Workand Travel 2022 yazında ABD’ye gitmek isteyen öğrenciler için kayıtlarımız başladı. Özellikle son yıllardaki kayıtlı öğrenci yoğunluğu sebebiyle, her yılki kontenjanlardan daha azıyla yeni yıla başlanmakta. Bu sebeple kayıt imkanlarını kaçırmadan, kontenjanları yakalamak için acele edin!
Türkiyede Almanya ve İtalya vize başvurusu için resmi olarak yetkilendirilmiş kuruluştur. iDATA, Türkiye'de vize başvurusu için resmi olarak yetkilendirilmiş kuruluştur. Türkçe English Deutsch Italiano
MacaristanTürkiye dış temsilcilikleri olan Ankara Macaristan Büyükelçiliği ve İstanbul Macaristan Başkonsolosluğu, Macaristan vize başvurularını kabul etmekle ve sonuçlandırmakla yetkili tek kurumdur. Macaristan Konsolosluğu'na kısa süreli vize ve uzun süreli (ulusal / D tipi) vize başvuruları randevu ile işleme
AmerikaVize Merkezi İle 10 Yıllık Amerika Turist Vizesi Sahibi Olun [2022] Telefon 0212 909 30 70. Mail info@amerikavizemerkezi.com.
Otomobilinizin gizli kalmış özellikleri. Arabaya girince, anahtarı kontağa taktıktan sonra silecek ve sinyal kolunu aynı anda kendinize çektiğinizde.. Sırasıyla P1, P2, P3, P4, P5, P6 ve P7 özellikleri aynı anda programlanabilir hale gelir. Teknolojioku. 23.07.2015 21:30 28.06.2018 12:21.
Vay Tiền Nhanh. Genelde kullanılmayan, hurdaya ayrılan ya da kazaya karışan araçların vergi veya diğer tüm yükümlülüklerden kurtarılması amacıyla düzenlenen çekme belgesi, söz konusu araca ait bütün dönem borçlarının ödenmesi ile birlikte plakasının trafiğe teslim edilmesini ifade eder. Araç, sahibinin arzu ettiği süre boyunca çekme belgesi ile bekleyebilir. Bu süreçte aracın trafikten çekilmiş olması sebebiyle araç adına herhangi bir vergi borcu çıkarılmaz. Dolayısıyla çekme belgeli araçların trafiğe çıkma hakkı olmaz, çekme belgeli araçlarla trafiğe çıkmak ise para cezasına ve ehliyet ceza puanına sebep olur. Bu yüzden aracın yeniden trafiğe çıkarılması için gerekli işlemleri yapmadan çekme belgesi ile trafiğe çıkmamakta fayda olacaktır. Çekme belgeli araçların yeniden trafiğe çıkarılması sürecinde ise bazı aşamaların takip edilmesi ve birtakım evraklar ile birlikte başvuru yapılırken çeşitli masraflara dair ödemelerin yapılması gerekir. Çekme Belgeli Araç Satışı Yapılır mı?Çekme Belgeli Araç Alınır mı?Çekme Belgeli Araç Trafiğe Nasıl Çıkar?Çekme Belgeli Araç Trafiğe Çıkarma Masrafları Nelerdir? Çekme Belgeli Araç Satışı Yapılır mı? Çekme belgesi bulunan arabalar satışa sunulabilir. Her ne kadar bu araçların trafiğe çıkma hakkı olmasa da normal taşıtlarda olduğu gibi devir işlemlerinin gerçekleştirilmesi mümkündür. Noterdeki devir işlemlerinin tamamlanması ile birlikte trafik tescil müdürlüklerine başvuru yapılması halinde aracın yeni sahibi taşıtı kullanmaya başlayabilir. Çekme Belgeli Araç Alınır mı? Çekme belgeli araçlarla ilgili tıpkı ikinci el araç alışverişinde olduğu gibi alım satım işlemi yapılabilir. Fakat çekme belgeli araçlar ile ilgili yaygın olan bir yanlış yargı vardır. Genelde bu araçların kazalı ya da kullanılmayacak kadar hasarlı oldukları düşünülür. Fakat çekme belgeli araçların her zaman kazaya karıştığı ya da hasarlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bazen araç sahipleri aracı artık kullanmak