YüksekFSH ile tüp bebek yaptıranlar için uygun şartlar olduğu söylenemez. Çünkü tüp bebek tedavisinde bu hormonun ortalama değerlerde bulunması gerekmektedir. Tüp bebek tedavisine kadındaki yumurtalıklara bu hormon ile bir tetikleme uygulanarak yumurtalıklarda gelişme gerçekleştirilmeye uğraşılır. Klasik tüp bebek yöntemi olan IVF’de sperm ve yumurtalar yan yana getirilmekte ve spermlerin yumurtayı döllemesi beklenmektedir. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) olarak da bilinen mikroenjeksiyon yönteminde ise cam bir iğnenin içine alınan sperm hücresi doğrudan yumurta içine enjekte edilmekte ve döllenme sağlanmaktadır. Minitüp bebek tedavisinde mantık hastanın kendi hormonları ve düşük doz ilaçlarla yumurtaların gelişmesidir. FSH hormonu yükselmiş olsa da eğer normal adet görülüyorsa mini-ivf (Mini Tüp Bebek) ile gebe kalmak için şansınız var demektir. Tedavide genellikle diğer klasik tedaviler gibi adetin 3. FSH yani Folikül Sitümüle Eden Hormon beynimizin alt kısmında bulunan hipofiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur. Ancak başlıca görev yeri üreme organlarımız olan kadınlarda yumurtalık erkeklerde de testistlerdir. FSH hormonu, yumurtalıkların yumurta ve testislerin de sperm üretmesinde katkıda bulunur. Görevini yerine getirirken de LH hormonu ile birlikte çalışır Aralık 3, 2020 / Yazar: Dr. Tuğrul Abacıoğlu / Kategorisi: Tüp Bebek. FSH testi özellikle hamilelik elde etmeyen isteyen çiftler için çok büyük bir önem taşıyor. Sağlıklı bir gebelik oluşması için öncelikle FSH hormon seviyesinin vücutta belirli bir düzeyde olması gerekiyor. Kısırlık problemi yaşayan çiftlere Vay Tiền Nhanh. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen’in 40 yaş ve üzerindeki tüp bebek hastalarına uygulayarak onları çocuk sahibi yaptığı yöntem, New York’ta yapılan bir bilimsel araştırmayla da doğrulandı. Op. Dr. Betül Görgen, Human Reproduction Center’da gerçekleştirilen ve kadınlara 40’ından sonra annelik duygusunu yaşatan yöntemin detayları hakkında şu bilgileri verdi “Kadının 40’lı yaşlara ulaşmasıyla beraber tüp bebek yoluyla gebe kalma şansında dramatik bir azalma oluyor. 38-39 yaş grubunda tüp bebek başarısı % 24-25 civarındayken, 44 yaşına doğru ilerledikçe başarı oranı % 1,3’lere kadar inmektedir.” 44 yaşına doğru şans düşüyor ama… New York’ta insan üreme sistemi üzerinde araştırmalar yapan Human Reproduction Center’da yaşlanmayla birlikte yumurta hücresinde meydana gelen değişimlerin ve yardımcı üreme metotlarıyla bu konuda geliştirilebilecek çözümlerin mercek altına alındığı bir çalışmanın sonuçları, bize önemli ipuçları vermiştir. Araştırmacılar 21-29, 30-37 ve 43-47 yaş aralıklarında olan ve tüp bebek tedavisi gören kadınların yumurtalarına ait üreme dokusunu karşılaştırmışlardır. Kadın yaşının artmasıyla beraber yumurta hücrelerinde bulunan granüloza hücrelerinin gelişmesi ve çoğalması azalır. Bu hücreler hormona duyarlıdır ve yumurta hücresinde bulunur Bunlar ayrıca, yumurta hücrelerinde, hormonlara duyarlılığı sağlayan ve “reseptör” adı verilen alıcıların sayısını düzenlerler. İleri yaştaki kadınların yumurtasındaki granüloza hücreleri, folikül uyarıcı hormon FSH için daha az, fakat luteine edici hormon LH ve progesteron için daha fazla alıcı hücre reseptör oluştururlar. Uzmanlara göre yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurta hücresinin hormonal duyarlılığında meydana gelen bu değişiklikler, yumurta hücresinde erken luteinizasyona neden olur ve bu da yumurta hücresinin olgunlaşmasını ve rahmin gebelik için hazırlanmasını önler. Tüp bebekte başarıyı artıran faktörler ve etkili yöntemler Aslında luteinizasyon olayı, normal koşullarda, yumurtlamadan sonra meydana gelir ve LH seviyesindeki artış, FSH seviyelerini düşürürken progesteron seviyesini yükseltir. Eğer luteinizasyon, yumurta hücresi yumurtalıktan ayrılmadan önce olursa, gebelik olasılığını negatif yönde etkiler. Yaşlanan yumurtalar değil, yumurta ortamının yaşlanması daha önemli Yani, ileri yaşlarda tüp bebek başarısının azalmasının sorumlusu yaşlanan yumurtalar değil, yumurtanın ortamının yaşlanmasıdır. Pratik olarak yumurtada yaşlanmanın meydana getirdiği hasarı geri döndürmek mümkün olmamakla birlikte, yumurtayı destekleyen ortamın tedavi edilmesini hedefleyen yöntemler umut vericidir. Bu veriler ışığında şunu sorgulayabiliriz; tüp bebek tedavisinde, erken luteinizasyon olmadan önce yumurta toplanırsa, daha başarılı olunabilir mi? Yumurta hücresinin daha erken toplanması eşittir daha yüksek gebelik oranı demek. Halihazırda, IVF tüp bebek işlemlerinde, oositlerin yumurta hücresinin olgunlaşması için hCG hormonu vermeden önce folikülün boyutunun 19-21mm’lere ulaşmasını bekliyoruz. Ama yeni yaklaşımla birlikte, yumurta hücresini içeren folikül çapı 16-17mm’ye ulaştığında hCG hormonu vererek, erken luteinizasyon olasılığını en düşük seviyeye çekiyoruz. Ümidinizi yitirmeyin Bu yeni yaklaşıma göre uyguladığımız tüp bebek sonuçlarıyla, geleneksel tüp bebek sonuçlarını karşılaştırdığımızda, daha erken toplanan oositlerden daha iyi kalitede embriyo geliştiğini ve gebelik oranlarının daha yüksek olduğunu gördük. Elde edilen sonuçlar, ileri yaş grubu tüp bebek başarısı açısından oldukça ümit verici. Yumurta kalitesinin ve sayısının, kadın yaş aldıkça azalması nedeniyle, ileri yaşlardaki tüp bebek başarısını azalttığı pek çok çalışma ile ortaya kondu. Ancak kadının yaşının ilerlemesiyle tetiklenen mekanizmaların gerisindeki tüm olaylar henüz açıklanamıyor. Bu yüzden yaşınız ilerlemiş de olsa annelik için ümidinizi yitirmeyin.” Darısı evlat hasreti çeken diğer kadınların başına Nurcan Kesici, 42 yaşında. 105 kiloydu kimse anne olabileceğine ihtimal vermiyordu… Anne olabilmesi bir mucizeydi. Yaşı ilerlemiş kilosu çok fazlaydı. Şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu da vardı. Ama ümidini kaybetmedi… Üç yıl önce Op. Dr. Betül Görgen’e başvurarak tüp bebek tedavisine başladı. İlerlemiş yaş, önemli bir sorundu ve gebelik oluşumunda en önemli engeldi. Her şeyin yolunda gitmesiyle bu olumsuz süreç aşıldı. İlk denemede hamile kaldı. Nurcan Kesici, sonuçların kendisinin olmadığını yanlışlık olduğunu bile düşündü ama gerçekten hamile kalmıştı. Kısırlık nedir? Tüp bebek tedavisi kimlere yapılabilir? İleri yaşına ve aşırı kilolarına rağmen hikayesi mutlu sonla bitti. Zorlu ama keyifli geçen bir süreçten sonra yavrusunu kucağına aldı. Darısı evlat hasreti çeken diğer kadınların başına… Konu Sahibi fakelove 31 HANDEYKSL canım henüz çok gençsin üzülme bir durum destekk içemn kere karkim markalı k8 al aktarlardan içinde çok güzel birkiler var canım sabah akşam aç karnına içersin yarım çay polen kürü aslanpençesi civanperçemi iç marnaki kürü o da çok sakın ihmal özü alabilirsin balık yağı eczanelerden al ve sabah akşam yemeklerden sonra 1 çorba kaşığı muhakkak geçici bir yapma herşeyin tedavisi var cevap verecektir yaşta erken menopoz olmaz yaşamışsın o yüzden kola asitli içeceklerden dikkat bol yürüyüş gıdalardan kızartmalardan uzak meyve ağırlıklı beslen soğan kürü ve marnaki kürünü onların sitesine girerek bakıp yapabilirsin bekarsın. soğan ile reglin gelir canım desteğiniz için teşekkürler her gittiğim doktor stresten bu kadar yükselmez fsh dio ama ben inanmak istemiyorum onlara hep kesin kürü dediğiniz sumakla yapılan mı yoksa soğan suyu içilen mi? Konu Sahibi fakelove 32 selam kızlar..Bu fsh denen şey bende de yüksek çıktı yani doktor ole müş 4 ay oldu bu ve burdada tüp bebek fılan duyunca bi garip arada yaşım 25 yani çok ilaç kullanıyorum o hap bitince kontrole de korktu açıkçası ben de korkuyorum ama onemli değil die onu üzmemeye için engel teşkil eder mi sizce??? Konu Sahibi fakelove 33 bende fsh yüksekliği nedeniyle tüp bebek tedavisine başlıyorum adet olunca gel dedi doktor. 