AltıŞapkalı Düşünme Tekniği. Altı şapkalı düşünme tekniği, çocukların yaratıcı düşünme yeteneğini geliştirmek için sıklıkla kullanılan tekniklerden biridir. Edward De Bono tarafından ortaya konulan teknikte, bireylere nasıl yaratıcı olabilecekleri ve yeni fikirler üretebilecekleri öğretilmek amaçlanmıştır. R Şanal adlı yazara ait Kuantum Düşünce Tekniği kitabı kapıda ödeme, taksit seçenekleri ve %36 indirimli Sözcü Kitabevi'nden satın alabilirsiniz. 125 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava Kuantum düşünce tekniği son zamanlarda sıkça araştırılan ve üstünde durulan bir tekniktir. Standart düşünmenin biraz daha üzerinde bir düşünme biçimidir. Kuantum düşünme tekniğinde daha çok etkili olabilecek ve fark yaratabilecek kadar bir düşünme etkinliğinden bahsedilir. Bunların atom altı güçlerle ToplamSüre: 13dk. Kuantum kelimesi, atom düzeyindeki hatta atomdan daha küçük parçaların fizik kurallarını tanımlamakta kullanılır. Kuantum teorisi ise, atomik olaylardaki enerjiyi açıklamaya yarayan bir fizik teorisidir. Kuantum düşünce tekniğinde ise, derin düzeyde atom altı alanda etkili olabilecek tarzda, yaratıcı bir Bu tür düşünce tekniklerinde “kuantum” kelimesinin kullanılması ise başta teorik fizikçiler ve felsefeciler olmak üzere genel olarak bilim çevrelerini rahatsız etmektedir. Zira kuantum kelimesinin gerçek anlamı ile ilgili uygulamalar arasındaki ilişkinin ne boyutta olduğu ise gerçek anlamda tartışmaya açık bir konudur. Vay Tiền Nhanh. Kuantum Düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir. Bu düzeyde insan, kendi hayatının efendisi durumuna geçer. Kuantum Düşünce daha da ilerisi ortak zeka alanında işlem yapar. Bütün evreni tekamül ettiren enerjiyle işbirliğine girildiğinde siz bir "kişi" olmanın sınırlı olanaklarını aşar, "bütün" ün gücüne ulaşırsınız. O zaman da gücünüz tabii ki bütünün gücüne eşit olacaktır. Bu Teknik Pratik Olarak Hayatımıza Ne Gibi Yararlar Sağlar? Bizim gelişmemiz için gereken bütün araçlar uygun iş, eş, yaşam alanı,ev, bedenimizin sağlığı bu yüksek frekanslı enerjiden nasibini alır. Siz, sınırlayıcı, engelleyici düşünce kalıplarınızı fark edip bunların yerine güçlendirici inançlarınızı koyduğunuzda hayatınız bu yeni inançlarınız doğrultusunda değişmeye başlayacaktır. Sizin için en uygun kişi, en uygun imkan,en uygun zamanda karşınıza çıkacaktır. Yapmanız gereken şey uzanıp onu almaktır. Doğuştan doğal olarak hakkınız olan mutluluğu, bereketi, bolluğu ve sevinci yaşamanıza imkan tanımış olursunuz. Kuantum Düşünce, sağlıklı ve güçlü bir beden için de uygun bir zemin hazırlar. Bizim düşünce ve kabullenişlerimiz direkt olarak bedene etki yapar. Bedenimiz aslında bir enerji okyanusundan başka bir şey değildir. Korku,kaygı,öfke, suçluluk duyguları bütün hücrelerimizin beslendiği enerjide azalmalar yol açar. Kuantum Düşünce Tekniği; kendimizi tanımaya, başkalarını anlamaya, evrensel sistemin işleyişini fark etmekten doğan bilgeliğe ulaştırarak beden enerjimizi de düzene sokar. Kişiler daha güçlü canlı ve güzel olurlar. Hayat misyonumuzu fark etmek ve ona adım adım ulaşmak yönündeki çabalarımızı destekler. Kendi içsel kodlamanızdaki yapmanız