istemediği için bir kenarda bekletebilir ve masraf çıkmaması için çekme belgesi düzenletebilir. Ayrıca bu araçlarla ilgili haciz ya da rehin kararı da söz konusu değildir. Dolayısıyla araç alışverişlerinde, alıcı aracın özelliklerini inceledikten sonra arabayı satın alabilir ve gerekli işlemleri yapıp yeniden aracın trafiğe çıkmasını sağlayabilir. Araç alıcıları bu süreçte tıpkı ikinci el araç alımlarında olduğu gibi arabaya ait kaza kayıtlarını kontrol edebilir, TÜVTÜRK muayene raporlarını inceleyebilir ve aracın fiziki özellikleri konusunda bir eksperden görüş alabilir. Bu sayede daha güvenli ve şeffaf bir alışveriş gerçekleştirmek mümkün olacaktır. Aracın özellikleri hakkında bilgi edinmek için başvurulan eksper raporunun nasıl alındığını öğrenmek için Tramer Eksper Raporu Nereden Alınır? Çekme Belgeli Araç Trafiğe Nasıl Çıkar? Çekme belgeli bir aracın yeniden trafiğe çıkması için belirli aşamaların takip edilmesi gerekir Tekrardan trafiğe çıkarma işlemi, araç sahiplerinin ya da vekillerinin veya resmi temsilcilerinin bir dilekçe ile müracaat etmesi üzerine herhangi bir trafik tescil şubesi ya da bürosu aracılığıyla yapılır. Başvuru sırasında arabaya ait tescil belgesi, geçerli zorunlu sigorta poliçesi, eğer araç üstünde bir değişiklik yapılmışsa bu değişiklikle ilgili belgeler ve araç muayenesinin yaptırıldığını ispatlar nitelikte bir belgenin ibraz edilmesi gerekir. Dolayısıyla yeniden trafiğe çıkarılmak istenen çekme belgeli araç muayeneden geçirilmelidir. Daha sonraki süreçte ilk olarak araca önceki plakası tahsis edilir, ardından motorlu araç trafik belgesinin tanziminin sağlanmasıyla birlikte bu aşama sona ermiş olur. Tekrar trafiğe çıkma hakkına sahip olan aracın bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığının elektronik sistemine aktarılır. Eğer bu işlem herhangi bir sebep yüzünden gerçekleşmezse en geç 15 günlük süre içerisinde yazılı olarak vergi dairesine bildiride bulunmak gerekir. Çekme belgeli aracı tekrar trafiğe çıkarmak için bu süreçte gerek görülen evraklar ise şunlardır Nüfus cüzdanı Muayene işlemlerinin tamamlandığını gösterir belge Zorunlu trafik sigortasının yapıldığını gösterir belge Araçta yapılan değişikliklere ilişkin belge Araç tescil belgesi Aracın özellikleri ile vasıta bilgilerini gösterir nitelikteki EK1 belgesi Çekme Belgeli Araç Trafiğe Çıkarma Masrafları Nelerdir? Çekme belgeli aracın yeniden trafiğe çıkarılmak istenmesi halinde bazı masraflara ilişkin ödeme yapılmalıdır. Eğer bir alışveriş söz konusuysa çekme belgeli araç noter masraflarının ödenmesi gerekir. Bunu takip eden süreçte ise içinde olunan döneme ait aracın motorlu taşıtlar vergisinin ödenmesi, aracın muayeneden geçirilmesi ve zorunlu trafik sigortasının yaptırılmasının gerekli olduğu durumlarda bu sigortanın yaptırılması gerekir. Motorlu taşıtlar vergisi konusunu biraz daha açmak gerekirse; aracın iki yıldır çekme belgeli olarak bir kenarda beklediğini düşünelim. Yeni sahibi aracı trafiğe çıkarmak isterse bu iki senelik motorlu taşıtlar vergisini değil, içinde bulunulan aktif döneme ait motorlu taşıtlar vergisini ödemekle yükümlü olur. Yani geçmişe dönük bir borçla karşılaşmak söz konusu değildir. Yazımızı Puanlamak İster misiniz ?