1 buçuk yıldır istiyoruz bebek ancak bir sonuç yok şimdilik. fsh değerim en yüksek 17 en düşük 10 çıktı şimdiye kadar. Konu Sahibi fakelove 34 merhaba arkadaşlar bende sizinle aynı şeyleri yaşadığım için cevap vermeden edemedim. arkadaşlar fsh felan hikaye sadece vakti zamanı gelince allahım nasip edecek inşaallah. sakın umutsuzluğa kapılmayın dua edin ben 30 yaşında evlendim. 3 yıl bekledik ama bebeğimiz olmadı bu sırada çok kez doktora gittim tabii ilk başlarda bütün değerlerim normaldi ama yine olmuyordu. 1,5 yıl sonra fsh yüksek çıkmaya başladı 9-14 arasında değişiyordu her ay farklı. gittiğim hastanenin doktoru menopoza giriyorsun ve kesinlikle kısa zamanda tüp bebek yaptırman lazım yoksa bebeğin olmaz dedi. beni çok korkuttu günlerce ağladım memoriale gidene kadar kesinlikle memorial bu konuda tavsiye edeceğim bir hastane. nur hanımla ve semra hanımla konuştum. benim yaşımda menopoz olmayacağını zira fsh yüksekliği dışında menopoz belirtilerinin hiç birini taşımadığımı benim yapımın bu olduğunu söylediler. tüp bebek için acele etmeme gerek olmadığını ama yaşım itibariylede çok beklememem gerektiğini söylediler. bir aşılama denememiz oldu ama olmadı. 3 yıl sonra da artık 33 yaşında olunca tüp bebeğe karar verdik. tüp bebek deneyeceğimiz ay fsh 17 ile en yüksek değerine ulaştı. 1 yumurta oluştu ve çok şükür her şey yolunda gitti allahım bize 1 yumurtayla bile nasip etti. şu anda 7 aylık hamileyim inşaallah kucağımıza almayı da nasip eder. bunları umudunuzu kaybetmeyin diye anlatıyorum arkadaşlar. allahımın gücü her şeye yeter. 30 yumurta oluşup 4. denemsinde bile hamile kalamayan arkadaşlarla tanıştım hastanede umudunuzu kaybetmeyin fsh, yumurta sayısı hepsi bahane yeterki allahım nasip etmiş olsun. arkadaşlar ben isteyen herkese nasip olması için dua ediyorum sizde lütfen bebeklerimizin hayılısıyla sağlıklı sıhatli gelmesi için dua edin Konu Sahibi fakelove 35 kardelenimsin.. umut oldun valla ben de ilk tüp bebek denememi yaptıracağım çok korkuyorum olmayacak diye.. fsh değerim dışında bütün sonuçlarım güzel.. 23 yaşındayım.. eşimde sorun yok ancak 1 buçuk yıldır olmuyor inş bir dahaki aya tüp bebeğe başlıyoruz umarım sonuç alırız Konu Sahibi fakelove 36 Allah yüzünü güldürür inşallah canım. Benim fsh ım 14 tü ve 2 kez tedavi oldum hamile kaldım şükürler olsun endişelenme ilk duyduğumuzda hepimiz biraz ürküyoruz bende aynısını yaşamıştım. Ama abartılırya konuşulurken hiç öyle bir tedavi değil .tüp bebekte fsh değerin değil yumurta sayın ve yumurtalarının kalitesi endişe etme tedavinde söylenenleri ilaçlarda zamanlar çok önemli aynen uygula mucizen gerçekleşicektir. Şimdiden hayırlısı merhaba, benimde çıktı 3 ay boyunca horman hapı içip denememi olmuyorsa tüp bebek tedavisine başlamımızı önerdi doktorum. 2. sinde hamile kaldığını yazmışsın tüğ bebekle sanırım. doğal yoldan ne kadar denediniz. Konu Sahibi fakelove 37 merhaba Kızlar, Yeni üye oldum birbirinize desteğinize hayran kaldım. umarım beni de aranıza alırsınız. Yaşım 37 geçen yıl evlendim. 7 ay korundum ve 6 aydırda korunmuyum. Bu ay doktora gittim kan tahlili falan derken fsh çıktı. Doktorum 3 ay adetten sonra 5 gün içilmek üzere hormon hapı verdi adetime 10 gün var sonra içicem ve kasımda belli olacak ya hamile kalıcam yada kalmayacağım. bunu 3 ay denedikten sonra olmuyorsa tüp bebek dedi. Aranızda bu durumda olup ta normal yolla hamile kalan oldu mu. Konu Sahibi fakelove 38 ben de 24 yaşında öğrendim. gerçekten iyi olduğunu düşündüğüm hastaneleri profları dahil bi çok doktora gittim. hemen çocuk yap geç kalma dedi hepsi. kaldık ki FSH ım en yüksek ama AMH gitgide düşüyordu. bu sebeble acele etmemi istediler. bir de ultrasondaki yumurta sayısı az olması da acele etmeme neden oldu. bir kez tüp bebek denedik, 2 yumurta oldu sadece ve gelişim göstermedikleri için de durduruldu süreç. transfer bile olmadı yani. bu ay yine başladık ama çok korkuyorum yine döllenmiycek diye. bir de doktor bu yaşda vah vah falan dedi. iyice sinir oldum. allahtan benim doktorum çok umutlu yaştan doalyı bakalım bu ay görücez sonucu... Konu Sahibi fakelove 39 slm oncelikle ben ilk kez katiliyorum benimde hormonum cikti doktorum donor dedi tek care ama ben gunah oldugu icn yaptirmak istemiyorum aranizda benim durumda olupta kendi kendine yada tup bebek yoluyla hamile kalan varmi bi umut ariyorum cevap veririseniz cok sevinirim cok caresizim Konu Sahibi fakelove 40 Selam başlasam bilmiyorum, şu birkaç gündür allak bullak oldum resmen. Bir yıldır çocuğumuz olmadığından ve ekim 2013 ten beri bir ay adet olup bir diğer ay adet olamadığından doktora gittim. Yapılan kan testine göre FSH 31,48 çıktı, çekilen rahim filminde de rahim agzı dar olduğundan zar zor film çekilebildi, sonuç ise tüplerden biri kapalı. Doktorun dediğine göre, fsh yüksek ve tüp bebek merkezleri bu durumda seni kabul etmezler, fsh yüksek ise normal bir yolla da hamile kalamazsın, zaten rahim agzı neredeyse kapalı ve bir tüp kapalı, bunları açmak için operasyon geçirmen gerek, yani yine hamile ben hiçbir yolla hamile kalamıyorum anlamına mı geliyor bu durumlar?? Fsh 31 ise tüp bebek yapma şansım hiç yok mu, aranızda bu fsh veya daha yüksek fsh ile tüp bebek deneyen veya yapan oldu mu?Yardımcı olursanız çok sevinirim. Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 2429 gün geçti. Konu Sahibi fakelove 41 Selam başlasam bilmiyorum, şu birkaç gündür allak bullak oldum resmen. Bir yıldır çocuğumuz olmadığından ve ekim 2013 ten beri bir ay adet olup bir diğer ay adet olamadığından doktora gittim. Yapılan kan testine göre FSH 31,48 çıktı, çekilen rahim filminde de rahim agzı dar olduğundan zar zor film çekilebildi, sonuç ise tüplerden biri kapalı. Doktorun dediğine göre, fsh yüksek ve tüp bebek merkezleri bu durumda seni kabul etmezler, fsh yüksek ise normal bir yolla da hamile kalamazsın, zaten rahim agzı neredeyse kapalı ve bir tüp kapalı, bunları açmak için operasyon geçirmen gerek, yani yine hamile ben hiçbir yolla hamile kalamıyorum anlamına mı geliyor bu durumlar?? Fsh 31 ise tüp bebek yapma şansım hiç yok mu, aranızda bu fsh veya daha yüksek fsh ile tüp bebek deneyen veya yapan oldu mu?Yardımcı olursanız çok sevinirim. Öncelikle geçmiş olsun. Allahtan hiç bir zaman umut kesilmez, bunu unutma. Seni üzmek istemem, ancak bu değerlerle malesef tüp bebek tedavisi yapılmıyor. Bir arkadaş 17, 5'la iki ay düşmesini bekledi. Sonunda ilaç verdi 13, 5'a düşdü ve başlaya bildi. Başka hastaneler hakkında hiç bir bilgim yok, ancak Memorial'de üst sınır 15. Ondan yukarıysa tedaviye başlamıyolar. Allah yardımcınız olsun. Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 983 gün geçti. Konu Sahibi fakelove 42 Öncelikle geçmiş olsun. Allahtan hiç bir zaman umut kesilmez, bunu unutma. Seni üzmek istemem, ancak bu değerlerle malesef tüp bebek tedavisi yapılmıyor. Bir arkadaş 17, 5'la iki ay düşmesini bekledi. Sonunda ilaç verdi 13, 5'a düşdü ve başlaya bildi. Başka hastaneler hakkında hiç bir bilgim yok, ancak Memorial'de üst sınır 15. Ondan yukarıysa tedaviye başlamıyolar. Allah yardımcınız olsun. Aslında beniim gittiği doktor fsh düşmez, düşse de bir etki olmaz ın düşmesi için de bana ilaçtan bahsetmedi bile. Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 2429 gün geçti. Konu Sahibi fakelove 43 Selam başlasam bilmiyorum, şu birkaç gündür allak bullak oldum resmen. Bir yıldır çocuğumuz olmadığından ve ekim 2013 ten beri bir ay adet olup bir diğer ay adet olamadığından doktora gittim. Yapılan kan testine göre FSH 31,48 çıktı, çekilen rahim filminde de rahim agzı dar olduğundan zar zor film çekilebildi, sonuç ise tüplerden biri kapalı. Doktorun dediğine göre, fsh yüksek ve tüp bebek merkezleri bu durumda seni kabul etmezler, fsh yüksek ise normal bir yolla da hamile kalamazsın, zaten rahim agzı neredeyse kapalı ve bir tüp kapalı, bunları açmak için operasyon geçirmen gerek, yani yine hamile ben hiçbir yolla hamile kalamıyorum anlamına mı geliyor bu durumlar?? Fsh 31 ise tüp bebek yapma şansım hiç yok mu, aranızda bu fsh veya daha yüksek fsh ile tüp bebek deneyen veya yapan oldu mu?Yardımcı olursanız çok sevinirim. Slm. Benim ilk fsh değerim 45 çıktı. Üstelik düzenli adet oluyordum. Şok oldum. Vakit kaybetmeden tüp bebek yaptırdım. 2. denememde gebelik oluştu. Önemli olan fsh değeriniz değil yumurta olup olmadığı. bir tane bile yumurta ve embrio elde edilse gebelik şansınız var demektir. O nedenle adetimizin ikinci günü yumurtanız olup olmadığına baktırın vakit kaybetmeyin. Allah yardımcınız olsun Konu Sahibi fakelove 44 Slm. Benim ilk fsh değerim 45 çıktı. Üstelik düzenli adet oluyordum. Şok oldum. Vakit kaybetmeden tüp bebek yaptırdım. 2. denememde gebelik oluştu. Önemli olan fsh değeriniz değil yumurta olup olmadığı. bir tane bile yumurta ve embrio elde edilse gebelik şansınız var demektir. O nedenle adetimizin ikinci günü yumurtanız olup olmadığına baktırın vakit kaybetmeyin. Allah yardımcınız olsun[/QUOT Benim ilk gittiğim tüp bebek merkezi uğraşmak istemedi resmen, fsh yüksek dedi ve tek yumurta görmüştü, bu durumda yapılacak birşey yok hafta sonra farklı bir tüp bebek merkezine gittim ve doktor 4 yumurta gördü, haftaya tedaviye başlıcaz bir aksilik olmazsa. Benim sıkıntım yumurta rezervi azlığı ve tabi tüp bebekte bile şansım %5 ama denicez yine de allahtan umut kesilmez. Sizin kaç yumurta vardı, ilk denemede döllenme mi olmadı yoksa yumurta mı yeterince de size kısa protoklol mü uygulandı. Çok soru sordum galiba Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 2429 gün geçti. Konu Sahibi fakelove 45 Slm. Benim ilk fsh değerim 45 çıktı. Üstelik düzenli adet oluyordum. Şok oldum. Vakit kaybetmeden tüp bebek yaptırdım. 2. denememde gebelik oluştu. Önemli olan fsh değeriniz değil yumurta olup olmadığı. bir tane bile yumurta ve embrio elde edilse gebelik şansınız var demektir. O nedenle adetimizin ikinci günü yumurtanız olup olmadığına baktırın vakit kaybetmeyin. Allah yardımcınız olsun[/QUOT Benim ilk gittiğim tüp bebek merkezi uğraşmak istemedi resmen, fsh yüksek dedi ve tek yumurta görmüştü, bu durumda yapılacak birşey yok hafta sonra farklı bir tüp bebek merkezine gittim ve doktor 4 yumurta gördü, haftaya tedaviye başlıcaz bir aksilik olmazsa. Benim sıkıntım yumurta rezervi azlığı ve tabi tüp bebekte bile şansım %5 ama denicez yine de allahtan umut kesilmez. Sizin kaç yumurta vardı, ilk denemede döllenme mi olmadı yoksa yumurta mı yeterince de size kısa protoklol mü uygulandı. Çok soru sordum galiba Dışarıda bir başarısız aşılama… Dışarıda bir başarısız aşılama işleminden bir süre sonra tavsiye üzerine bahçeci Fulya tüp bebek merkeziyle görüşmeye karar verdik ve telefonda irtibat kurmuş olduğumuz kişi aracılığıyla Doktorumuz Özkan Özdamar ile tanışma fırsatı yakaladık ve iyiki kendisi doktorumuz oldu. Her konuda, sormuş olduğumuz her soruya büyük bir hassasiyet göstererek, bir abi gibi destek oldu bize. Bazen inancımızı yitirdiğimiz zamanlarda kendisi bizden çok daha fazlasıyla inandı, çabaladı, uğraştı. Bu yolculukta önce doktora inanmak gerektiğini söylemişti herkes ve bir gün bile o inancı kaybettirmedi bize Özkan hocam. Onun bu emeği ve inancı sonucu çok şükür ki pozitif haberini aldık kendisine bize bu duyguyu yaşamamızda destekleri sonucunda minnettarız. Sevgili asistanı Senem hanım için ise söylenecek o kadar çok güzel şeyler varki.. En başta güler yüzlülüğü ve naifliği için teşekkürü bir borç bilirim. Bu serüvende her daim hassasiyetiyle bizlere yaklaştığı için kendisine ayrıca minnettarız iyiki kesişmiş yollarımız ve hayatıma dokundunuz. Son olarak ise bize kendimizi evimizde gibi hissettiren, tüm bahçeci ailesine çok teşekkür ediyoruz Allah hepsinden razı olsun birliktenbebekdoğar Tüp bebek tedavisi, doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftler için çok önemli bir ışık haline gelmiştir. Dünyadaki en son teknolojik yöntemlerin uygulandığı tüp bebek tedavisinde başarı şansı üremeye yardımcı diğer tedavilere kıyasla çok yüksektir. Bunlara bir de şehir hayatının ve sağlıksız yaşam koşullarının olumsuz etkisiyle kısırlığın daha sık karşılaşılır bir sorun haline gelmesi eklendi. İşte bu sebeplerle de tüp bebek tedavisi nedir, nasıl yapılır, kimlere yapılır ve başarı şansı nedir gibi çok sayıda konu merak edilir oldu. Tüp bebek tedavisi hakkında en çok sorulan, en çok merak edilen soruları ve yanıtlarını sizler için derledik. Tüp bebek tedavisini kaç kez deneyebilirim? Tüp bebek tedavisi en yeni teknolojik olanaklar kullanılarak ve her geçen gün ilerleyen, gelişen tıp teknolojisi koşullarında gerçekleştirilmektedir. Bu sebeple de en başarılı sonuçlar verebilen üremeye yardımcı tedavi yöntemi olarak tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Tedavi öncesinde çiftler çeşitli muayenelerden geçirilip değerlendirilir, ardından kendilerine en uygun tedavi protokolü belirlenerek işlemlere başlanır. Bu tedavide yeni geliştirilen uygulamalar sayesinde gebelik oranları her geçen gün artmakla birlikte maalesef henüz % 100 sonuç almak değildir. Bu bağlamda hem diğer yardımcı üreme tedavilerinde hem de tüp bebek tedavisinde uygulama açısından bir sayı sınırlaması bulunmamaktadır. Yapılan bir deneme sonucunda başarısız olunabilir. Ancak bu noktada pes etmeden, başarısızlığa sebep olan etkenler değerlendirilir. Bu değerlendirmelere göre başarısızlığa sebep olan faktörleri ortadan kaldıracak tedaviler, uygulamalar yapılmaktadır. İlk denemesinde başarısız sonuç elde edilen pekçok hasta, ilerleyen süreçlerde gebelik elde edebilmektedir. Tüm bunlardan yola çıkarak çiftlerin sağlık durumunda bir sıkıntı olmadığı sürece, tedavi periyotları arasında dinlenme süreleri bırakılarak tüp bebek tedavisinin tekrarlanmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Tüp bebek tedavilerinde dış gebelik olur mu? Tüp bebek tedavisinde embriyo anne adayının rahmine transfer edildikten sonra, doktorun uygun bulduğu günde kanda gebelik testi yapılmaktadır. Bu testin sonucuna göre hamileliğin gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılır. Bu süreçte 1 gün arayla 2 tane gebelik testi yapılır ve bu değerlerde yaklaşık 2 kat kadar bir artış olması sağlıklı bir gebeliğin meydana geldiğinin göstergesidir. Kadının gebelik testi değeri, belli bir seviyeye ulaştığında doktor, ultrason muayenesinde gebelik kesesinin yerleşim yerini kontrol eder. İşte bu ultrasonografide rahim içinde gebelik kesesinin görülememesi halinde, yeniden kanda gebelik testi yapılır. Döllenmiş yumurtanın rahim içine değil de, başka bir yere yerleşmesi durumunda dış gebelikten bahsedilir. Dış gebelik tüm gebeliklerin yaklaşık olarak % 1-2 ′sinde görülmektedir. Bu bağlamda tüp bebek tedavilerinde de dış gebelik riski bulunmaktadır. Ancak tüp bebek tedavileri ve normal gebelikler dış gebelik yüzdeleri açısından karşılaştırıldığında tüp bebek tedavilerinde bu riskin biraz daha az olduğunu söylemek mümkündür. Fakat bu oran farkı direkt olarak tüp bebek tedavileri ile direk ilgili değil, gebeliğe engel olan diğer sebeplerle bağlantılıdır. Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişkiye girilebilir mi? Tüp bebek tedavisi sürecinde hemen her ayrıntı doktorun kanaati ve önerileri doğrultusunda yön bulur. Tedavi döneminde belirli dönemlerde cinsel ilişkide bulunulmasında bir sakınca yokken, doktorun uyarıda bulunacağı bir süre cinsellik önerilmez. Bu bakımdan yumurta keseleri belli bir boyuta ulaştıktan sonra cinsel ilişki bulunulması tavsiye edilmez. Bunun sebebi yumurtalık boyutunun arttığı için kadının kasık ağrısı hissetmesi, yumurta keselerinin erken çatlaması ya da yumurtalıkların kendi etrafında dönmesi gibi bir risk oluşmasıdır. Ayrıca kadından yumurtanın toplanacağı gün, erkekten de sperm örneği alınır. Bu nedenle bu işlemden en az 2 en çok 6 gün öncesi zaman diliminde baba adayının cinsel perhize girmesi, cinsel ilişki yaşamaması, boşalmaması gerekmektedir. Bu süre erkeğin semen analizi değerlerine göre tedaviyi yürüten doktorun tavsiyesi ve kanaatine göre planlanmaktadır. Embriyo transferi yapılmayacak ise yumurta toplama işlemi sonrasında en az 2 gün cinsel birliktelik önerilmez. Eğer embriyo transferi işlemi yapılacaksa transferden en az 2 gün sonrasında yeniden cinsel ilişkiye girmekte sakınca yoktur. Tüp bebek tedavilerinde genetik tarama kimlere önerilir? Doğal yolla gebelik elde edemeyen çiftlerde kimi zaman genetik sorunlar bulunabiliyor. İşte bu sebeple tüp bebek tedavilerinde embriyolara uygulanan genetik tarama yöntemleri ile hem sayısal kromozom bozuklukları hem de kromozomlardaki belirli bazı yapısal değişiklikler incelenebiliyor, tedavinin başarı şansı artırılıyor. Tedavide deneyimli bir embriyoloji ekibi tarafından gerçekleştirilen biyopsi uygulamalarında, embriyonun zarar görme riski genellikle % 1’in altındadır. Genetik tanı sayesinde doğacak bebekte muhtemel olabilecek kromozomal bozukluklar tespit edilir, genetik açıdan bozuk olan embriyolar seçilir ve böylece gebelik şansı arttırılır başarısız tüp bebek denemelerinin önüne geçilmeye çalışılır. Genetik tarama ile desteklenen tüp bebek tedavileri; tekrarlayan gebelik kayıpları, anomali veya metabolik hastalıklı bebek öyküsü, tekrarlayan başarısız tüp bebek denemesi, ileri kadın yaşı, kadın veya erkekte kromozomal bir bozukluk, açıklanamayan kısırlık, kötü sperm kalitesi ve sperm DNA hasarı gibi sorunların olduğu durumlarda önerilmektedir. Tüp bebek tedavisinde kaçıncı gün embriyo transferi yapılır? Tüp bebek tedavilerinde laboratuarda oluşturulan embriyoların kalitesi, sağlığı ve dayanıklılığı tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Bu bakımdan elde edilen embriyoların anne rahmi dışında hayatta kalabilmeleri için embriyonun gelişimine destek olacak solüsyonların içinde bir süre bulunması, uygun ısı, nem ve asit-baz pH dengesinin sağlanması gerekiyor. Bu nedenle tüp bebek tedavisindeki en önemli basamak embriyo gelişiminin istenen ölçüde sağlanmasıdır. Döllenme sağlandıktan sonra embriyo gelişimi uzmanlar tarafından takip edilir ve uygun olan günde transfer işlemi gerçekleştirilir. Bu durumda embriyonun kaçıncı günde transfer edileceği ile ilgili kesin bir kural bulunmamaktadır. Çünkü tüp bebek merkezinde hastaya uygulanan tedavi protokolüne, kadından elde edilen yumurta sayısına ve kalitesine, gelişmekte olan embriyonun sayısına ve kalitesine göre embriyonun transfer edilme günü değişiklik gösterir. Fakat genel olarak düşünüldüğünde ortalama blastokist gelişiminin gerçekleştiği 4., 5. ve 6. günlerde embriyo transferinin daha yüksek gebelik oranları getirdiği düşünülmekte ve genelde bu günler tercih edilmektedir. Anne babada genetik sorun varsa çocuğa geçer mi? Her sperm ve yumurtada 23’er tane kromozom bulunmaktadır. İşte bu kromozomlar döllenme yoluyla bir araya geldiği zaman vücuttaki 46 kromozomlu yeni hücreleri oluşturmaktadırlar. Bundan dolayı kromozomlar ve genler tamamen anne ve babadan gelmektedir. Bu nedenle anne ve babadaki genetik sorunların hepsi değil, ancak bazıları bebeğe de geçebiliyor. Bu genetik bozuklukların bazıları bebeklerde hastalığa sebep olabilirken, bazıları bebekte hastalık olmadan sadece hastalığın taşıyıcılığı şeklinde ortaya çıkıyor. Fakat yardımcı üreme tedavilerinde genetik taramalı tüp bebek tedavisi uygulanarak genetik açıdan sağlıklı embriyolar seçiliyor ve onlar transfer ediliyor. Bu bakımdan tüp bebek tedavilerinde bu genetik bozuklukların bebeğe aktarılması önlenerek sağlıklı gebelik şansı arttırılabiliyor. Tüp bebek tedavisinde başarı oranı neye göre değişir? Tedavi gören hastaların genel sağlık durumu ve o döneme kadar kullandıkları ilaçlar, Tüp bebek tedavisi öncesinde çiftin sahip olduğu üremeye engel durumlar, Başarısız yardımcı üreme tedavisi öyküleri ve buna sebep olan etkenler, Kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin sayısı ve kalitesi, hormon tahlilleri sonuçları, rahim tüp filmi bulguları, ultrasonografi verileri ve spermiogram testi değerleri, Anne ve baba adaylarının yaşlarının ileri olması, Elde edilen ve transfer edilen embriyonun kalitesi ve sayısı, Genetik tarama yapılan tüp bebek tedavisindeki embriyoların kalitesi ve genetik özellikleri, Bağışıklık sistemi bozuklukları, Çiftin tedavi sürecine gösterdiği uyum, Tedaviyi gerçekleştiren doktorların, hemşirelerin, embriyolog ve biyologların deneyimleri, Uygulamanın yapıldığı merkezin teknik donanım ve denetlenmesi tüp bebek tedavilerinde başarı oranını etkileyen faktörlerin bazılarıdır. Turner Sendromu olan kadına tüp bebek yapılabilir mi? Ailevi ya da kalıtsal bir hastalık olmayan Turner Sendromu kadınlarda en çok görülen kromozomal anomalilerden birisidir. Bu sorunun tüm toplumda görülme sıklığı 1/2500 dür ve sadece kız çocuklarında görülen genetik bir bozukluktur. Bu hastalık X kromozomunun bir kısmının veya tamamının yokluğu ya da yapısal bir bozukluğu nedeniyle oluşmaktadır. Dünyadaki tüm dişi fetüslerin % 3’ü bu hastalıktan etkilenmekte ve tüm düşük gebeliklerin % 9unda sebep Turner Sendromudur. Turner Sendromlu bu embriyoların yaklaşık % 1’ i doğum evresine kadar ulaşabilir, geri kalanların tamamı daha anne karnındayken kaybedilir. Turner Sendromuna rağmen doğan bebeklerde ilerleyen yaşlarda kısa boy, lenfödem, yele boyun, düşük saç çizgisi, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, üriner sistem bozuklukları, işitme ve duyma problemleri, primer amenore, erken yumurtalık yetmezliği ve infertilite gibi pek çok sağlık sorunu ile karşılaşılmaktadır. Turner Sendromluların zeka gelişimleri normal olsa da öğrenme güçlükleri, sosyal alanlarda ve arkadaş ilişkilerinde bir yetersizlik söz konusu olur. Turner sendromlu kadınlarda doğurganlık 45, XO genetiğine sahip olan kadınlarda nadir olarak