Vay Tiền Nhanh. - 2317 Son Güncelleme - 2232 Ölümsüzlük suyunu arayanların serüveni en eski efsanelerde geçer. Hazreti Hızır'ın bu sudan içtiği söylenir. Abı hayat nedir, nerededir... İnsan her zaman uzun yaşamak, hatta hiç ölmemek ister. Ölümsüzlük suyunu arayan kahramanların serüveni, en eski efsanelerde geçer. Hazreti Hızır'ın bu sudan içtiği söylenir. Abı hayat nedir? Nerededir? Hazret-i Hızır hâlâ hayatta mıdır? Âb-ı Hayat, Farsça hayat suyu demektir. İçenin ölümsüzlük kazanacağına inanılan sudur. Saf ve berrak su için de kullanılır. İnce ve derin mânâlı söz için de kullanılır. Bir şeyin kıymetini ifâde etmek için de kullanılır. Âb-ı Hızır, Âb-ı Zindegânî, Âb-ı Bekâ, Aynü'l-Hayât, Nehrü'l-Hayât da denir. Ölümsüzlük, acaba insana uygun bir vasıf mı? Ölümsüzlük suyundan içen birinin, sevdiklerini hep kaybedince, büyük bir bedbahtlığa düştüğü hikâye birleştiği yerKur'an-ı Kerîm'de Hazret-i Musa ile Hızır aleyhimesselâm kıssası anlatılırken âb-ı hayata bir ima vardır Kehf, 60-82. Hazret-i Musa ve genç arkadaşı Yûşâ, çalışarak elde edilemeyen, ancak Allah tarafından ihsan edilen ledünnî ilme sahip Hızır'ı aramak üzere Mecma'ül-Bahreyn'e, yani iki denizin birleştiği yere doğru yola çıkarlar. Yanlarına azık olarak aldıkları tuzlu balığın canlanıp denize atlaması üzerine buluşma yerine geldiklerini anlarlar. Su, hadis-i şerifte bildirildiğine göre, balığa değip canlandırmıştır. Hazret-i Musa, bu hâdisenin olduğu yerde Hızır ile buluşup fevkalâde şeylere şahit olacağı gezintiye çıkar. Buhârî, "Mecmaü'l-Bahreyn'den maksat hayat pınarıdır" der. Burasının İstanbul olduğunu söyleyen, Boğaz'daki Yuşa Tepesi'ni de delil gösteren rivayetler de sudan içen kimsenin uzun yaşayacağı veya ölümsüzlüğü elde edeceğine inanılır. Tefsirlerdeki rivayete göre, İskender-i Zülkarneyn, "Karanlıklar Ülkesi"nde bununan hayat suyunu işitip aramaya karar verir. Hızır diye anılan halazadesi Elyesa'nın refakatinde ordusu ile yola çıkar. Yolda fırtına yüzünden ordudan ayrı düşerler. Karanlıklar ülkesine gelince Zülkarneyn sağa, Hızır sola giderek yollarını tayine çalışırlar. Günlerce yol aldıktan sonra, Hızır ilâhî bir ses duyar ve bir nur görür. Orada âb-ı hayâtı bulur. Bu sudan içer ve yıkanır. Böylece hem sonsuz bir hayata kavuşur ve hem de fevkalâde güçler kazanır. Sonra Zülkarneyn'le karşılaşır. O da, âb-ı hayâtı ararsa da bulamaz ve bir müddet sonra vefat eder. Halk edebiyatındaki İskendernâmeler bu mevzuya dair tafsilatla başka efsanede, İskender, âlimlerden âb-ı hayatı öğrenir. Onu aramak üzere ordusuyla yola çıkar. Askerlerini kaybeder. Yalnızca aşçısı kalır. Aşçı elindeki tuzlu balığı yıkamak üzere bir çeşmenin yanına gider; balığı yıkayınca canlanır. Aşçı da vaziyeti anlayıp sudan içer. Başına gelenleri İskender'e anlatır. iskender, tarif edilen çeşmeyi bulamaz. Aşçıya kızıp, öldürmeye çalışır. Öldüremeyince de boynuna taş bağlayıp suya atar. Aşçı bir deniz cinnine dönüşür. Kur'an-ı kerimde Zülkarneyn'in bir sudan geçerken askerlerine "Kim bu sudan içerse benden değildir!" dediği anlatılır. Burada acaba âb-ı hayata işaret mi vardır?