Doğrusu ikinci ortağın payını satın almak için üzerindeki hacizler kamu alacağı değil ise satışa mani değildir. Satın alınır ama üzerindeki hacizlerle satın almış olursunuz. Böyle durumlara bazı müteahhitlerden satış vaadi sözleşmesi ile daire alan vatandaşlarda rastlıyoruz. Tapusunu alamadığı için tapu iptali ve tescil talebiyle dava açtıklarında, satışa konu daire üzerinde ipotek ve hacizler olduğunu görüyoruz. Tabiiki hacizli ve ipotekli olduğu görülünce talepler değişiyor. Elbette bunu da hiç kimse istemez. Babanızın almayış nedeni de budur. Böyle bir durumda şu teklif yapılabilir, denilir ki, satış bedelinden haciz konusu borç ve masraflar indirildikten sonra hisse satın alınabilir. Düşülen meblağ da borç dosyasına ödenir ve böylece temiz bir gayrimenkul satın alınmış olur. Bunun dışında babanızın teklifi ile doğrudan doğruya engelsiz bir satış işlemi düşünemiyorum. Bu cümleyi şunun için kurdum, bazı hallerde ve şartlarda alacaklının hakkını korumak için hacizler bir başka gayrimenkule kaydırılarak bu gayrimenkul kurtarılabilir ama bunun her zaman mümkün olduğunu da söyleyemem. Netice itibarıyla bugün babanız araziye ortak olmuştur, ortağın hissesi hacizlidir, hacizli malın sahibi ortak önalım hakkını kullanmamış ise bu bile bir problemden kurtuluştur. Görüyorum ki sonrasını zaman gösterecektir.
Malum olduğu üzere, bir mükellefe ait ve nakliyatçılıkta kullandığı aracın gelir vergisi borcu nedeniyle vergi dairesi tarafından araç üzerine haciz konulabilmektedir.[1] Üzerine haciz konulan araç ayrıca trafiğe yazı çıkartılarak aracın yakalama ve bağlama kararı alınabilmektedir. 6183 sayılı kanunun 62. md hükmü gereğince araçlar üzerine konulan hacizler aynı zamanda trafikteki ruhsatlarına da işlenmektedir. Böylece aracın satışı engellenmişi olacaktır. 6183 sayılı kanunun 62. maddesi hükmü gereğince konulan hacizlerin kaldırılabilmesi için borcun ödenmesi ve itfa edilmesi gerekecektir. Aksi takdirde araç ileride satışa çıkarılarak amme borcunun tasfiyesi yoluna gidilebilir. Öte yandan, taşıt aracının aynından doğan motorlu taşıt vergisi dolayısıyla bu borç ödenmediği sürece aracın kesin satış izni verilmez. Başka bir ifade ile, ilişiksiz yazısı alınabilmesi için bütün bu borçların sıfırlanması gerekir. Aracın vize yapılabilmesi için ise, bu araç ile ilgili borcun taksitlendirilmesi yeterli olacaktır. Esas konu başlığımıza dönmemiz gerekir ise, bir gelir vergisi borcu dolayısıyla mükellefin sahibi olduğu motorlu araçlar üzerine konulan hacizler yeterli görülebilir. Ayrıca bu araca yakalama kararı alınarak yakalamalı haciz konulması ve bağlanması mükellef hukukunu zedeleyecektir. Aracın trafik tarafından vergi borcu dolayısıyla yakalanıp bağlanması ve otoparka çekilmesi amme borcunun tahsilatı hızlandıracak nitelikte değildir. Tam tersi bir aracın sahibinin vergi borcu dolayısıyla aracın trafik kayıtlarına haciz şerhinin düşülmesi satışı ve devri engeller. Bu aracın satılması olanaksız olduğu gibi bu araç uzun süre otoparklarda beklemesi sonucunda çalışan ücretler aracın borcunu giderek arttırabilir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın borçlu gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin sahip oldukları araçlarla, ilgili haciz, satış ve yakalamalı haciz politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekli hale gelmiştir. Vergi borcu nedeniyle, ruhsat üzerinde vergi haczi şerhi bulunan araçlarla ilgili vergi dairesinin, yakalama kararı alması halinde, bu durumu asıl amme borçlusu mükellefe tebliğ etmek zorundadır.