görülürken; kromozomlarında mozaik veya X delesyonu olan hastalarda doğurganlık daha fazla görülür. Fakat bu durum sadece ergenliğe kendiliğinden girebilen kız çocukları için mümkün olabilmektedir. Bu hastalar genetik taramalı tüp bebek tedavileri ile gebelik elde edebilirler. Tüp bebek tedavisi öncesi Rahim tüp filmi HSG çekimi gerekli midir? Yardımcı üreme tedavisine ihtiyaç duyan kadınlarda; yani yumurtlatma- çatlatma- cinsel ilişkiye bırakma ya da aşılama tedavisi planlanan hastalarda, tedaviye başlamadan önce rahim içinin ve tüplerin yapısal ve işlevsel özelliklerinin değerlendirilebilmesi için rahim tüp filminin çekilmesi önerilir. Tüp bebek tedavisine başvuran hastalarda ise doğum, tekrarlayan gebelik kayıpları, başarısız tüp bebek denemeleri, geçirilmiş karın içi enfeksiyonlar, karın içi ameliyatlar veya rahim içi ameliyatlar, myomektomi gibi öykülerin olması durumunda rahim tüp filmi önerilir. Bunların yanında doktorun muayenesi esnasında ultrasonografide rahim içinde düzensizlik, perde, polip ve miyom benzeri görünümlerin olması ya da tüplerde hidrosalpinks benzeri yapıların izlenmesi halinde tedaviye başlamadan önce rahim tüp filmi çekilmesi tedaviyi kolaylaştıracağı için önerilmektedir. Fakat kadının ilk tüp bebek tedavisi öncesinde rahim tüp filmi çekilmiş ise ve bunun üzerinden 2-3 yıldan daha az bir süre geçmişse ve kadın bu süreçte herhangi bir enfeksiyon ya da cerrahi işlem ve gebelik öyküsü yaşamamışsa rahim tüp filminin tekrarlanmasına gerek kalmayabilir. Fakat yine bu durumda kararı verecek olan doktordur. Doktor muayene bulgularına ve çiftin öyküsüne göre bu filmin gerekli olup olmadığına tedavi sürecinde karar verir. Tüp bebek öncesi Histeroskopi ameliyatı gerekli midir? Histeroskopi için; hastanın rahim tüp filminde rahim içinde bir problem saptanması, ultrasonografide rahim içinde düzensizlik, polip, myom benzeri oluşumların izlenmesi veya başarısız tüp bebek denemelerinin olması gibi şartlar aranır. Böyle bir durumda embriyo transferi ya da aşılama tedavisi öncesinde Histeroskopi işlemi yapılarak rahim içinin gebeliğe hazır hale getirilmesi sağlanmaya çalışılır. Fakat yukarıda sayılanlardan hiçbir bulgu ya da öykü taşımayan hastalarda tüp bebek tedavisi öncesinde histeroskopi ameliyatının yapılması zorunlu değildir. Burada karar yine doktorun takdiri ve bulgularına bağlıdır. Tüp bebek tedavilerinde tüplerin açık veya kapalı olması önemli midir? Doğal yolla gerçekleşen gebeliklerde annenin yumurtaları tüplerden gelerek spermle buluşmakta ve döllenme gerçekleşmektedir. Bu sebeple tüpleri tıkalı olan kadınlar doğal yolla gebelik elde edemez ve tüp bebek tedavisine başvurur. Fakat tüp bebek tedavisinde kadın ve erkekten alınan üreme hücreleri laboratuar ortamında bir araya getirilir ve embriyo elde edilir. Bu embriyolar daha sonra anne adayının rahmine transfer edilir. Bundan dolayı tüp bebek tedavilerinde tüplerin açık ya da kapalı olmasının bir önemi yoktur. Ancak embriyonun rahim iç zarına tam olarak tutunabilmesi ve gebeliğin rahim içinde başarılı bir şekilde devam edebilmesi için tüplerin sağlıklı olması ya da rahme giriş yerinden kapalı olmaması önem taşıyor. Yoksa başarısız tüp bebek denemesi, gebelik kayıpları ve dış gebelik gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Miyom veya yumurtalıkta kist varsa tüp bebek tedavisi uygulanır mı? Kadınların pek çoğunda miyom ya da yumurtalık kisti bulunmaktadır. Hatta özel bir muayene yapılmadığı, kadın ekstra bir şikayet yaşamadığı sürece bu miyomların, kistlerin farkında bile olmayabilir. Bu bakımdan her miyom ve her yumurtalık kisti tüp bebek tedavisine engel olmadığı gibi, gebe kalamamaya ya da gebelik kaybına da neden olmaz. Bu bağlamda miyomun türü, miyomun yerleşim yeri, miyomun boyutu, miyomların sayısı, gebelik kaybı öyküsü ve başarısız tüp bebek denemesi varlığının değerlendirilmesi gerekir. Tüm bunlar değerlendirildikten sonra miyoma yönelik olarak bir cerrahi işlem gerekip gerekmediğine doktor tarafından karar verilir. Söz konusu olan yumurtalık kistlerinde ise kötü huylu olmadıkları sürece herhangi bir cerrahi işlem yapılması önerilmez de, gerekmez de. Çünkü küçük ya da büyük yapılan her cerrahi işlem yumurtalık rezervinin azalmasına neden olabilir. Bu bakımdan cerrahi işleme gerek duyulmayan hastalarda tüp bebek tedavisi ya da embriyo transferi öncesinde miyomların ve kistlerin bazı medikal tedaviler ile baskılanması, etkisiz hale getirilmesi gerekebilir. Kanser tedavisi gören kişiye tüp bebek tedavisi uygulanabilir mi? Kanser çok ciddi evreleri ve sonuçları olan bir hastalıktır. Bu bakımdan kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapi ilaçları ve radyoterapiler hem yumurtalıklara hem de testislere ciddi zararlar verebilmektedir. Bu tür tedaviler yumurtalık ve testiküler yetmezliklere neden olabildiği gibi, üreme hücrelerinin genetik yapısını bozarak genetik açıdan hatalı, anomalili embriyoların oluşmasına da yol açabilir. Hatta bunun sonucunda kadının gebe kalamaması ya da tekrarlayan gebelik kayıpları yaşaması söz konusu olabilir. Ancak kanser tedavisi gören çiftlerde genetik taramalı tüp bebek tedavileri ile genetik açıdan sağlıklı embriyolar elde edilebilmesi halinde sağlıklı gebelik de meydana gelebilmektedir. Fakat kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaç protokolleri ise üreme hücrelerine hiç zarar vermemektedir. Yine de bu hastalıklarla mücadele eden ve üreme hücrelerine zarar vermeyen ilaçları kullanan çiftlerin belirli bir süre gebe kalmasına izin verilemez. Bu hasta grubunda öncelikle tüp bebek tedavisi ile embriyolar oluşturulur ve dondurularak saklanır. Hastanın kanser tedavisinin bitmesi ve doktor tarafından gebeliğe onay verilmesi durumunda dondurulmuş sağlıklı embriyolar kullanılarak gebelik elde edebilir. Ancak kadın ya da erkek bekar ise ve embriyo elde edilmesi mümkün değilse bu tür tedavilere başlamadan önce üreme hücresi ya da dokusu dondurulur. Hasta tedavisini olduktan ve yine doktor izin verdikten sonra ileriki yaşantılarında çocuk sahibi olabilmeleri için bir şans ortaya çıkar. Sperm vermekte zorlanan hastalara ne önerilir? Tüp bebek tedavisinde kadının yumurta toplama işlemi gününde erkekten de ICSI işleminde kullanılmak üzere sperm örneği alınması gerekir. Bu sperm örneği, erkeğin uygulamanın yapılacağı klinikte kendisini rahat hissetmesinin sağlandığı özel odalarda, mastürbasyon vasıtası ile alınmaktadır. Ancak kliniğin koşulları ne kadar olumlu olsa da, bazı durumlarda erkek strese bağlı olarak bu örneği vermekte zorlanabiliyor. Bu tip durumlarda örnek verme işlemine bir süre ara verilir ve erkeğin stresinin azalması beklenir. Kimi zaman ise erkeğin kendisini daha rahat hissetmesi için numune verme odasında eşin de girmesine izin verilmektedir. Eğer sperm örneğini verecek erkekte ereksiyon problemi varsa, ereksiyona yardımcı olabilecek bazı ilaçlar da hastaya verilebilir. Erkeğin mastürbasyonla sperm elde edememesi halinde ya da geriye boşalma veya menide hiç sperm olmaması durumunda ise erkeklerden bazı cerrahi işlemler ile sperm elde edilmesi yoluna gidilir. Bu durumda mikro TESE, TESA, MESA, PESA uygulamalarına başvurulur. Tüp bebek tedavilerinde erkeğin yaşı önemli midir? Sperm sayısı yaşa göre değişir mi? Bilinen bir gerçek var ki, erkeklerde sperm üretimi her yaşta devam etmektedir. Fakat erkeğin yaşının ilerlemesi, sağlıksız