Ölümsüz insan var mı?Halk arasında Hızır ile İlyas adında iki aziz zâtın, âb-ı hayat içerek ölümsüzlük kazandığına inanılır. İlki karadakilerin, ikincisi denizdekilerin kurtarıcısıdır. Zaman zaman ehil kimselere gözükürler. İnsanlar bu iki zâtı görmeyi büyük bir lutf sayar. Mayıs'ın 6'sında buluşup, mantar közleyip yerler. Bu güne Hızırilyas denir. Bütün bu halk inanışları bir yana, Kur'an-ı kerîm, Hazret-i Peygamber'den önce kimsenin ölümsüz kılınmadığını söyler Enbiyâ suresi, 34. Hazret-i Peygamber de vefatlarından bir ay evvel, "Şu anda yeryüzünde bulunanların hiçbiri yüz sene sonra hayatta kalmaz" buyurmuştur. Bu sebeple İmam Rabbânî gibi âlimler, Hızır ve İlyas aleyhisselâmın vefat ettiğini; ancak ruhlarının bedene girerek insanlara yardım ettiğini söyler. Hızır'ın hayatta olduğunu söyleyenlerden bazıları, "Hazret-i Peygamber, öyle buyurduğunda, Hızır yeryüzünde değil, su yüzünde idi" der. Muhyiddin Arabî'nin hârikulâde sözleri, hep Hızır'dan öğrendiği söylenir. Tefsirlerde, Hızır ve İlyas, Benî İsrâil'den iki peygamber olsa gerektir, hayatın tasavvufî manaları da vardır. Allahü teâlânın Hayy hayat verme isminin tecellisine delâlet eder. Hayy isminin sırrına erenler, âb-ı hayât içmiş olurlar. İmam Rabbânî der ki Evliyânın bâtınları, kalbleri âb-ı hayâttır. Bir katre bir damla tadan, ölümsüz hayâtı bulmuş ve sonsuz seâdete, mutluluğa kavuşmuş olur. Mevlânâ, Divan-ı Kebîr'inde üstadı Şems'i âb-ı hayata benzetir. "Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalır derler/Meğer Hızır, İlyas ola âb-ı hayât içmiş gibi" mısraları bu hakikata işaret eder. Son devir âşıkları, "Zemin, ne kadar zulmet karanlık içinde oldu!" diye şikâyet etmiş; sonra da "Lâkin âb-ı hayât zulûmâtta karanlıklarda bulunur" diye teselli olmuşlardır. Nitekim zahmet etmeden, rahmete kavuşulamaz. Zeyneb Hanım adında bir hanım Osmanlı şairi de der ki Âb-ı hayât olmayıcak kısmet ey gönül/ Bin yıl gerekse Hızır ile Seyr-i Skender et! [Ey gönül, nasib değilse eğer, kavuşamazsın sen âb-ı hayata/Hızır ile İskender'in dolaştığı yerleri bin yıl dolaşsan da!]Sümerlerin Gılgamış Destanı, âb-ı hayat üzerinedir. ME 2700'lerde yaşamış Kral Gılgamış, Tufan'dan kurtulan ve hikâyesi Hazret-i Nuh'a benzeyen ölümsüz tek insan Utnapişim'i bulmak için yola düşer. Çok zahmetler çektikten sonra bulur. Utnapişim, uzakta, nehirler ağzında, denizin dibindeki bir bitkinin adını verir. Gılgamış o yeri bulur; buz gibi suya dalar; bitkiyi koparır; ama biltinin güzel kokusunu alan bir yılan otu kapıp kaçar. Gılgamış "Ben onu memleketimin yaşlılarına götürecektim" diyerek ağlar. Memleketine eli boş Çelebi'ye bakarsanız, âb-ı hayat Anadolu'dadır. İskender, bu suyu bulduğu yere cennet suyu manasına Çabakçur demiş ve buraya bir kale inşa ettirmiştir. Bir avcı, vurduğu kekliğin bu suya düşünce canlandığını görür; ama sırrı ifşa edince, su bin parçaya bölünür. İşte Bingöl Florida'ya çıkan İspanyol kâşif ve Porto Rico valisi Juan Honce de Leon, yerlilerden işittiği bir efsanenin ardına düşer ve içenlerin gençleştiği Gençlik Çeşmesi'ni bulur. Burası şimdi bir millî park ve kaplıcadır.
