı kullanılır. 96. Karamuk Garamıh-Garamuh Yazılı kaynaklarda yine “karamuk” ve “kadıntuzluğu” olarak geçen çalıdır. 50-200 cm kadar boylanır. Salkım şeklinde sarı çiçek açar. Gövde ve dalları kahverengi ve dikenlidir. Yeşil yaprakları, çiçeği ve siyah renkli meyveleri çiğ olarak yenilir. Mor renk boyaya sahip olan meyvelerinin çalısına göre değişen ve kendisine has olan tatlı, ekşi ve mayhoş tatları mevcuttur. Karamuk meyvesini sadece çiğ olarak yemekle yetinilmez. Yazın toplanarak kurutulan meyvelerinden kışın çok farklı bir lezzete sahip olan “karamuk hoşafı” yapılır. 97. Kuşburnu Anadolu’da yaygın olarak görülen “yabani gül”dür. Yörede yaygın olarak yetişen türü 1,5 –2,5 m boylanır. Gövde ve dalları dikenli olup, beyaz, pembeye yakın veya pembe renkli çiçekler açar. Uzun-düzgün sürgünlerinden “yün çubuğu” adı verilen ve yün kabartmakta kullanılan sopa yapılır. Kırmızı meyveleri çiğ olarak yenildiği gibi bu meyvelerden aynı zamanda “kuşburnu reçeli”, “kuşburnu ekşisi” adı verilen reçel ve marmelatlar da yapılır. Meyveleri kaynatılmak suretiyle elde edilen su soğutulduktan sonra meyve suyu gibi içilir. 98. Öküz Dağ muşmulasının bir çeşidi olup çalı formunda ve dikensiz bir bitkidir. 50-100 cm boylanır. Yaprakları elips şeklinde, yeşil veya külrengidir. Beyaz çiçek açar. Kırmızı renkte ve küçük bir tespih tanesini andıran meyveleri çiğ olarak yenilir. 99. Sincan Çalısı Bkz. Kara Çalı 100. Yama Armudu Çalı görünüşünde bir çeşit bodur ve sürünücü yabani Armuttur. Meyveleri olgunlaştığında güzün toplanarak yenilir. Ayrıca bu meyvelerden “armut turşusu” kurulduğu gibi meyvelerin kurutulup öğütülmesi yoluyla elde edilen “kurmut” adı verilen yiyecek de yapılır. C. AĞAÇÇIK VE AĞAÇLAR 101. Alıç-Aluç Bilinen Alıç ağacıdır. Sivas’ta üç dört değişik türde alıç yetişir. Merkez köylerde halk alıç türlerini meyvelerine göre sınıflandırmıştır. Küçük, kırmızı ve boncuk şeklinde meyvesi olana “it alıcı”, sarı meyveleri olana “sarı alıç”, kırmızı iri meyveleri olana da “kavun alıcı” adı verilir. Tüm bu türlerin meyveleri çiğ olarak yenilir. Alıç meyvelerinden ayrıca “alıç-aluç turşusu” adı verilen turşu da kurulur. 102. Ardıç Sivas’ta birkaç çeşit ardıç yetişir. Bu ardıçlardan dikensiz olan türün olgunlaşmış kahverengi meyveleri daha çok şifa amaçlı olmak üzere çiğ olarak yenilir. 103. Armut Bkz. Taş Armut 104. Ayı Elması Ayelması 2 – 2,5 m uzunlukta bir ağaççıktır. Yaprakları külrengi veya grimsi yeşil olup elips şeklindedir. Fındık büyüklüğündeki meyveleri küçük bir elmaya benzediğinden bu adı almıştır. Olgunlaşmış meyveleri çiğ olarak yenilir. 105. Bayır Armudu Bkz. Taş Armut 106. Bayır Eriği Merkez köylerde tüm yabani erik türlerine ortak olarak bu ad verilir. Meyvesi biraz daha iri olan türlere, “Güvem” yada “Güvem Eriği” de denilir. Genellikle 100-200 cm boylanır ve beyaz çiçek açar. Meyveleri önce yeşil, sonra siyaha yakın mavi ve en sonunda siyah olur. Olgunlaşmış meyveleri çiğ olarak yenilir veya kaynatılarak reçel yapılır. Tadı oldukça ekşidir. 107. Dağ Eriği Bkz. Bayır Eriği 108. Denden Yazılı kaynaklarda “karagöz” olarak geçen ağaççıktır. Genellikle dağ ve tepelerin zirvelerine yakın yüksek noktalarında yetişir ve 100-200 cm boylanır. Yaprakları oval biçimde olup beyaz çiçek açar. 4-5 mm çapında küçük bir bilyeyi andıran meyvesi önce yeşil, sonra kahverengi, olgunlaştığında ise, siyah renkte olur. Bu meyveler tıpkı siyah üzüm gibi tatlı ve lezzetli olup çiğ olarak yenilir. Kırsal kesimde siyah ve güzel bir gözü anlatmakta kullanılan “denden gözlü” tabiri bu meyvenin güzelliğinden ilham alınarak söylenmiştir. Özellikle, Merkez Karalar Köyü’nün Kepez ve Düynükkaya adlı tepelerinde bol olarak yetişen denden’in meyveleri çevredeki köylüler tarafından büyük bir ilgiyle toplanır. 