yaşam koşullarında yaşamasıyla birlikte, sperm kalitesinde ciddi bir düşüş söz konusudur. Eğer yaş faktörü üzerinde duracak olursak, 55 yaş ve üzeri erkeklerde sperm hareketliliği % 54 oranında azalmaktadır. Burada etkili olan faktör ise yaş ilerledikçe spermin DNA’sında bazı bozulmaların olmasıdır. Bu değişimlere bağlı olarak da spermin yumurtayı dölleme kabiliyeti azalır ve bu spermlerle elde edilen embriyoların kalitesinde ve genetiğinde bazı bozulmalar oluşur. Erkek yaşı ne kadar genç olur ise bir kadının gebe kalabilme ihtimali o kadar artar. Ancak olaya genel olarak bakıldığında hem doğal yollardan hem de yardımcı üreme tedavileri ile bebek sahibi olabilme hususunda kadın yaşı, erkek yaşına kıyasla çok daha büyük bir öneme sahiptir. Tüp bebek tedavisi için sperm sayısı kaç olmalıdır? Erkeklerin bebek sahibi olabilmesinde sperm sayısı, hareket ve morfoloji problemi sorun teşkil edebilmektedir. Bu çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri yardımcı üreme tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Sperm sayısı bireyler arasında ve aynı birey tarafından değişik zamanlarda verilen örnekler arasında değişkenlik gösterebilmektedir. Doğal yolla, yani cinsel birliktelik ile gebelik elde edilebilmesi için baba adayının sperm konsantrasyonun en az 15 milyon, toplam sperm sayısının da en az 39 milyon olması gerekiyor. Bundan daha az olan sperm değerlerinde doğal yollarla gebelik elde edilebilme şansının azalması nedeniyle yardımcı üreme tedavilerinden destek alınması öneriliyor. Fakat burada kadın ve erkek bir çift olarak değerlendirilmektedir. Zira semen analizi normal olan çiftlerde de pek çok farklı nedenlerle gebelik elde edilemeyebilir. Hiç spermi olmayan erkeklere tüp bebek tedavisi yapılabilir mi? Erkeklerde menide hiç sperm görülmemesi durumu azospermi olarak adlandırılır. Azospermi, kısırlık problemi olan erkeklerin ortalama % 15’inde, tüm erkeklerin ise % 1’ inde görülüyor. Erkeğin sperminin taşındığı kanallarının tıkalı olması halinde görülen azospermide, sperm üretimi olmasına rağmen meniye sperm ulaşmıyor. Bu sorun doğuştan gelebildiği gibi cerrahi uygulamalar ve yaşanan travmalar dolayısıyla da bu tıkanıklık oluşabiliyor. Bu durum obstrüktif azospermi olarak adlandırılıyor ve tüm hastaların % 40’ında böyle bir sorun saptanabiliyor. Eğer erkeğin sperm kanalları açık olmasına rağmen azospermi varsa, bu durum testis yetmezliğidir. Burada da hormonsal bozukluk ya da yapısal bir bozukluk bulunmaktadır. Bu soruna nonobstrüktif azospermi adı veriliyor. Bu gruptaki azospermi vakalarına bir de sıklıkla kromozom kusurları eşlik edebiliyor. Bundan dolayı da erkeğe genetik inceleme önerilmelidir. Bu bağlamda öncelikle azosperminin nedeni araştırılmalı, bulunmalı ve tedavi sebebe yönelik olarak planlanmalıdır. Azospermi tanısı konulan kişilerde öncelikle detaylı bir öykü alınır, ardından fiziki muayene yapılır, sonrasında skrotal doppler ultrasonografi ve laboratuar tetkikleri değerlendirilir. Azospermiye sebep olan sağlık sorununun giderilmesi, GnRH, FSH ve testosteron hormonlarıyla tedavi yapılması durumunda bazı hastalarda sperm üretiminin sağlanması mümkün olabiliyor. Obstrüktif azospermi hastalarında genel olarak cerrahi sperm elde etme yöntemleri ile sperm bulunur. Burada olasılık % 100’e yakın iken; nonobstrüktif azospermide bu oran % 65’e düşmektedir. Yardımcı üreme tedavilerinde kullanılan sperm elde etme yöntemleri; MESA PESA Perkutan Epididimal Sperm Aspirasyonu, PTESA Perkutan Testiküler Sperm Aspirasyonu, TESE Testiküler Sperm Ekstraksiyonu, Mikro TESE Mikroskop altında Testiküler Sperm Ekstraksiyonu şeklindedir. Sperm sayısını artırmak mümkün müdür? Kadınlarda yumurta üretimi orta yaşlarda menopozla birlikte dururken, erkeklerde sperm üretimi ileri yaşlara kadar devam etmektedir. Fakat bu üretim devam ederken erkeklerin yaşla birlikte üreme potansiyellerinde bir azalma meydana gelir. Bu bakımdan sperm analizi sonuçları erkeklerin maruz kaldıkları çevresel etkenlere, yaşam kalitelerine, genetik mirasa göre değişim gösterir. Bu nedenle bebek sahibi olmak isteyen erkekler, öncelikle sperm sayısını düşüren faktörlerden uzak durmalılar. Sigara, alkol, uyuşturucu, aşırı kilo hem genel sağlık açısından zararlıdır, hem de spermin sayı ve kalitesinde bir düşüşe neden olmaktadır. Fakat bu önemli sebeplerin dışında da dar giysi ve iç çamaşırları, uzun süreli bisiklet kullanımı, aşırı egzersiz, sauna gibi sıcak mekanlarda uzun süreli yüksek ısıya maruz kalınması, uzun süreli oturarak çalışılması, inmemiş testis, kanser tedavisi, RT, KT, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, ağır ilaçlar, bazı vitamin eksiklikleri, varikosel, geçirilmiş cerrahi müdahaleler, geçirilmiş enfeksiyonlar-ateşli hastalıklar, genital bölge travmaları gibi olumsuz durumlar da sperm sayısı, hareket ve morfolojisinde değişimlere neden olabilmektedir. Erkeklerde sperm sayısının artmasını sağladığı iddiasıyla piyasada satılan pek çok ilaç bulunmaktadır. Bu ürünlerden kesinlikle kaçınmak gerekmektedir. Bunun yanında gıda takviyesi şeklinde pazarlanan ve antioksidan özelliği olan bazı ilaçların semen analizi üzerinde iyileştirici etkilerinin olduğuna dair bazı yanlış bilgiler mevcut. Öncelikle sperm analizindeki sorunun belirlenmesi, bu sorunun düzeltilebilmesi adına önlemlerin alınması ve bu soruna yönelik tedavinin planlanması için kısırlık ile ilgilenen bir üroloji doktorundan ve yine kısırlık ile ilgilenen bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanından destek alınması gerekmektedir. Bu ilaçların ve gıda takviyelerinin bilinçsizce kullanılması hem üreme yeterliliğine zarar verebilir hem de başka rahatsızlıklara yol açabilir. Bu konuda en faydalı ve doğru yolu gösterecek kişiler o işin eğitimini almış, bu konuda deneyim sahibi doktorlardır. Spermler hareketsiz ise tüp bebek yaptırabilir miyim? Doğal yollarla, yani cinsel ilişki ile yumurta arttırma ve çatlatma tedavileri ile gebelik elde edilebilmesi için spermlerin belirli oranlarda hareketli olması gerekiyor. Çünkü spermin yumurtayı dölleyebilmesi belli için belli bir hareketliliğinin olması gerekir. Zira düşük hıza sahip olan spermin yumurtaya ulaşması zaman alır ve bu süreçte sperm canlılığını yitirebilir. İşte böyle sperm hareket problemlerinin varlığında aşılama, tüp bebek gibi yardımcı üreme tedavilerinden destek alınması doğru olur. Bu amaçla bazı sperm seçim yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlar mikroçip, IMSI, MSOME, Birefringence, PICSI, Magnetic Activated Cell Sorter MACS olarak sıralanabilir. Bu bakımdan öncelikle hareket problemine neden olan etkenler araştırılır ve düzeltilebilecek olanlara hem yaşam tarzı anlamında hem de cerrahi yöntemler anlamında müdahale edilir. Yine doktorun önerdiği bazı gıda takviyeleri ve ilaç tedavileri ile sperm hareketlerinin kısmen düzeltilmesi mümkün olabilir. Bir de erkeğin tüm spermleri hareketsiz, ancak canlı durumda ise ya da tedavi olduğu halde harekette ve elde edilen embriyo kalitesinde bir düzelme olmuyorsa MESA, PESA Perkutan Epididimal Sperm Aspirasyonu, PTESA Perkutan Testiküler Sperm Aspirasyonu, TESE Testiküler Sperm Ekstraksiyonu, Mikro TESE Mikroskop altında Testiküler Sperm Ekstraksiyonu gibi sperm elde etme yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlerle yardımcı üreme tedavilerinde başarı elde etmek