“Deterjanlar, boyalar, gübreler, böcek öldürücü ilaçlar, H2SO4, HCI, NaOH, Na2CO3, ağır metal katyonları sularda en çok kirlilik oluşturan maddelerdir.” Doğal çevrenin önemli bir kısmını oluşturan çeşitli su ortamlarının akarsu, göl ve denizler ve ayrıca içme sularının çeşitli etkenlerle, insan başta olmak üzere diğer canlıların yaşamının olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulmasıdır. Gübrelerdeki kimyasal maddeler topraktan akarsulara karışarak su kaynaklarında ve denizde toplanarak ötrafikasyona neden olur. Ötrafikasyon Göl ve nehirlerde Ötrafikasyon sulardaki bitkilerin hızla büyüyerek sudaki tüm oksijeni bitki, hayvan ve mikro organizma kullanmasına yol açar ve sonuç olarak sudaki yaşam sona erer. Kısaca gelişmesinin çoğalmasıdır. Zararlı böcekleri öldürmek için kullanılan zehirli ilaçlar yararlı canlıları da öldürmekte, bu tür ilaçların kullanıldığı tarlalardaki ürünleri yiyen hayvanlar da zehirlenmektedir. Ötrafikasyona temelde fosfor fazlalığı yol açar. Ayrıca azotlu gübreler sudaki azot oranını arttırır. Suda oluşan azot bileşikleri amonyak ve amonyum iyonunun balıklar üzerinde zararı büyüktür. Bu konuda çok bilinen bir örnek DDT Diklor-Difenil-Trikloretan ile zehirlenme olayıdır. Böcek öldürmede kullanılan bu zehirli kimyasal bileşik doğada kolayca yok olmaz. Sulara karışarak önce küçük su canlılarının, sonra onları yiyen balıkların vücuduna geçer. Beslenme zinciri boyunca ilerledikçe DDT balıkların vücudunda, yoğunluğu artarak birikir. Böyle balıkları yiyen insanlar tehlikeli miktarda DDT almış olurlar. Bunun sonucunda kanser ve sakat bebek doğumları gibi olaylar ortaya çıkabilir. Pek çok gelişmiş ülkede DDT kullanımı yasaklanmıştır. Ama zararının pek iyi bilinmediği az gelişmiş ülkelere satmak için, gelişmiş ülkeler DDT üretimini sürdürmektedir. insan ve diğer canlıların sağlığına zarar veren diğer diğer bir su kirleticileri ağır metallerdir. Ağır metallerin kirletici kaynakları evsel ve endüstriyel atıklardır. Suları kirleten en önemli kirletici gruplardan bir tanesi petrol türevleridir. Petrol ve türevleri çoğunlukla petrokimya endüstrisi rafineleri ve taşımacılık yapılan yerlerde sulara karışmaktadır. Bu kirlilik su ortamındaki tüm yaşam yok etmektedir.