[2] Mükelleflerin gıyabında alınan yakalanma kararlarının, öncelikle mükellefe tebliğ edilmesi gerekir. Aksi takdirde yerli yersiz, zamanlı zamansız aracın durdurularak, vergi borcundan bağlanması, otoparka çekilmesi hukuka uyarlı değildir. Yaşanan bir olayda, mükellefin eşi ve çocuklarıyla birlikte gecenin polis tarafından aracının bağlanarak otoparka çekilmesi, mükellefin eş ve çocuklarıyla beraber gece yarısı ortada bırakılması hukuki bir davranış olamaz. Amme borçlusunun mal varlığından kolaylıkla tahsili olanaklı kamu alacağı için, onun ticari faaliyetini daha fazla güçleştirecek ve haklı şikayetlere neden olabilecek varlıkların haczedilmemesi gerektiği 351 sayılı tahsilat genel tebliğinde belirtilmiştir. Yine, Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen gün ve E1995/4421-K1996/300 sayılı kararda; “davacının ticari faaliyetleri sürdürebilmesi için gerekli olan istihkakı üzerinde haciz konulmasında isabet olmadığına” karar verilmiştir. Bilindiği gibi, amme borçlusunun “mal bildiriminde” gösterilmiş olduğu malların haczi olanaklıdır. Başka bir ifade ile, alacaklı tahsil dairesi, amme borçlusunun mal beyanında gösterilen mal, alacak ve haklardan, 6183 sayılı yasanın 70. maddesinde haczedilemeyeceği belirtilenler haricindekileri haczedebilir. Keza, aynı yasanın 71. maddesinde kısmen haczedebileceği belirtilen gelirlerin de, haczi yapabilecek kısımlarına haciz uygulanabilir.[3] Burada yeri gelmişken üzerinde durulması gereken husus şudur tahsil dairesi amme borçlusunu mal bildiriminde gösterilen malların kamu alacağını karşılamaya kafi miktarından fazlasını haczedemez. Başka bir ifade ile, bu tür haciz uygulaması yasalara aykırıdır.[4] Haczedilen malların kıymetleri açısından amme alacağını karşılayabilecek miktarda olup, olmadığı, 6183 sayılı yasanın 81 ve 91. maddelerine göre yapılacak değerleme çalışmasına göre saptanacaktır. Diğer yandan, amme alacağı için yapılacak hacizlerde, mesnedi olan haciz varakasında belirtilen amme alacağı için konulmuş olmalıdır. Başka bir ifade ile, haciz varakasında belirtilen amme alacağının yanı sıra başka kamu alacakları için de haciz konulması olanaksızdır. Sonuç olarak, üzerinde durulması gereken bir diğer hususta şudur amme alacakları ile ilgili haciz yapılabilmesi için önceki aşamalarda 6183 sayılı yasanın 55. maddesine göre mutlak surette ödeme emrinin tebliği zorunludur. Ödeme emri tebliğ edilmeden haciz yapılamaz. 6183 sayılı kanunun 8. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanunda yazılı tebliğlerin yapılmasında 213 sayılı VUK’nun hükümleri uygulanacağı belirilmiştir. [5] Yüksek mahkeme Danıştay tarafından verilen bir kararda 2005, 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin muhtelif vergi borçlarını vadesinde ödemeyen mükellefin evvelce mal beyanında göstermiş olduğu 2 adet nakil vasıtaları üzerine konulan haczin usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir.[6] Somut olayda, 6183 sayılı kanunun 60. maddesine göre tahsil dairesi tarafından saptanan ve borçluya ait mallar veya üçüncü şahısların elindeki menkul mallar ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarın tahsil dairesince haczolunacağı hükme bağlanmıştır. - [1] CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Güncellenmiş 2. Baskı, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, [2] Araçlar üzerinde yer alan hacizler nedeniyle, bu haczin yakalama işlemine dönüştürülmesi kararları 6183 Sayılı yasaya göre Alacaklı Amme İdarelerine aittir. Yakalama kararının alınması sonrası bu durumun mükellefe tebliğ edilerek, durumdan haberdar edilmesi zorunludur .Aksi takdirde, mükelleflerin araçları bağlanılamaz, otoparka çekilemez. [3] CANDAN Turgut, age, [4] 6183 sayılı yasa ayrıntılı açıklamalar için bkz. CANDAN Turgut, age, [5] Bkz. VUK [6] Bkz. Dnş. 3. D. kararı, 2011 gün ve E2009/3890-K2011/4707 sayılı kararları. Bu karar, Vergi Dünyası Dergisinin, Ağustos 2012, Yıl31, Sayı372, yayınlanmıştır.