mümkün olabilir. Bunların dışında; erkeğin cinsel perhiz süresini uzatmak, testislerin ısıya olan maruz kalma süresini azaltmak, sıcak küvet, sauna, hamamdan kaçınmak, dar giysileri tercih etmemek, sigara kullanmamak, beslenme alışkanlıklarını sağlıklı yönde değiştirmek, stres ve kötü yaşam koşullarından uzak durmak da sperm sayısının arttırılmasında yardımcı olabilecek uygulamalardır. Sperm sayısının çok az olması durumunda tüp bebek tedavisi yapılabilir mi? Tüp bebek tedavisinde erkeğin sperm, kadınınsa yumurta kalitesi ve sayısı gebeliğin elde edilebilmesi ve canlı doğum için elbette çok önemlidir. Ancak tüp bebek tedavisinde döllenme ve embriyo elde etme olayları uzmanlar tarafından gerçekleştirildiği için sperm sayısı az da olsa kaliteli ve canlı embriyo elde edilebilmekte, sağlıklı bir transfer yapılabilmektedir. Fakat sperm sayısı az olduğunda elde edilecek sağlıklı embriyo sayısı da az olacaktır ve dolayısıyla da rahme yerleştirmek için en sağlıklı embriyoyu seçmek için çok fazla seçenek bulunamayabilecektir. Ama tüp bebek tedavisi öncesinde spermiyogram sonucu sperm sayısının çok az olduğu tespit edildiğinde mikroenjeksiyon yöntemi uygulanır. Erkeğin verdiği menide hiç sperm bulunamadığında ise cerrahi yöntemle testis kanallarında ve dokusunda sperm aranır. Bu şekilde döllenme gerçekleştirilir. Tüp bebek tedavisi sonucu yumurtalık rezervi tükenir mi? Kız bebeklerin doğumu sırasında her iki yumurtalıkta toplamda 1-2 milyon arasında yumurta öncüsü hücre bulunur. Doğumdan ergenlik dönemine kadar geçen sürede bu yumurtaların bir kısmı vücut tarafından yok edilir ve kızın ilk adeti görmesi ile birlikte bu sayı 250-400 bin civarına kadar geriler. Adet döneminin başlaması ile birlikte her ay belirli sayıda yumurta kesesi seçilir ve 1-2 tanesi olgunlaşırken, diğer yumurta keseleri vücut tarafından atılır. Yumurtalıkta üç çeşit yumurta evresi bulunur; olgunlaşmamış yumurtalar, belirli bir döngü içinde olgunlaşan ve yumurtlamak üzere hazırlanan yumurtalar ve ölü yumurta havuzu şeklindedir. Tüp bebek tedavisi uygulamalarında o ay içinde seçilen yumurta keselerinin çoğu olgunlaştırılmaya, elde edilen yumurta sayısı arttırılmaya çalışılır. Nu şekilde vücudun onları yok etmesine engel olunur. Bu bakımdan tüp bebek tedavileri ile kadının yumurta rezervinin azalması ya da tükenmesi söz konusu olamaz. Tüp bebek tedavisi öncesi özel bir beslenme planı gerekli mi? Genel olarak baktığımızda tüp bebek tedavisi öncesinde özel bir beslenme programına uyulması gerekmiyor. Fakat dengeli beslenme hem genel vücut sağlığı hem gebeliğin olabilmesi hem de hamileliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için önemlidir. Bu da elbette tüp bebek tedavisinde başarı elde edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle öncelikle tüp bebek tedavisine başvuran çiftin sağlık durumları ve hastalıkları değerlendirilmeli, ona göre bir beslenme programı önerilmelidir. Bu bağlamda sağlıklı bir hamilelik için öncelikle vücut kitle indeksine göre uygun bir kiloda olunması önem taşır. Aşırı kilolu olmak ya da aşırı zayıf olmak gebelik ve tüp bebek başarı şansını azaltabiliyor. Yardımcı üreme tedavilerine başlarken genel olarak karbonhidrattan fakir, ancak mineral, protein, Omega 3′ten zengin bir beslenme programı tercih edilmelidir. Hamilelik öncesinde ve hamilelik dönemi içinde folik asit, potasyum, magnezyum açısından zengin yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler ve baklagiller tüketmek çok önemlidir. B ve C vitamini içeren meyve ve sebzeler, en az 2- 3 litre su günlük olarak tüketilmelidir. Aynı zamanda suni tatlandırıcılardan, konserve gıdalardan, katkı maddesi içeren hazır gıdalardan uzak durulması önem taşır. Çay, kahve, asitli içeceklerinse bırakılması değil de, tüketiminin azaltılmalısı, düzenli bir yaşam ve uyku düzeninin sağlanması önerilir. Tüp bebek sonrası özel bir beslenme planı gerekli midir? Tüp bebek tedavisi süreci; öncesindeki hazırlıklar, tedavi esnası ve tedavinin sonrası olmak üzere 3 aşamalı şekilde düşünülür. Bu üç aşama da birbirine bağlı ve birbirini etkiler şekildedir. Bu bakımdan tıpkı tedaviye başlamadan önce olduğu gibi tedavi sonrasında da sağlıklı beslenme kuralları takip edilmeli, genel sağlığa özen gösterilmelidir. Tedavide embriyo transferi sonrasında gebelik elde edilmesinden doğuma kadar olan süreçte de sağlıklı ve doğru beslenmek eve canlı bebek götürebilme şansını artıracaktır. Tüp bebek tedavisi sonrasında da kişilerin tüp bebek tedavisi öncesinde olduğu gibi sağlıklı beslenmeye devam etmeleri önerilir. Gebelik döneminde günlük kalori ihtiyacı artar, alınması gereken sıvı, protein, vitamin, mineraller, temel ve eser elementlerin ihtiyacı artar. Bu ihtiyacı karşılayacak şekilde beslenmek önemlidir. Bu süreç için önerilen beslenme şekli; şeker ve yağ miktarı yüksek gıdalar hariç tüm temel besin maddelerinin her birinden, yeterince ve düzenli olarak alınması şeklindedir. Doğum kontrol yöntemlerinden biri olan bağlanan tüpler daha sonra açılır mı? Cinsel ilişki ile yani doğal yolla gebe kalınabilmesi için sperm ile yumurtanın tüplerde bir araya gelmesi gerekir. Daha fazla çocuk sahibi olmayı istemeyen çiftler, özel bir hastalık nedeniyle gebe kalmasına izin verilmeyen kadınlar, doğum kontrol yöntemi olarak tüplerini bağlatmayı tercih edebiliyorlar. Ayrıca geçirilen enfeksiyonlar, karın içi ameliyatlar ya da endometriozise bağlı olarak tüplerde oluşan hasar da tüplerin bağlanmasına sebep olabiliyor. Tüplerin bağlanması kolay ve pratik bir operasyondur, ancak bağlı tüplerin açılması ise biraz daha zor ve sorunlu ameliyattır. Bu ameliyatlarda laparoskopi ile veya açık ameliyat ile bir operasyon mikroskobu ya da büyüteç kullanılarak mikro cerrahi ile tüpün bağlı olan iki ucu bulunur ve daha sonra bu uçlar kesilerek uç uca getirilip yeniden dikilir. Ancak bu işlem ile tüpler genel olarak eski haline, bağlanmadan önceki fonksiyonuna kavuşamayabilir. Tüpleri bağlanıp ardından açılan kadınlarda dış gebelik oranlarında bir artış gözlenmektedir. Bu sebeple yumurtalık rezervi azalmış, yaşı ilerlemiş kadınlarda, kısırlık açısından tüpler dışında başka nedenler saptanmış çiftlerde, tubal koterizasyon yöntemi kullanılan hastalarda, erkekte sperm hareket morfoloji ve sayı problemi varlığında, tüplerindeki hasar enfeksiyon veya dış gebelik nedeniyle oluşmuş olan hastalarda tüplerin açılması yerine tüp bebek tedavileri önerilir. Yumurtalık rezervi, herhangi bir zamanda yumurtalıklarda bulunan yumurta havuzudur. Düşük yumurtalık rezervi, yumurta sayısının fizyolojik olarak azalması ve makul bir gebelik şansı sağlamak için yetersiz bir sayıya neden olmasıdır. Genel olarak, yaşlanan yumurtalıklardan kaynaklanır. Hastalar, yumurtalık rezervinde azalma olabilirken, bozulmamış yumurtalık fonksiyonlarına sahip olabilirler. Tüp bebek tedavisindeki başarı oranınızı hesaplama aracımızdan Kadınlar milyonlarca yumurta ile gelişmenin en erken evrelerinden birinde hayata başlarlar. Bu sayı, doğumda bir ila iki milyon yumurta düşüyor ve ergenlik döneminde ila yumurta daha geriliyor. 