ba$ta bingo deterjanları , molped ve molfix çocuk bezleriyle her türlü sıvı ve toz temizlik ürünlerini üreten alanında türkiyenin en büyüklerinden olan $irketler grubu. holdingin yeni yönetim merkezi altunizade capitolün kar$ısındaki dinci sermayeye hizmet eden sirket modeli. fakat sasirtici sekilde modern yapilasmasiyle, keske amerikan taklitcisi sirketler de bu kadarini becerebilse dedirten kurulus. kiğılı ailesine aittir. memleketin en büyük entegre agaç üretim şirketi kastamonu entegreile prestige marketlerini de bünyesinde bulundurur. temizlik kağıdı sektöründe yüzde 24'lük pazar payına sahip oldukları,iran ve kocaeli'nde toplam 250 milyon amerikan doları yatırımla büyüyecekleri söylenmektedir. papia tuvalet kağıtlarıyla bu pazarda da zirveye oynamaya çalışan bir şirket. altunizade'de capitol'ün tam karşısında yer alıyor şirket merkezi. 8 adet toplantı salonu mevcut ve yine de toplantı salonu kapılarında kuyruk oluşuyor. allah işlerini artırsın ne bilinen markalarının dışında -bingo, molped, molfix, papia, familia- çok fazla fason üretim de yapmaktalar. temizlik kağıdı sektöründe henüz 4. yılını doldurmuş olmasına rağmen, 40 yıllık ipek kağıt'ı geçerek pazar lideri olmuştur. ramazanda yemekhanesini kapatırmış bu şirket, oruç tutmayanlara da herhangi bir yemek ödeneği vermezmiş. özellikle temizlik ürünlerinleri sektöründeki yoğunlaşmış ve siyonist eğilimli sermayeye karşı alternatif ürünlere sahip şirketler grubudur. yapılan israil boykotlarının iyi ekmeğini yemiştir. bir de şu bingonun kalitesini arttırsalar daha iyi olacaktır. boykot olsun diye anneme bir keresinde bingo aldırmıştım, annem sadece aldığı paket bitene kadar dayanabildi bu deterjana. adapazarı tesislerinde, dünyanın en büyük yüksek deposunun inşaatı devam eden firma. raf yükseklikleri 56 metre olmakla beraber, bundan sonra en yüksek deponun çin'de olduğu söylenmektedir. müthiş bir teknoloji donanımı olan depoda hava bulunmayacak, sadece robotlar gelen edit tesisler adapazarı'nda değil kocaeli'ndedir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
İçindekilerSu ve HayatSu ve Hayatİnsan Vücudunda SuSu ve HayatSuyun İnsan Vücudundaki GörevleriSu ve HayatBitki ve Hayvanlar İçin Suyun ÖnemiEndüstride Su TüketimiSu ve HayatDünyadaki Su KaynaklarıBütün Su KaynaklarıTatlı ve Tuzlu Suyun OranlarıTatlı Suyun DağılımıSu ve HayatDünyadaki Su KaynaklarıYüzeysel Suların Kıtalara Göre DağlımıSu Kaynaklarının KorunmasıSu ve HayatSuyun SertliğiSuyun Sertliği Nedir?Geçici ve Kalıcı SertlikSuyun Sertlik OranlarıSu ve HayatSuyun SertliğiSert Suların ZararlarıSu Arıtımı Nedir? Su ve Hayat Dersin Özellikleri Seviye Hiç Bilmeyenler İçinSüre 40 dakikaGerekli BilgilerGenel kültür düzeyinde atom bilgisiÖğretmenGökalp AY Anlatılacak Başlıklar* Su ve Hayatİnsan Vücudunda SuBitki ve Hayvanlar İçin Suyun ÖnemiEndüstride Su TüketimiDünyadaki Su KaynaklarıSuyun Sertliği * Konu anlatımı, örneklerle zenginleştirilmiştir. Su ve Hayat İnsan Vücudunda Su Yaşa Göre Vücudumuzdaki Su Oranı Su olmadan, bildiğimiz anlamda, hayat da %75-80, yetişkin bir insan vücudunda ise %55-75 oranında su vücudumuza şu yollarla alırızİçerekYiyecek ve içecekler ile Suyu; vücudumuzdan şu yollarla atarızNefes verirkenTerleme yolu ileBoşaltım ile idrar ve dışkı ileÇoğu insan, su olmadan 7 günden fazla su ihtiyacının karşılanması için en ideal oran %60 su, %40 ise yiyecek ve içecekler olmalıdır. Su ve Hayat Suyun İnsan Vücudundaki Görevleri Yaşa Göre Vücudumuzdaki