Burada hasarlı olarak sigorta veya sahibi tarafından trafikten çekme belgesi almış hasarlı araçlardan bahsediyoruz. bir araca trafikten çekme belgesi 3 durumda verilir.. 1-Zorunlu sebeplerle hurdaya çıkarılmaekonomik ömrünü doldurma veya herhangi bir kaza, yanma, tahrip edilme ve benzeri durumlar dolayısıyla kullanılamaz hale gelme 2-İsteğe bağlı olarak trafikten çekme 3-Çalınma her 3 durumda da araç sahibinin üzerinden düşmekte ve MTV,trafik sigortası ve kasko gibi işlemler yaptırılmıyor..ama istisnai olarak 2. ve 3. durumdaki araçların tekrar trafiğe dönmesi söz konusu ise geçmiş yıllara ait vergilerin ödenmesi gerekiyor.. Kısaca çekme belgeli hasarlı bir araç satın alma ve sonraki işlemleri şöyle özetleyebiliriz 1- Noterden aracın satışı alınır, plaka değişikliği olacaksa noterde belirtilir 2- Aracın hasarı tamir edildikten sonra sigorta yapılarak Ek-1 formu doldurulup muayene istasyonuna gidilir 3- Muayeneden geçtikten sonra eldeki evraklarla beraber trafik tescil şube veya bürosuna gidip tescil yaptırıp plaka ve ruhsat çıkartılır 4- Ruhsat çıkarttıktan sonra bağlı olduğunuz vergi dairesine gidip ruhsatı ibraz ederek kayıtlara işlettirilir 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 41 ARAÇLARIN TRAFİKTEN ÇEKİLMESİ VE TRAFİKTEN ÇEKİLEN ARAÇLARIN YENİDEN TRAFİĞE ÇIKARILMALARI Trafikten çekilen araçların yeniden trafiğe çıkarılması işlemlerinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır; a Yeniden trafiğe çıkarma işlemi, araç sahiplerinin, kanuni temsilcilerinin, vekillerinin veya tüzel kişiliklerce yetkilendirilen kişilerin dilekçeyle müracaatı üzerine herhangi bir trafik tescil şube veya bürosunca yapılır. b Müracaat sırasında; araç tescil belgesi, geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, araç üzerinde değişiklik yapılmışsa, bu değişikliğe ait belgeler ile aracın muayenesinin yapıldığına dair belge ibraz edilir. c İşleme müteakip araca önceki plakası tahsis edilir ve motorlu araç trafik belgesi tanzim edilerek verilir. ç Yeniden trafiğe çıkarılan araç bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş iş günü içinde yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 39 - ARAÇLARIN HURDAYA ÇIKARILMASI Ekonomik ömrünü doldurma, eskime, yıpranma, kaza, yanma, tahrip edilme ve benzeri nedenlerle kullanılamaz duruma gelen araçlar; sahiplerinin, kanuni temsilcilerinin, vekillerinin veya tüzel kişiliklerce yetkilendirilen kişilerin dilekçesi üzerine, muayeneye tabi tutulmadan; ilgili vergi dairesinden alınmış motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası, trafik idari para cezası ile 5539 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre verilen idari para cezaları ile geçiş ücreti borcu bulunmadığına dair ilişik kesme belgesinin veya hurdaya ayrılmasında sakınca bulunmadığına dair belgenin ibrazı ve kayıtlarında haciz, rehin, tedbir gibi kısıtlayıcı şerhler bulunmaması halinde, müracaat tarihi itibariyle herhangi bir trafik tescil şube veya bürosunda hurdaya çıkarılır. Hurdaya çıkarılacak araçtan dolayı yukarıda sayılan hususlarla ilgili borcu bulunmadığının Gelir İdaresi Başkanlığından elektronik sistemle tespit edilebilmesi halinde, belge ibrazı zorunluluğu