109. Germişek Gerimşâ Yazılı kaynaklarda “gilaburu” olarak geçen bitkinin kuvvetli ihtimalle Viburnum lantana L. türüdür. Bu ağaççık, bahçelerde yetişen ve Sivas’ta “gilebolu-gileboru” adı verilen türden farklıdır. En önemli farkı yabani olarak yetişmesi ve meyvelerinin değişik olmasıdır. Genellikle tepelerin kuzey yamacındaki nemli alanlarda yetişir. 150-200 cm boylanır. “Yapraklar tam, dişli kenarlı, alt yüzü tüylü. Meyveler olgunlukta siyah renkli. Sivas Bölgesinin ünlü ağızlıkları bu türün dallarından yapılmaktadır. Ağızlık yapımında kullanılan germişek ağacı Tokat ve Niksar bölgesindeki ormanlardan elde edilir.” İlbeyli Yöresinin yüksek tepelerinde bol olarak yetişen bu ağaççığın meyveleri çiğ olarak yenilir. Siyah ve yassı meyvelerinden dolayı bu ağaççığa bazı köylerde “garacıh” karacık adı verilmiştir. 110. Güvem Meyveleri diğerler türlere göre biraz daha iri olan yabani eriktir. Bkz. Bayır Eriği 111. İt Alıcı Bkz. Alıç 112. Karacık Garacıh Bkz. Germişek 113. Kavun Alıcı Bkz. Alıç 114. Kel Pelit Bkz. Pelit 115. Meşe Bkz. Pelit 116. Pelit İlbeyli Yöresinde yetişen tüm meşe türlerine bu ad verilir. Bu ağacın bazı türlerinin meyvesi palamudu sıcak kül içerisinde pişirildikten sonra yenilir. 117. Taş Armut Yabani olarak yetişen tüm Armut türlerine genellikle bu ad verilir. Bazı köylerde bu ağaçlara “bayır armudu” da denilir. Olgunlaşmış meyveleri çiğ olarak yenilir. Olgunlaşmaya yakın toplanan meyvelerinden turşu yapılır. 118. Yemişen Yukarda “çalılar” başlığı altında açıklanan “öküz bitkisinin biraz daha fazla boy atan türüne bu ad verilmiştir. Portakal rengi küçük meyveleri olgunlaştığında çiğ olarak yenilir. YAZILI KAYAKLAR Adil Asımgil, Şifalı Bitkiler, TİMAŞ Yayınları, İstanbul- Haziran 1999. Ana Britannica,Genel Kültür Ansiklopedisi Hürriyet Gazetesi’nin Okurlarına armağanı, Cilt 18, İstanbul 1993 Emin Kuzucular, “Şarkışla’da Yabani Bitkilerden Yapılan Yiyecekler”, Sivas Folkloru, Cilt 6, sayı 64, 65, 66 seri üç yazı , Sivas 1978. H. Hüseyin Polat, Sivas Ulaş’ta Halk Hekimliği Uygulamaları, Ürün Yayınları, Ankara- Kasım 1995. Müjgân Üçer, “Madımak”, Sivas Folkloru, cilt 1, sayı 5, Sivas 1973. Müjgân Üçer, “Sivas’ta Attar Dükânları, Şifalı Bitkiler ve Ev İlaçları”, Sivas Folkloru, yıl 2, sayı 18, 19, 20 seri üç yazı, Sivas 1974. Reyhan Acartürk, Şifalı Bitkiler Flora ve sağlığımız, Orman Genel Müdürlüğü Mensupları Yardımlaşma Vakfı, Yayın No 1, Ankara- Mayıs 1996. Turhan Baytop, Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Ankara, 1997. KAYNAK KİŞİLER Aşık İsmeti Abdülkadir Namlı, Kahyalı 1934, ilkokul mezunu, görüşme tarihi Gözel Pürlü, Karalar 1926, okuryazar değil, görüşme tarihi Hacı Demir, Sarıdemir 1929, okuryazar, sınıkçı, görüşme tarihi Hakkı Pürlü, Karalar 1932, okuryazar, görüşme tarihi Nail Polat, Tatlıcak, ilkokul mezunu, görüşme tarihi Osman Taş, Keçili 1928, okuryazar, görüşme tarihi Osman Yıldırım, Bedirli 1944, yüksekokul mezunu, görüşme tarihi Ömer Şahin, Güney 1932, ilkokul mezunu, görüşme tarihi Recep Karadağ, Durdulu 1932, ilkokul mezunu görüşme tarihi Şirin Taştan, Güney 1935, okuryazar değil, görüşme tarihi Vezzuha Pürlü, Karalar 1925, okuryazar değil, görüşme tarihi Yusuf Kızıl, Karalar 1948, okuryazar, görüşme tarihi
mor renkli yaprakları olan şifalı bitki