Su Oranı Gerekli tüm vücut fonksiyonlarının gerçekleşebilmesi için suya ihtiyaç önemli besin maddesi olarak kabul sindirim ve emilim işlevleri için kalorisi çoğu kimyasal tepkime, özellikle de enerji üretiminde yer alan metabolik reaksiyonlar sulu ortamda fazla vücut ısısını düzenlemede suyu soğutucu olarak organlardaki zarların ve iskelet sistemindeki eklemlerin kayganlığını sağlayarak hareketi kolaylaştırır. Su ve Hayat Bitki ve Hayvanlar İçin Suyun Önemi Bitkiler için de temel maddelerden birisi topraktan aldığı suyu fotosentez işlemleri sırasında kullanır. Bu şekilde besin maddelerinin üretilmesi alınması gereken diğer mineraller de, su yolu ile, bitkinin yapraklarına kadar yolu ile de aldığı suyu tekrar dışarıya yaşayan bazı organizmalar Dünya’daki oksijen gazının büyük bir yüzdesini sağlamaktadır. Endüstride Su Tüketimi Tuzlu su korozyona aşınmaya neden olacağı için, endüstride tatlı su kullanılan tatlı su oranı Dünya’daki tatlı suyun yaklaşık olarak %22’ su;ham maddesolvent çözücüsoğutma sıvısıtaşıma maddesienerji kaynağı olarak kullanılabilir. Su ve Hayat Dünyadaki Su Kaynakları Su ve Hayat Dünyadaki Su Kaynakları Yüzeysel Suların Kıtalara Göre Dağlımı Amerika’da %45Asya’da %28Avrupa’da %15,5Afrika’da %9 Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen tatlı su miktarı da sürekli azalmaktadır. Su Kaynaklarının Korunması Su kaynakların korumanın en etkili yolu, suyu kirletmemek ve tasarruflu tasarruflu kullanmak için alabileceğimiz tedbirler şunlardırSu kaçıran muslukların tamir edilmesiBanyo, mutfak ve evin diğer bölümlerinde suyu tasarruflu kullanmakDiş fırçalarken, sakal tıraşı olurken, elimizi sabunlarken suyu gereksiz yere harcamamakAşırı bulaşık ve çamaşır deterjanı kullanmamakMutfakta sürekli akan suyun altında bulaşık yıkamamak, bulaşık makinesi kullanmakBulaşık ve çamaşır makinelerini boş kullanmamak, tam kapasite ile çalıştırmakBalkon gibi yıkanabilir alanların silinerek temizlenmesini sağlamak Su ve Hayat Suyun Sertliği Suyun Sertliği Nedir? Ca2+ ve Mg2+ iyonları suya sertlik veren Ca2+ ve Mg2+ iyonlarını fazla çözmüş ise sert su, az çözmüş ise yumuşak iyonlar; suyun, temas ettiği kayalardan, kumdan ve topraktan gelir. Geçici ve Kalıcı Sertlik Ca2+ ve Mg2+ iyonları;CaHCO32 ve MgHCO32 tuzlarından geliyorsa oluşan sertlik geçici MgSO4 gibi tuzların çözünmesinden geliyorsa, oluşan sertlik kalıcı sertlik olarak sertlik suyun ısıtılması ile giderilebilirken, kalıcı sertlik için farklı yöntemler uygulanır. Sert suların tadı acıdır, elektrik ve sabun tüketimini arttırırlar ve çamaşırların rengini soldururlar. Suyun Sertlik Oranları Suda çözünmüş Ca2+ ve Mg2+ iyonlarının toplam oranı derişimi 60 mg/L’den az sular yumuşak61-120 mg/L arası olanlar orta sertlikte121-180 mg/L arası olanlar sert180 mg/L’den daha fazla olanlar çok sert sulardır. Su ve Hayat Suyun Sertliği Sert Suların Zararları Suyu ısıttığımız kapta, aktığı tesisatta kireç yıkamaya elverişli olmayan sert su ile temas ettiğinde köpürmez. Yağmur suları saf suya oldukça yakın sulardır. Bu yüzden, tatsız bir sudur ve içilmesi uygun değildir. Su Arıtımı Nedir? Suların kullanılmadan önce renk, koku, tat, bulanıklık, mikroorganizmalar gibi istenmeyen özelliklerinin iyileştirilmesine ve suyun kullanılabilir hale getirilmesine su arıtımı denir. Kireçli bir çaydanlık ya da kazan, sirkeli veya limonlu suyla kaynatılırsa kireç tabakası çözülecektir. Doğa ve Kimya I. BölümSu ve Hayat Bitti 🙁