gereken işinizle ilgili ipuçlarını yakaladıkça adımlarınız hızlanır. Kuantum Düşünce kişiler arası iletişimin enderin boyutunu sunar bize. Ortak İnsanlık alanında gerçekleşen bu iletişim, derin ve etkili bir uzlaşma sağlar. Beden dili ve sözel iletişimden daha da öte Kuantum sal İletişimle düşüncelerimizin direkt muhataba ulaştığı bir yöntem geliştiririz. Kuantum Düşünce hayatımıza daha çok bolluk ve bereket çekmemizi de sağlar. Kendimizle ilgili derin içsel vizyonumuzu değiştirdikçe daha çok bolluk hayatımıza akmaya başlar. Genel anlamda zenginlik; sahip olduğumuz şeylerle ruhsal varlığımıza kattığımız değerler arasındaki dengeyi anlatır. Çok paraya sahip olmak tek başına zenginlik işareti olmayabilir. Önemli olan bu parayla ne yaptığınızdır. Daha çok kahkaha, daha çok dostluk, daha çok sevgi, daha çok deneyim ve daha çok hayır üretebiliyorsanız o zaman zenginsiniz demektir. Özetle Kuantum Düşünce Tekniği, yaşamın temel amacı olan sevinç duygusunu yüreğimizde hissetmemiz için bize imkanlar sunar. Kuantum Fiziğiyle Bu Düşünme Tekniğinin Bağlantısı Nedir? Kuantum fiziği, klasik anlamdaki fiziksel maddenin enerjiye dönüştüğü bir alana sokar bizi. O alanda artık atom altı parçacıklar, hızla hareket eden enerji parçacıklarından başka bir şey değildir. Daha da ötesi bu parçacıklar insan düşüncesinin yaydığı enerjiye yanıt verirler. Bu alanı gözlemleyen kişi ile gözlemlediği parçanın birbirinden bağımsız, kopuk şeyler olmadığı çıkar meydana. Düşünceyle enerji, gözlemleyenle gözlenen, iç ile dış, burası ve ötesi arasındaki ayırımlar kalkar. Heisenberg’ in belirsizlik alanı dediği bu alanı, gönderdiğimiz düşünce paketçikleri varlık katar. Belli hale getirir. Kuantum alanının bir noktasına yaptığımız etki bütünü etkiler aynı zamanda. Siz bir şey düşündüğünüzde bundan tüm alan etkilenir. Kuantum Fiziği, fizikle fizikötesinin birbirine karıştığı bir noktanın adıdır. Bu Teknikten Yararlanarak Hayatlarında Değişiklikler Yaratan Kişilerden Örnekler Verebilir Misiniz? Tabii ! Pek çok var. Çünkü kural hiç şaşmaz Düşünceler hayatımızı oluşturur. En yakın bir örnek bir mimar hanımla ilgili. İşinde hiç memnun olmadığını söylemişti. Ona nasıl bir işte çalışırsa mutlu olacağını sordum, anlatmaya başladı. Bunları bir bir yazdık. Ciddi bir firmanın araştırma ve geliştirme departmanında çalışmak istiyordu. İmgesel olarak bilinçaltına kodladık. Ertesi hafta telefonla müjdeyi verdi. Tam da istediği bölümde iyi bir şirkette hafta başında işe başlıyordu. Buna benzer yüzlerce örnek var. Burada sorun sistemle ilgili değil. Kendilerine yüzde yüz yararlı olacak bu sistemi uygulamak için katılımcıları ikna etmekle ilgili. Belki de bu işe keyifli bir ikna çalışması diyebiliriz. Bir başka çarpıcı örnek de bir öğrenciyle ilgili. Üniversiteye hazırlık yapan bu gencin sınavla ilgili korku dolu düşünceleri vardı. Onunla bir çalışma yaptık. Binlerce kişi arasında o bir yıldız gibi parlıyordu. O kalabalık arasında fark edilmemesi mümkün değildi. Hayalinde sınavı kazanmış hatta üniversite diplomasını alıyor görmesini sağladık. Bu sınavın hayatının bir çok önemli günlerinden sadece biri olduğunu ama tek belirleyici olay olmadığını