aranmaz. Araca ait tescil belgesine "hurdaya çıkarılmıştır" şerhi konularak sahiplerine geri verilir, motorlu araç trafik belgesi ile tescil plakaları geri alınarak iptal edilir. "Hurdaya çıkarılmıştır" şerhi konularak sahiplerine verilen araç tescil belgeleri, araçların hurda olarak satışlarında sahiplik belgesi olarak kullanılır. Hurdaya ayrılmış araçların tescile esas müracaat formuna ve bilgisayar kayıtlarına hurdaya çıkarıldıklarına dair gerekli kayıt düşülür ve tescil dosyaları iki yıl sonra imha edilir. Tescil plakaları ancak bu sürenin sonunda başka araçlara tahsis edilebilir. Hurdaya ayrılan araç bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş iş günü içinde yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. Hurdaya ayrılmış olan taşıtlar, onarımla yenilenseler bile tescil edilemezler. Ancak, kullanılabilir durumdaki motoru ve diğer parçaları, başka araçlarda kullanılabilir. Bunlardan gerekli görülenler kullanıldığı aracın kayıtlarına işlenir. Bir araca ait tescil bilgilerinin, çalıntı bir araç üzerinde kullanıldığının tespiti üzerine çalınan aracın hak sahibine iade edilmesi ve tescil bilgileri kullanılan bu aracın fiziki olarak bir kısmının veya tamamının bulunamaması halinde, sahiplerinin olayı belgeleyen ilgili kolluk veya adli makamlardan alınmış belge ile müracaatı üzerine, bilgileri kullanılan bu araç durumun tespit tarihi itibariyle birinci fıkrada belirtilen hükümler uygulanarak hurdaya çıkarılır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 41 - ARAÇLARIN TRAFİKTEN ÇEKİLMESİ VE TRAFİKTEN ÇEKİLEN ARAÇLARIN YENİDEN TRAFİĞE ÇIKARILMALARI Sahiplerince trafikten çekilmek istenen araçlar hakkında aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır; a Trafikten çekme işlemi, araç sahiplerinin, kanuni temsilcilerinin, vekillerinin veya tüzel kişiliklerce yetkilendirilen kişilerin dilekçeyle müracaatı üzerine muayeneye tabi tutulmadan herhangi bir trafik tescil şube veya bürosunca yapılır. b Müracaat sırasında dilekçeye, ilgili vergi dairesinden alınmış motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası, trafik idari para cezası ile 5539 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre verilen idari para cezaları ile geçiş ücreti borcu bulunmadığına dair ilişik kesme belgesi ile araç tescil belgesi, motorlu araç trafik belgesi ve tescil plakaları eklenir. Trafikten çekilecek araçtan dolayı yukarıda sayılan hususlarla ilgili borcu bulunmadığının Gelir İdaresi Başkanlığından elektronik sistemle tespit edilebilmesi halinde, belge ibrazı zorunluluğu aranmaz. c Araç tescil belgesinin ilgili bölümüne "trafikten çekilerek tescili silinmiştir" kaydı konulur ve belge araç sahibine iade edilir, motorlu araç trafik belgesi ve tescil plakası geri alınarak iptal edilir. ç Trafikten çekme işlemi tamamlanan aracın tescili silinir. d Trafikten çekilen araç bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş iş günü içinde yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. Trafikten çekilen araçların yeniden trafiğe çıkarılması işlemlerinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır; a Yeniden trafiğe çıkarma işlemi, araç sahiplerinin, kanuni temsilcilerinin, vekillerinin