Bol bol su için! Çünkü susuzluk vücudumuzun işleyişini güçleştirir, hem içeride hem de dışarıda yaşlanmaya neden olur. Günde en az 2 litre su içmek vücudun iç temizliğini sağlar ve yaşlanma sürecini yavaşlatır. Kendinizi 10 yaş daha genç hisseder ve genç görünürsünüz. Su, vücutta hem taşıt, hem makine yağı, hem de amortisör görevi görür. Su besinleri taşıyan ve elektrik enerjisini beyinden hücrelere ileten bir çözücüdür. Vücudun ısısını düzenler; beyin, omurilik gibi hayati organlar için bir amortisördür; eklemlerimizin daha etkin hareket edebilmesi için adeta yağ görevi görür. Susuzluk enerji seviyesini ve vücudun yaşamını sürdürme kabiliyetini azaltır. Su, toksinlerden arındırır Su, hücrelerimizi atıklardan temizler ve vücuttan atar. İdrara çıkma, terleme ve sümkürme, vücudun toksinlerinden arınmasının çeşitli yollarıdır. Dışkılarımız bile boşaltımı harekete geçiren suyu ihtiva eder. Susuzluk ise vücutta dolaşan atıkların yapılanmasına neden olarak toksinlerden arınmaya engel olur ve dokuların zarar görmesine yol açar. Susuzluk yaşlanmayı hızlandırır Doğduğumuzda vücudumuzun yüzde 75'i sudur. Ancak yetişkinlerde bu oran yüzde 50'lere düşer. Bu da vücuttaki sıvının tükenmesi yani yaşlanma sürecine geçiş demektir. Pek çok insan susuzluğun belirtilerini göz ardı eder ya da bunu kahve, alkol ya da diğer meşrubatlarla geçiştirir. Bu içeceklerin idrar söktürücü etkileri ve vücutta asit birikimine neden olmaları nedeniyle durum daha vahim bir hal alır. Vücudumun susuz kaldığını nasıl anlayabilirim? Susama, susuz kalmanın gecikmiş bir işaretidir. Eğer susamışsanız veya ağzınız kuruyorsa çok fazla susuzluk çekiyorsunuz demektir. Konsantrasyon toplamada zorluk, değişken ruh hali, baş ağrıları ve diğer ağrılar, acılar susuzluğun işaretleridir. Ne kadar su içmeliyim? Günde minimum 2 litre saf su içmeliyiz. Bitki çayları veya sebze suları da bu miktara dahil olabilir. Öte yandan alkol, kahve ve meşrubatlar bu kapsamda değildir. Bu içeceklerden tükettiğiniz her bir bardak karşılığında, bir bardak da su için; böylece bu tür içeceklerin neden oldukları susuzluğun etkisini azaltırsınız. Eğer ekmek, kraker gibi kuru gıdalar yiyorsanız, veya sıcak bir iklimde yaşıyorsanız, ya da yoğun egzersiz yapıyor ve sauna veya buhar banyosuna giriyorsanız buna uygun olarak çok daha fazla su içmelisiniz. Günde 8-10 kez idrara çıkmak ideal miktarda su içtiğinizin göstergesidir. Bu miktar dokularımız için gerekli su ihtiyacının karşılandığını, vücuttan dışkıların atılmasında böbreklerimizin ve mesanemizin suyla yeterli derecede desteklendiğini gösterir. İyi kalitede su için İçme suyunun kalitesi önemlidir. Şebeke suyu ağır metaller tarım ilaçları ve hormon atıkları gibi pek çok zararlı madde ve toksin içerebilir. Suyun mikroplardan arınması için içine klor, florür gibi zararlı kimyasallar da katılmış olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca yüksek kalitede filtre edilmiş alkali veya doğal maden suyu için. Suyu ne zaman içmeliyim? Öncelikle sabah uyandığınızda 1-2 bardak su için. Bu su gece boyunca metabolize edilen atıkların vücuttan atılmasına yardımcı olur. Gün boyunca da yemeklerden en az yarım saat önce ve yemeklerden en az 2 buçuk saat sonra 1-2 bardak su için. Yemeklerle su içmemeye çalışın, çünkü yemekle içilen su sindirim için gerekli mide asitlerini sulandırarak hazmı güçleştirir. Yemek sırasında susamak günlük olarak yeterli miktarda su içmediğinizin göstergesidir.
su ve hayat nedir kimya