tespit ettik. Bütün bunlar zihin özel bir algılama düzeyindeyken gerçekleştirildi. Bu genç üçüncü kez sınava giriyordu ve artık dördüncü bir şansı yok gibi gözüküyordu. Tabii ki daha sonra onun sınavı kazandığına dair telefon aldım. Yine başka ilginç örnek tıp fakültesinde okuyan bir öğrenciyle ilgili. Arkadaşlarının ve rektörünün okulda yaptığı klüp çalışmalarını yeteri kadar desteklemediğinden şikayet etmişti yana yakıla. Ona göre okul rektörü tuhaf biriydi. Bir konuda görüş almak için odasına girdiğinde onun hiç yüzüne bakmıyor, tersliyor ve isteklerini görmezden geliyordu. Sonra bu gençle bir seminer programında özel bir çalışma yaptık. Bir hafta geçmeden yüzünde güller açarak beni ziyarete geldi. Kız arkadaşıyla sinemaya gitmişlerdi oradan geliyorlardı. Tuhaf şeyler olmuştu doğrusu. Rektör birden huy değiştirmişti. Karşılıklı oturup konuşmuşlar ve çok sıcak bir iletişim kurmuşlardı. Daha önce bir türlü yerine getirilmeyen okulun bilgisayar kulübüyle ilgili bir isteği daha o söylemeden rektör tarafından karşılanmıştı. Bu süreç nasıl işliyor?Yani nasıl oluyor da sizin yaptığınız bu çalışmadan Rektörün ve kız arkadaşın haberi oluyor? Güzel bir soru. Bizim bilinçaltı düzeyde oluşturduğumuz yeni bir program Birleşik Alanında bir etki yapar. Bu düzeyde zaman ve mekan farklı bir biçimde işler. Bu alanda her şey Şimdi ve Burada durumunu yansıtır. O yüzden düşünceler mucizevi sonuçlar doğurur. Alan bir tür bilgi okyanusu gibidir. Okyanusun bir damlasındaki değişim diğer tüm damlaları uyarır. Seminerler katılımcılarda kalıcı bir etki yaratıyor mu? Bu biraz da kişilerin konuya verdikleri önemle ilgili bir şey. Ama alışkanlık haline gelmiş, içselleştirilmiş bir davranış tabii ki kalıcı oluyor. Kuantum düşünce öğrenmeden çok yapmaya, bilmeden de ileri olmaya yönelik bir çalışmadır. İçsel olarak yaratılmış değişimler kalıcı olacaktır kuşkusuz. Kişi düşünceleri ve seçimleri ile hayatı arasındaki ilişkiyi gördükçe farkındalığını artırır. Böylece bilerek yaşamaya başlar. Böylece kendi hayatının efendisi olur. alıntı Kuantum felsefesi ”beyin-beden-ruh” bütünlüğünü temel alır. Kuantum yaşadığımız evrendedeki bilinen en yoğun enerji frekansının, kozmik bilinçin ürünü olan insan düşüncesi olduğunu kanıtlamış. Kuantum anlayış; Bilinç altının programlanmasıyla insanın kendi hayatını sonsuz olasılıktan arzu ettiği parçacık haline dönüştürebilen enerjiye sahip olduğu savunulur. Kişinin yaşamında kendisine engel olan bilinçaltı inanç sistemlerini ve korkularını tespit eden ve bunları temizleyen ve kişinin gerçek iç gücünün ortaya çıkmasının, kendisine olan inanç ve güveninin yükseltmesine destek olan bir anlayış sistemi içerir. Korku, endişe, kaygı, öfke gibi negatif enerjileri. Sevgi, mutluluk, güven gibi pozitif enerjilerle düzenler. Bireyin kendi sosyal gerçeklerini, kendi düşünce güçüyle oluşturabileceğinin farkına varması, bilinçli ve sistemli bir şekilde bilinçaltına hükmetmeyi ve zihin haritasını kendi özvarlığı lehine proğramlamasına yönelik eylemler bütünlüğü ve bir düşünce sistemidir. Bu düşünce yönteminin temelini kuantum fiziğinin en önemli bulgusu olan; gözlemcinin veya düşünen varlığın fiziki ve