veya tüzel kişiliklerce yetkilendirilen kişilerin dilekçeyle müracaatı üzerine herhangi bir trafik tescil şube veya bürosunca yapılır. b Müracaat sırasında; araç tescil belgesi, geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, araç üzerinde değişiklik yapılmışsa, bu değişikliğe ait belgeler ile aracın muayenesinin yapıldığına dair belge ibraz edilir. c İşleme müteakip araca önceki plakası tahsis edilir ve motorlu araç trafik belgesi tanzim edilerek verilir. ç Yeniden trafiğe çıkarılan araç bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş iş günü içinde yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. Kaynak Genel bilgi olması adına tüm metni kopyaladım. rockie86; 41-B'ye göre; "Müracaat sırasında dilekçeye, ilgili vergi dairesinden alınmış motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası, trafik idari para cezası ile 5539 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre verilen idari para cezaları ile geçiş ücreti borcu bulunmadığına dair ilişik kesme belgesi ile araç tescil belgesi, motorlu araç trafik belgesi ve tescil plakaları eklenir." Burada direkt olarak trafik sigortası ve muayeneden bahsetmiyor ama, kalın işaretlediğim yerden benim anladığım, trafikten çekme başvurusu sırasında vereceğiniz evrakların geçerli ve güncel durumda olmasıdır. Yani ruhsattaki muayene tarihi geçmiş ise muhtemelen kabul etmeyeceklerdir. Vizeden geçebilmek için sigorta da şart. Aksi durumda bir kanuni boşluktan söz edilebilir ki böyle bir boşluk olsa idi, söz meclisten dışarı şark kurnazı milletim suyunu çıkarıp posasını çoktan asmış olacağı için o boşluk zaten doldurulmuş olurdu.
Hacca Giderken Bilmeniz Gereken Her Şey! Kaç yıldır dört gözle hacca gitmek için sıranızı bekliyordunuz, nihayetinde çıktı ve şükür ederek elinizi yüzünüze sürdünüz. Bizde heyecana kapılmadan işlemlerinizi takip ederek yapmanız gereken şeyleri sizler için sıraladık. Bu sırayı takip eder ve kayıtlı olduğunuz acentelerde gerekli olan bilgileri alırsanız hiçbir sorun ile karşılaşmaz, kutsal topraklara gidebilirsiniz. Hacca Giderken Yapmanız Gerekenler Yapmış olduğunuz kayıt numarasını internetten kimlik numarasıyla girerek müftülüklerde sıranız gelip gelmediğini kontrol etmeniz gerekiyor. Kayıt sıranız geldiğinde müftülüğe ya da istediğiniz bir acenteye tam kaydınızı yaptırmalısınız. Ve kayıt sonrası gerçekleşen seminerlere katılarak bilgi sahibi olmalısınız. Vize İçin Gerekli Olan Evraklar Hacca gitmek isteyen vatandaşlardan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın istemiş olduğu bazı belgeler vardır. Nüfus cüzdanının arkalı önlü fotokopisi En aza 6 ay veya 1 yıl geçerliliği olan yıpranmamış pasaport 6 adet beyaz fonla çektirilmiş fotoğraf Gerekli aşıların yapıldığını gösteren belgeler Gitmiş olduğunuz seminerlerde bu aşılarla ilgili bilgiler verilmektedir Evli olan çiftlerin evlilik cüzdanı fotokopisi gerekmektedir. Bekar veya birincil derecede akrabasıyla giden kadınların ise noterden onaylı akrabalık belgesinin ibrazı gerekiyor. Hacı adayları pasaportları toplu halde Ankara’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'ne gönderilir, vizelerini aldıktan sonra uçak biletleri ile birlikte önceden belirlenecek