37 yaşındayken, bir kadının yalnızca yumurta ve menopozda 1000’den az olması gerekir. Yumurtalıkta üç çeşit yumurta vardır olgunlaşmamış yumurtalar, belirli bir döngü içinde olgunlaşmak ve yumurtlamaya hazırlanan yumurtalar ve atrofik veya ölü yumurta havuzu. Yumurtalar, olgunlaşıncaya kadar onları destekleyen ve besleyen folliküllerle kaplıdır, ancak büyük çoğunluk bunu asla yapmazlar. Olgunlaşma için yumurtaların belirli bir miktarı veya yüzdesi her ay seçilir. Bu yumurtalardan birisi yumurta akıtılacak ve gerisi geri çekilecek, ölecek ve atrezi yoluyla yumurtalık içine yeniden absorbe olacak. Seçilen yumurta sayısı, havuzdaki olgunlaşmamış yumurta sayısına bağlıdır. Düşük Yumurtalık Rezervi Nedenleri Düşük yumurtalık rezervi, yumurta sayısının erken bir azalmasıdır ve kadında iki X kromozomu bulunmayan Turner Sendromu veya Kırılgan X gibi gen anormallikleri gibi kromozomal anomalilerin neden olabilir. Ayrıca, yumurtalık dokusu, torsiyon, endometriozis, benign veya malign yumurtalık tümörleri, radyasyon veya kemoterapi, immünolojik koşullar, pelvik adezyonlar veya yüksek vücut kitle indeksi nedeniyle yumurtalık kistlerinin kısmen veya tümünün cerrahi olarak çıkarılmasıyla yok edilebilir. Düşük Yumurtalık Rezervi ve Tüp Bebek Başarısı Düşük yumurtalık rezervleri, bir kadının hamilelik problemleri olduğunda yalnızca bir sorun haline gelir. Diğer kadınlar bu durumu 30 ve 40’lı yıllarda yaşarlar, ancak çocuklarını daha erken yaşamış olabilirler, dolayısıyla onları olumsuz bir şekilde etkilemez. Tüm yaş grupları için tüp bebek başarısı, yumurta alımı sırasında doktorun kaç tane yumurta alabileceğine oldukça bağlıdır. Tanım gereği kötü yanıt veren kişi, yumurtalık uyarımı sonrasında üç veya daha az olgun folikül oluşturduğu bir kadındır. Zayıf yanıt verenlerden dörtten az yumurta alırsak gebelik şansı üç kat daha az olur. Daha az sayıda yumurta, embriyo transferi için seçilecek daha az embriyo anlamına gelir. Çoğu zaman zayıf yanıt verenler yaşlıdır, bu yüzden yumurtalarının kalitesi daha düşüktür ve gebelik şansını düşürür ve düşük yapma şansını arttırır. Hastanın yumurtalık uyarısına verdiği yanıt genellikle yumurtalık rezervine orantılıdır. Bir kadının zayıf cevaplayıcı olup olmadığını belirlemek için kullanılan bazı temel testler vardır Follikül stimüle edici hormon FSH Östradiol E2 İnhibin B Anti-Müller hormon AMH Antral folikül sayısı AFC Ayrıca, Clomiphene Citrate Challenge Test CCCT, ekzojen folikül stimüle edici hormon rezerv testi EFFORT ve GnRH agonisti GnRHa testine yumurtalık cevabı GAST gibi dinamik testler de bulunmaktadır. Bir sonraki adım, doktorun zayıf bir cevaplayıcı için en iyi uyarı protokolünü belirlemesi içindir. Temel ilke, mümkün olduğunca çok yumurta elde etmektir. Farklı uyarı protokollerine örnekler Yaş, göz önüne alınması gereken en önemli faktörlerden biridir. 35 yaşındaki bir kadın 45 yaşındaki bir kadın aynı sayıda üremeye nazaran sadece bir ila iki 1-2 yumurta ürettiğinde etkileri çok farklıdır. Ne yazık ki, yaş sadece yumurta sayısını etkiler, aynı zamanda yumurta kalitesini de etkiler. Yumurtalık rezervi nedir? Tüp bebek tedavisi için herhangi bir stimülasyon rejiminin amacı, birkaç iyi kalitede yumurta ve sağlıklı bir rahim ortamıdır. Yumurta rezervi teorik bir kavramdır. Pratik bir husus olarak, bir bireyin yumurtalıklarının doğurganlık ilaçlarıyla başarıyla uyarılabilme kolaylığına atıfta bulunmaktadır. Yumurtalık rezervini etkileyen tek tutarlı değişken kadın yaşıdır. Bunun nedeni, bir kadının sahip olacağı yumurta ile birlikte doğmasıdır. Çoğu kadında, yumurtaların çoğunluğu genetik olarak normal veya dengelidir. Bununla birlikte, bazıları genetik olarak anormal veya dengesiz olacaktır. En iyi yumurtalar önce ovulated görünüyor. Daha büyük bir kadın, doğurganlık uyuşturucularına cevap vermek için bıraktığı daha az genetik dengeli yumurta. Bu yaş ilişkisi verimli nüfusta da geçerlidir. Daha yaşlı kadınlarda uterusa implantasyon için daha az normal embriyo bulunur. Bu nedenle, 35 yaş üstü sağlıklı kadınlar, genç meslektaşlarından daha verimli olurlar. 40 yaş ve üzeri kadınlar kendi yumurtalarını kullanarak tüp bebek tedavisi ile yalnızca % 20 canlı doğum oranına sahip olabilirler. Bu nedenle donör yumurta terapisi bu yaş grubunda bu kadar popüler hale gelmiştir. Ne yazık ki, yumurtalık stimülasyonu girişimlerine kötü yanıt veren bazı genç kadınlar var. Belki de “zayıf yanıtlayıcılar” diye adlandırılanlar, bir Turner’ın mozaik sendromlu hastasında olduğu gibi daha genetik açıdan dengesiz yumurtalarla doğarlar veya geçmiş cerrahi tedavi, pelvik enfeksiyonlar, kanser tedavisi, sigara içimi, yumurtalık skarlaması nedeniyle daha az yumurta veya kalitesiz yumurta içerebilirler Endometriozis veya açıklanamayan infertilite ile ilişkili vb. Tüp bebek uygulayıcılarına en büyük meydan okumayı sunmuş olan bu hasta grubu. Bazı genç kadının yumurtaları daha az olabilir, ancak hepsi düşük kaliteli midir? Hangi over rezerv testleri yaygın olarak kullanılır? Bazal FSH testi, menstruasyon döngüsünün ikinci veya üçüncü gününde çizilen bir kan testidir. FSH, hipofiz bezinden salınır ve böylece yumurtaları büyür ve sonunda yumurtlamak üzere yumurtalıkları seçer ve seçer. Az sayıda yumurta olduğunda, bu hipofizin daha güçlü bir sinyal göndermesi gerekir; bu nedenle FSH düzeyi bu koşullarda daha yüksek olur. Çoğu doğurganlık merkezleri, üzerinde “yoksul müdahale” olarak adlandırılan bir FSH seviyesi tespit etmiştir. Normal aralığa giren kadınların IVF için daha iyi aday olduğuna inanılıyor. Maalesef, test sonuçları doğru olmayabilir çünkü menstruasyon döngüsü sırasında gerçekten kan çekildiğinde önemlidir. Bazal FSH zamanında, hastanın doğru günde çizilen testi gerçekleştirdiğini doğrulamaya yardımcı olması için bir estradiol seviyesi çizilebilir. Çünkü östradiol seviyesi yükselirse FSH düzeyi bastırılır. Bazen erken menopozdaki kadınlar, sahte negatif sonuçlar veren baskılanmış FSH seviyeleri ile üç yüksek estradiol seviyesine sahip olacaklar. CCCT testi, 35 yaş ve üzeri kadınlar için bazal FSH testinin bir inceliği olarak geliştirildi. Bu testle, hastanın 5 ila 9. siklik günlerde 100 mg doğurganlık ilacının uygulanmasını müteakiben, 3. günde ve başka 10. günde çekilen bir bazal FSH seviyesi vardır. Test, bazal seviyenin uyarılmış seviyelerine kıyasla yorumlanmaktadır. Yumurtayı kalite için test edebilir miyiz? Yumurtalık arzını yumurtalık rezerv testi ile test edebiliriz yukarıda belirtilmiştir, ancak yumurta kalitesi için bir testimiz yok. Şu anda yumurta kalitesinin en iyi testi kadın yaşıdır Yumurtalardaki kromozomal anormallikler yaşlanma ile birlikte önemli derecede artmaktadır Yumurtlamanın kalitesi düşüktür genellikle anomalilere bağlı kromozomal anormalliklerle ilgilidir 45 yaşında bir miktar kaliteli yumurta içebilir ve yine de verimli olabilir, ancak bu nadirdir. Diğer aşırıdır, 25 yaşındaki insanlar kalitesiz yumurtalara sahip olabilirler ve infertil aynı zamanda ender olabilirler. Bunlar çok uç örneklerdir. Sorun şu ki, yumurta miktarı ve kalitesi, kadınlar yaşlandıkça belirgin şekilde azalmaktadır. Yumurtalık rezervi ve doğurganlık ne zaman azalmaya başlıyor? Kadınlarda doğurganlık potansiyelindeki azalma genellikle 30’lu yılların başında başlar ve orta-son 30’lu yıllarda hızlanır. Tek bir kadının yumurta miktarı ve kalitesi yaşı için ortalama olabilir, ortalamadan iyidir veya ortalamadan daha kötüdür. Çiftler kendi başlarına hamile kalmaya çalıştıklarında evet, doğurganlık doktorları yardım almadan cinsel yaşam ve gebe kalmayı onaylarlar sınırlayıcı bir faktör bazen yumurta kalitesidir.

fsh yüksek olup tüp bebek yaptıranlar