sosyal dünya gerçeklerini şekillendirme güçü yatmaktadır. İnsan hayatında gerçekleşen mucizelere sık olarak şahit oluyoruz. Ruh ve beden sağlığında, insan ilişkileriyle ilgili olağan dışı durumlarda, meslek ve iş hayatımızda o kadar çok sayıda olağandışı olaylara tanık oluyoruz. Peki bütün bu olanların ve olacakların sırrı nedir? Bütün mesele, olanların ve olacakların cevabı nedir? Hepimiz tek bir sonsuz güçle çalışıyoruz, hepimiz aynı şekilde yolumuzu buluyoruz. Evrenin doğası o kadar kesinki. Kim olduğumuz, nereden olduğumuz, rengimiz, dilimiz, dinimiz ve ne olduğumuz önemli değil. Tek bir yasayla çalışıyoruz. Bu çekim yasası. Başınıza gelen herşeyi tıpkı bir mıknatıs gibi biz hayatınıza çekiyoruz. Hepisini düşündüğümüz ve zihnimizde tuttuğumuz süretleri kendimize çekiyoruz. Bunlar düşüncelerimizdir. Ne düşünürsek onları kendinize çekersiniz. O halde yaşamımızı belirleyen düşüncelerimizdir. Neye inanırsanız onunla karşılaşırsınız. En çok neyi düşünürseniz onu kendimize çekeriz ve o hale geliriz. Düşünceler nesnelere dönüşür. Her anın kendi düşüncesi vardır. Ya da sürekli kuantasal düşünce şekli vardır. Kuantum fiziği bir keşfi işaret eder. Akıl olmadan bir evren düşünemezsin der. Aslında algılanan herşeyi akıl şekillendirir. Anlamamız da redetmemiz anlamına gelmez. Elektiriğide anlamıyoruz ama var. Felsefi olarak, kuantum düşünce temelinde kainatta ikili form şeklinde bulunan enerji kutuplarından, insanoğlunun kullanımına açık, sevgi ve korku şeklindeki ikili enerji formunun, düşünce yeteneğine tabi tutularak, sevgi lehinde kullanımı yatmaktadır. Kuantum düşünce, üst nitelikli bir düşünce biçimidir. Derin düzeyde etkili olabilecek tarzda yaratıcı düşünce şeklidir. Ortak zeka alanına işlem yapar. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjili, değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok şüphe, kuruntu, takıntı, çöküntü, başıboş hayaller biçiminde akar. Elinizi tutun ve bakın. Birde elektron mikroskopuyla bakın. Ne göreceksiniz? Hücre, hücrenin içine bakın, çekirdek-atom-nucleus-nötron ve proton-quarkparçaçık. Yani sadece enerji dalgaları görürsünüz. Her şey enerjidir. İçinde yaşadığımız gezegenimiz dünya-güneş sistemi-samanyolu galaksisi-kainat, yani evrendeki her şey enerjidir. Bedenimiz yoğunlaşmış bir enerji okyanusundan başka bir şey değildir. Dolayısıyla siz bu beden değilsiniz, aslında mikroskop altında bir enerji alanısınız. Bir kuantum fizikçisine dünyayı yaratan nedir diye sorarsanız? Size enerjidir diye cevap verir. Enerji nedir diye sorarsanız, enerjiyi şöyle tarif eder Yaratılamaz, yok edilemez, her zaman var oldu, var olan şey yok edilemez, form değiştirebilir, bir formdan bağımsız varolabilir. Aynı soruyu bir din adamına sorarsanız size tanrı diye ifade eder. Tanrıyı şöyle tarif eder; hep var oldu, varolacak, yaratılamaz, yok edilemez, herhangi bir şekilden bağımsızdır. Dikkat edin tarifler aynı sadece terimler farklı. Bizler ruhsal varlıklarız. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Tek bir enerji vardır. Evrendeki her şey birbirine bağlı. Sadece bunu göremiyoruz. Evrenin kendisi bir bilinçtir.

kuantum düşünce tekniği ile hayatı değişenler