olan havaalanlarına gidilir ve pasaport ile hacı adaylarının biletleri teslim edilir. Böylece kutsal topraklara yolculuk başlar. Bu işlemlerin organizesi bulunduğunuz firma doğrultusunda sizlere bilgiler vererek gerçekleştirilir. Sadece onları dinleyerek ve gerekenleri yerine getirerek işlerinizi kolaylıkla çözmüş olacaksınız. Ayak ve Ayakkabı Hijyeni Özellikle daha önce diyabet veya bağışıklığı güçsüzleştiren hastalıkları olan hacı adaylarının, ayak bakımına çok önem göstermeleri, ufak yara ve berelerin çok ciddi, hatta ölümcül hastalıklara yol açabileceğini akıllarından çıkarmamaları gerekmektedir. Seyahat Hekimi Nedir? Ülkemizde önemi gittikçe yaygınlaşmaya başlayan "Seyahat Hekimliği" amacına bakılmaksızın tüm seyahat edenleri mümkün olduğu kadar, tüm hastalıklardan korumaya çalışmaktadır. Ülkelerde görülen hastalıkları ve kolayca bulaşabilecek hastalıklara karşı aşı uygulanabilmektedir. Virüs alınsa bile ülkeye dönüldüğünde erken tanı konularak hızla tedavi edilmeye başlanıyor. Bu nedenle yurtdışına çıkacak olan herkesin mutlaka seyahat hastalıkları ile uğraşan hekimlere başvurması şiddetle önerilmektedir. Ümre ziyareti veya Hac görevini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmeye hazırlanan hacı adayları, gerekli önemleri anlamaları durumunda ciddi sağlık problemleri yaşayabilmektedir. Hacca gitmeden önce bir seyahat hekimini ziyaret etmeniz büyük fayda sağlayacaktır. Deve Sütü ve Deve İdrarından Bulaşan Hastalıklar Develerin taze sağılmış sütleri ve daha kötüsü olan çişlerinin içilmesi, bir çok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Bunun şifa kaynağı olduğuna inanılıyor. Ancak modern tıp bilgileri ile çatışmaktadır. Gerek taze sağılmış deve sütü, gerek ise deve idrarı, bazı bulaşıcı hastalıklar açısından çok büyük risk taşıdığı için kesinlikle içilmemesi gerekiyor 1. Alk Humra Hastalığı Deve sütünün içilmesiyle birlikte bulaşan hastalıkların başında Alk Humra gelmektedir. Kanamalı bir virüs hastalığı olarak bilinen bu rahatsızlık, en çok Suudi Arabistan'da kutsal ziyaretlerin yapılmakta olduğu bölgelerde ve Mısır-Sudan-Ürdün gibi develerin yaygın olarak bulunduğu, sütlerin pastörize edilmeden taze olarak tüketildiği ülkelerde görülmektedir. Bu virüs, bulaştıktan 3-5 gün içerisinde kanama eğilimi oluşuyor ve 40 derece yüksek ateşle devam ediyor. Çok ciddi bir hastalık olan Alk Humra'da hastaların yüzde 25-30'unda ölüm görülebilmektedir. Dikkat edilmeli ve uzak durulmalıdır. 2. Burucella Malta Humması Bakterilerle birlikte oluşan kronik enfeksiyon olan "Brucella" da, çiğ deve sütüyle bulaşabilen hastalıklardan biridir. Bu hastalık Alk Humra kadar ölümcül olmasa da uzun süreli bir tedavi gerektirmektedir. Tanı konulamadığı halde komplikasyonlara yol açabilen kronik bir hastalıktır. 3. Çocuklarda Verem Çiğ süt ile insanlara bulaşabilen bir diğer kronik hastalık ise halk arasında barsak veremi olarak bilinen tüberküloz hastalığıdır. Özellikle kutsal ziyaretlere götürülen çocukların, develerden geçebilen sindirim sistemi tüberkülozu açısından pastörize edilmemiş süt tüketiminden kesinlikle kaçınılması gerekmektedir. Önerilen İçerik; Hac Nasıl Yapılır? Adım Adım
hacizli arabaya vize yapılır mı